Renkler, insanlık tarihinin her döneminde derin sembolik ve kültürel anlamlar taşımıştır. Antik toplumlarda renkler sadece görsel bir unsur değil, dini, sosyal statü, politik mesajlar içeren semboller bütünü olarak kullanılmış. Peki, Antik Mısır, Antik Yunan, Antik Roma, Antik Çin renklere hangi misyonları yükledi dersiniz, hadi gelin hep beraber bakalım.
ANTİK MISIR:
Antik Mısır’da renkler, tanrılar, firavunlar ve günlük yaşamla ilgili birçok anlam taşırdı. Antik dönemde Mısır halkının yaşadığı coğrafyanın da kullanılan renkler üzerinde etkisi vardı elbet ama özellikle 4 renk vardı ki, onlar Antik Mısır için önemli şeyleri sembolize ediyordu.
Kırmızı: Kırmızı renk Mısır’da hem yaşamın enerjisini, hem de kaos ve yıkımı simgeliyordu. Örneğin Firavunlar savaşlarda cesaret ve gücü temsil etmek için mutlaka kırmızı giyerlerdi. Öt yandan Set gibi kaos tanrıları da kırmızıyla ilişkilendirilirdi.
Mavi: Mavi, gökyüzünü ve suyu temsil ederdi. Nil Nehri’nin yaşam veren suları ve gökyüzünün koruyucu tanrıları mavi renk ile sembolize edilirdi. Bu nedenle de mavi özellikle iyilik ve koruma anlamına gelirdi.
Yeşil: Yeşil, yeniden doğuşu ve tanrısal bereketi simgelerdi. Osiris’in yeşil rengi ölümden sonraki yaşamın ve yeniden doğuşun sembolüydü.
Siyah: Her ne kadar kötücül enerji veren bir renk gibi gözükse de siyah renk Mısır’da bereketli Nil vadisinin toprağını simgelerdi. Bu nedenle de yaşam ve doğurganlık anlamına gelirdi. Aynı zamanda da ölüm ve öbür dünya ile ilişkilendirilirdi.
ANTİK YUNAN:
Antik Yunanda renkler mitoloji ve günlük yaşamda önemli bir yere sahipti. Antik Mısır’ın aksine 3 renk Antik Yunan’da çok daha büyük öneme sahipti.
Beyaz: Her daim saflığın sembolü olarak görülen beyaz renk Antik Yunan’da da saflık ve kutsallığın sembolü olarak görülüyordu. Tapınaklarda, ritüellerde en çok beyaz renk kullanılırdı. Ayrıca ölüler için de beyaz giysiler tercih edilirdi.
Altın rengi: Tanrıların ve kahramanların simgesi olarak altın ölümsüzlük ve güç anlamına gelirdi. Aynı zamanda her daim olduğu gibi zenginlik ve refahın da sembolüydü.
Mor: Kraliyet rengi olarak bilinen mor, güç ve asaletin sembolüydü. Mor boya elde edilmesi bir hayli zor ve pahalı bir malzemeydi. O yüzden sadece krallar ve soylular tarafından kullanılıyordu. Bir tür statü rengiydi desek yeridir.
ANTİK ROMA:
Antik Roma’da renkler sosyal statüler ve sınıflar arasında dağılım gösteriyordu. Her statü ve sınıfın belli bir rengi vardı ama çoğunlukla 3 renk ön plandaydı.
Kırmızı: Kırmızı renk cesaret ve askeri güç anlamına gelirdi. Romalı Generaller zafer alaylarında kırmızı pelerinler giyerlerdi.
Beyaz: Beyaz toga, Roma senatörlerinin ve yüksek rütbelilerin giysisi olarak saflığı ve erdemi temsil ederdi ama kişiyi yansıtıp yansıtmadığı bir muamma tabi…
Mor: Antik Yunanlılar gibi Antik Roma halkı da mor rengi kraliyet ve imparatorlukla ilişkilendirenlerden. Mor giysiler giymek, imparatora sadakati ve bağlılığı ifade ederdi.
ANTİK ÇİN:
Antik Çin’de renkler diğer antik toplumlara bakarak kozmoloji ve felsefe ile yakından ilişkilendirilirdi.
Kırmızı: Mutluluk, iyi şans ve kutlamaların rengi olan kırmızı Antik Çin’den günümüze değin hala önemini sürdürmeye devam ediyor. Günümüzde bile düğünlerden tutun da yeni yıl kutlamalarında bile kırmızı özellikle kullanılmaya devam ediyor.
Sarı: İmparatorluk rengi olan sarı, toprak ve merkezle ilişkilendirilirdi. Sadece imparator ve ailesi sarı renkli giysiler giyebilirdi.
Siyah: Kuzey bölgeleri ve suyu temsil eden siyah renk aynı zamanda bilgeliğin ve kararlılığın sembolüydü.
Beyaz: Yas ve ölümün rengiydi. Cenazelerde beyaz renkli giysiler giyilir bir aile yas tutuyorsa tuttuğu süre boyunca beyaz renk giyerdi.