27 Şubat 2024

Sınavımız: İklim değişikliği… Sonuç ya ölüm ya kalım!

İnsanın talepleri arttıkça dünya insana direndi. Küresel ısınma dünyanın ve insanlığın bitmek bilmeyen isteklerine bir ceza gibi. Ya daha iyisini yapacaksın ve kaynaklarını daha iyi yöneteceksin ya da yok olacaksın!

Küresel ısınma kaynaklı dünyada çok sayıda felaketler yaşanıyor. Uzmanlar bu felaketlerin giderek artacağını da söylüyor. Pek çok ülke düşük karbon salınıma teşvik edici yaptırımlar ve çevreci kurallar getiriyor fakat geri sayım başladı. Küresel ısınma sadece doğal felaketlerle insanlığı sınamıyor. Beraberinde insan sağlığını olumsuz etkileyecek pek çok hastalığı da getiriyor.

YAŞA VE STATÜYE BAĞLI ÖLÜMLER ARTACAK!

Dünya Sağlık Örgütü, düşük ve orta gelirli ülkelerin artan deniz seviyeleri, sık ve aşırı hava olayları, sıcak hava dalgaları ve kuraklıklar, orman yangınları ve sıtma gibi sivrisinek kaynaklı hastalıklardaki artıştan etkilendiğini belirtiyor. Araştırmalar halihazırda 3,6 milyar insanın iklim değişikliğine oldukça duyarlı bölgelerde yaşadığını gösteriyor. DSÖ ayrıca, 2030 ile 2050 yılları arasında iklim değişikliğinin, yalnızca yetersiz beslenme, sıtma, ishal ve sıcaklık stresinden kaynaklanan yılda yaklaşık 2 milyon 500 bin ek ölüme neden olmasının beklendiğini söylüyor. Doğal felaketlerden hayatta kalmayı başarabilen insanlığı hastalıklarla savaş bekliyor.

İnsanlar yaratılışları gereği, +55°C, -60°C sıcaklık aralığındaki çevre koşullarına adapte olabilen canlılardır. İnsanların iklim değişikliğine adaptasyonu, oturulan çevre, ev ve ekonomik durumla yakından ilgilidir. Yoksul bölgelerde yaşayan insanların veya yeterli ekonomik imkânlara sahip olmayan insanların iklim değişikliğine adaptasyonu daha güç oluyor.

İklim değişikliği sonucunda oluşan yetersiz beslenme sonucu, tek başına küresel olarak dağılan ve etkili olan ishal ve sıtma gibi hastalıklar en fazla fakirleri ve çocukları öldürüyor. Humma diğer bir iklim hassasiyeti olan ve geniş alanları etkileyen bir hastalık olarak önlem alınması gereken hastalıkların başında dikkatleri üzerine çekiyor. Sıcak ve nemli şartlarda hastalığın yayılması doğrusal bir korelasyon gösteriyor. İklim değişikliğinde humma riskinin yüksek olacağını ve milyonlarca insanı etkileyeceği söyleniyor.

KÜRESEL ISINMANIN NEDEN OLACAĞI HASTALIKLAR:

Özellikle sıcaklıkların yükselmesi ve düzensiz yağış dağılımı; hastalığa neden olan tehlikenin (virüs, enfeksiyon vb.) dağılımını da değiştiriyor. İklim değişikliğinden dolayı kuş gribinden sarıhummaya kadar olan bir düzine hastalık yabani hayvanlar yoluyla yayılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan bilimsel çalışmalarda bu hasatlıklar aşağıdaki şekilde sıralandı:

1- Kuş gribi (as avian flu)
2- Kene (tick-borne babesia)
3- Kolera (cholera)
4- Ebola (ebola)
5- Parazitler (parasites)
6- Veba (plague)
7- Lyme (lyme disase)
8- Zararlı deniz yosunları (red tides of algal blooms)
9- Kızıl humma, sıtma (red valley fever)
10- Uyku hastalığı (sleeping sicness)
11- Verem (tüberculosis)
12- Sarıhumma, sıtma (yellow fever)

BUZULLARDA BİRÇOK FELAKET SENARYOSU SAKLI

İnsan sağlığını etkileyecek diğer büyük tehlike de eriyen buzullardaki virüsler. Bir çoğu hakkında yeterli bilgilere henüz sahip değiliz. Bunlar yayılım gösterdiğinde sonuçları ve insan sağlığı üzerine etkileri neler olacak hala araştırılmaya devam ediyor. İklim değişikliği sonucu binlerce yıldır donmuş topraklar ve buzullar erimeye başladığı için bugün eski virüs ve bakterilerin yeniden canlanması ihtimali oldukça yüksek.

Soğuk, karanlık ve oksijensiz ortamdan dolayı donmuş topraklar mikrop ve virüsler için iyi bir koruyucu. İnsanlara ve hayvanlara hastalık bulaştırabilecek virüsler, geçmişte salgın hastalıklara yol açmış olanlar da dahil, bu tabakada canlı kalmış olabilir.

NASA araştırmacıları 2005’te Alaska’da 32 bin yıldır donmuş olan bir bakteriyi canlandırmayı başarmıştı. Mamutlar döneminde hayatta olan bu bakteriler buzlar çözülünce yeniden hareket etmeye başlamıştı.

Bundan iki yıl sonra ise Antarktika’da buzulların altında donmuş, 8 milyon yıllık bir bakteri yeniden hayata döndürüldü. Aynı çalışmada 100 bin yıllık bakteri de canlandırıldı.

Araştırmacılar 2014’te, Sibirya’da 30 metre derinlikte 30 bin yıllık iki büyük virüsü (Pithovirus sibericum and Mollivirus sibericum) yeniden canlandırmıştı.

Virüsler canlandıkları andan itibaren hastalığa yol açabiliyor. Bu iki virüs sadece tek hücreli amipleri etkiliyor. Fakat bu durum, insana bulaşan virüslerin de canlanması ihtimaline işaret ediyor.

Uzmanlar bu nedenle Arktik bölgesine gelen ilk insanlara ait virüslerin, hatta nesli çoktan tükenmiş Neanderthal ve Denisovan gibi insan türlerinin taşıdıkları hastalıkların yeniden gündeme gelmesi riskine dikkat çekiyor. Bu da küçümsenmeyecek ve gözardı edilemeyecek bir durum ne yazık ki. Bakalım insanlık küresel ısınmanın etkilerini en aza indirebilmeyi başarabilecek mi?