18 Nisan 2024

Onda, bunda, şundadır… Benim gönlüm o iştedir!

Artan yaşam maliyeti, binlerce işletmenin personellerini işten çıkarması birçok kişinin işsiz kalması anlamına geliyor. Öte yandan halihazırda çalıştığı kurumdan memnun olmayanlar veya üniversiteden mezun olup iş arayışına girenlerde çoğu zaman iş bulma konusunda neler yapması gerektiğini bilemeyebiliyor. Bir tanıdık vasıtasıyla bulunabilecek işler de çoğu zaman beklentileri karşılayamayabiliyor.

Her sabah yataktan kalktığınızda alışık olduğunuz iş düzenini kaybettiğinizi kabullenmek ya da herhangi bir üniversiteden bin bir umutla mezun olup iş bulamamak zor bir süreç. Günümüz koşullarında çalışmadan geçinmeyi bırakın, çalışsanız bile aldığınız ücret yeterli gelmeyebilir, şartları size uygun olmayabilir, mobinge maruz kalıyor olabilirsiniz, her sabah işe gitmek için yataktan çıkmak kabus gibi gelebilir. Eğer işinizi değiştirmek istiyorsanız ya da ilk defa işe girecekseniz ve nereden başlayacağınızdan veya kendinizi nasıl tanıtacağınızdan emin değilseniz, yalnız değilsiniz. Sizlere bu süreci kolay yönetebilmeniz için kılavuz olabilecek bir yazı hazırladım.

ILO’nun hazırladığı, “Dünyada istihdam ve Sosyal Görünüm: Eğilimler 2024” adlı rapora göre, Dünya genelinde 2023 yılı için yaklaşık 435 milyon kişi ya işsiz ya da ekonomik olarak aktif olmayan kişi olarak belirtilmiş. Türkiye’de ise bu rakam TÜİK’in verilerine göre 2024’şubat ayında 3 bin 178 kişi olarak belirlenmiş. Günümüz şartları ele alındığında ilk başta bir iş bulmaya çalışmak korkutucu gelebilir. Neler yapacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam da bu yazı sizin için bir ön rehber niteliğinde.

1.YAKINLIK ÖNEM ARZ ETMİYOR

Eskiden iş yerlerine yakın oturmak hem işçi hem de işveren açısından büyük kolaylıklar sağlayabiliyordu. Pandemi sonrası hayatın her alanında değişiklikler olduğu gibi çalışma koşullarında da değişiklikler meydana geldi. İş yerleri kendi bünyelerinde birçok değişikliğe gitmek zorunda kaldı. Hibrit ve esnek çalışma modelleri devreye girdi. Dolayısıyla “İşim olsun evime yakın olsun” görüşü giderek önemini yitirmeye başladı. Artık iş arayanların yakınlık konusunda endişeleri bulunmuyor. Dolayısıyla iş ararken başvurmayı planladığınız kurumların çalışma şekillerini de kavramak ve buna göre ne istediğini belirlemek sizler için kolaylık sağlayacaktır. Ayrıca part time denilen yarı zamanlı veya haftanın 3-4 günü çalışmak istiyorsanız, başvuracağınız kurumların tam veya yarı zamanlı pozisyonlarını da bilmeniz ve istediğiniz esneklikte bir pozisyona başvurmanız sizin açınızdan iyi olacaktır. İstediğiniz esneklikte ya da pozisyonda çalışabilecekken neden kendinizi tam zamanlı bir pozisyona hapsedesiniz ki?

2. İNTERNETTEN İŞ BAŞVURUSUNDA BULUNACAKSANIZ DİKKAT!

“Teknoloji gelişti, ben öyle kapı kapı dolaşmaktansa internet üzerinden iş arayacağım” diyorsanız dikkat etmeniz gereken bir kaç önemli detay var. İnternet üzerinden iş araması yaparken anahtar kelimeleriniz iyi belirlemeniz gerekiyor. Mesela ilgilendiğiniz satış veya perakende gibi önemli bir beceri veya sektör varsa, arama platformlarındaki algoritmaların bunları algılamasını istersiniz. Dolayısıyla bu kelimelerin günlük olarak aranması önemli bir yer tutuyor.

3. İŞ İLANI VERİLECEK DE, BAŞVURACAKSINIZ DA…

İş ararken yapılan en büyük yanılgılardan biri de hayalimizdeki firmaların kendi pozisyonunuza uygun iş ilanı vermesini beklemek. Oysa tüm işler kamuya açıklanmaz. Bir açıklığın ne zaman geleceğini asla bilemeyebilirsiniz. Bu nedenle mutlaka hedefinizde olan kurumun insan kaynaklarına ya da o alanla ilgili yöneticilerine sık sık içinde CV’nizin bulunduğu bir mail atmanız önemli. Birçok işletme resmi olarak bir işin reklamını yapmanın maliyetinden kaçınmak ister ve kulaktan kulağa ilana güvenebilir. Bir başka yol da, varsa çevrenizi kullanmak.  Arkadaşlarınıza, eski meslektaşlarınıza ve ailenize yeni bir pozisyon aradığınızı duyurmanız önemli.

4. YIL DEĞİL, NE BİLDİĞİN ÖNEMLİ!

Pek çok yer, bir işe başvururken hâlâ CV ve ön yazı istiyor. Ancak artık Linkedln gibi becerilerinizi ve deneyiminizi sergileyen sosyal medya siteleri aracılığıyla kendinizi oldukça görünür bir şekilde tanıtabilirsiniz. Twitter ve Instagram gibi diğer platformlar da kendinizi potansiyel işverenlere tanıtırken faydalı olabilir. Öte yandan birçok kişi tecrübeye bakıyor ama aslında adayın doğru becerilere sahip olması daha önemli.

5. SÜREKLİ KENDİNİZİ GELİŞTİRİN

İstediğiniz işlerin çok özel nitelikler gerektirmesi biraz cesaret kırıcı olabilir. İş arayışı sırasında bir işe girmek için ihtiyaç duyduğunuz deneyimi veya eğitimi almanın herhangi bir yolu olup olmadığına göz atmak da sizin için artı bir özellik olacak. Bugünlerde pek çok kurs ücretsiz ve bunları çevrimiçi olarak bile alabiliyorsunuz. Gönüllü çalışmalar da aynı zamanda CV’nizdeki boşlukları doldurmanın veya çalışmak istediğiniz şirketlerin dikkatini çekmenin başka bir yolu.

Öte yandan kariyer siteleri ve şirketler dışında ilinizde bulunan belediyelerin istihdam ofisleri ve İŞKUR‘da iş arayışında olduğunuzu bildirebilirsiniz. Ve benden de size küçük bir dipnot gelsin, Umudunuzu asla kaybetmeyin…!