Tarihsel kayıtlarda Ragnar, 9. yüzyılda yaşamış bir Viking savaşçısı ve kral olarak anılır. Adı özellikle Anglo-Sakson ve Frank krallıklarına yaptığı akınlarla ünlenmiştir. İskandinav mitolojisine göre, Ragnar hem bir kahraman hem de ilahi bir güce sahipti. Ancak onun hikâyesini asıl ölümsüzleştiren, İskandinav destanları ve halk hikâyeleridir.
Rivayetlere göre, Ragnar’ın başarısının arkasında sadece cesareti değil, aynı zamanda stratejik zekâsı vardı. Efsane, onun çıplak bedenine katran sürüp tüylerle kaplanarak bir “canavar” gibi düşmanlarını korkuttuğunu anlatır. Paris’i kuşatan ve şehrin surlarını aşarak büyük ganimetler toplayan bir lider olarak da tanınır.
Ailesi de en az kendisi kadar efsanevidir. Lagertha adında bir kalkan savaşçısı ile evlendiği, Bjorn Ironside ve Ivar the Boneless gibi ünlü Viking liderlerinin babası olduğu söylenir. Ragnar’ın hikâyesi, yalnızca bireysel bir kahramanlık hikâyesi değil, Viking dünyasının kültürüne ve hayatta kalma mücadelesine dair derin izler taşır.
Sonu da efsanelere yaraşır şekilde trajiktir. Anglo-Sakson kralı Ælla tarafından yakalanıp, zehirli yılanlarla dolu bir çukura atıldığı söylenir. Ancak Ragnar, ölümünden önceki sözleriyle düşmanlarına meydan okur: “Domuzlar, şimdi eski domuzun ölümünü duyunca ciyaklayacak!”
Ragnar Lothbrok, gerçek ile mit arasındaki ince çizgide yaşayan bir figürdür. O, yalnızca bir savaşçı değil, Viking ruhunun simgesi ve tarih boyunca anlatılmaya devam eden bir efsanedir.