23 Mart 2024

Batıl inançlar: Okumadan önce tahtaya üç kere vur!

Bu yazıyı okumadan üç kere tahtaya vurun! Evet, yanlış okumadınız; inansanız da inanmasanız da batıl inançlar yüz yıllardır hayatımızın bir parçası. Ülkeden ülkeye ve kültürden kültüre değişen bu inanışların bazıları sizi çok şaşırtacak...

Belirli bir bilimsel ya da mantıksal temele dayanmasa da toplum içinde yaygın olarak kabul edilen “batıl” olarak adlandırdığımız bazı davranışlar ve inançlar vardır. Ülkeden ülkeye, kültürden kültüre değişen bu inançların bazıları sizi oldukça şaşırtacak. İşte ülkemizden ve dünyadan hayrete düşürecek batıl inançlar…

Türkiye’de farklı kültürlerin ve geleneklerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan zengin bir folklor mirası vardır.  Çoğu zaman mantık dışı gibi görünse de kültürel etkinin bir yansıması olan batıl inançlar, aslında yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır.

Nazara geldik! Ülkemizde en yaygın batıl inançlardan biri nazar boncuğu takmaktır. Evlerde, iş yerlerinde, hatta insanların kullandığı aksesuarlarda dahi görebileceğiniz nazar boncuklarının her türlü negatif enerjiyi uzaklaştırdığına inanılır.

Sakın gece tırnağını kesme! En yaygın inançlardan biri de gece tırnak kesilmemesidir, çünkü tırnakların kesilmesiyle kişinin gece vakti etrafındaki kötülüklere karşı daha savunmasız olduğuna inanılır ve talihsiz olaylarla karşılaşma ihtimalinin artacağı düşünülür.

Eyvah ayna çatladı! Türk batıl inancına göre aynaların çatlaması kötü şans getirir. Hem de öyle bir kötü şanstır ki 7 yıl boyunca peşinizi bırakmaz! Bu inancın büyük ihtimalle aynaların büyülü nesneler olarak kabul edildiği Antik Yunan ve Roma’dan geldiği düşünülmektedir. Aynaların kişinin fiziksel görünümünün yanı sıra ruhunu da yansıttığı düşünülür, bu nedenle kırılmasının ciddi sonuçlar doğurabileceğine inanılır.

Makası ya da bıçağı birisine uzatırken iki kez düşün! Çünkü bu nesneleri direkt elden ele vermenin karşınızdaki kişiyle ilişkinizi kestiğine inanılıyor.

Aman, üç kere tahtaya vur! Ülkemizde nazar değmesin diye çok yaygın kullanılan bu hareketin kökeninin ne olduğu bilinmiyor. Bazı tarihçilere göre, eski zamanlarda dini törenlerde yemin ederken haça dokunma inancının bununla bağlantısı olabileceği düşünülürken bazılarına göre de bu alışkanlığın kökeninin Avrupa’da çiftçilerin tahtaya vurarak çıkarttıkları seslerle kötü ruhları kovma inancı olduğu düşünülüyor.

Omzuna tuz serpin! Evet, yanlış duymadınız. Milattan önce 3500 yılında Sümerlerden beri var olan ve günümüzde de bazı bölgelerde yapılan bu inanışa göre sol omzunuza tuz serperseniz kötü şansı kendinizden uzaklaştırmış oluyorsunuz.

Türkiye’de durumlar böyleyken, bakalım dünyada nasıl batıl inançlar var?

Çantalara dikkat! Brezilya’daki batıl inanışa göre çantanızı veya cüzdanınızı asla yere koymamalısınız. Çünkü yere konursa maddi durumunuz bozulur ve bereketiniz kaçar. Hatta kötü şansın bu kişilerin yakasını bırakmayacağına bile inanılır.

Ağzını kapa! Mısır’da makas körelmişse ve artık bir şeyleri kesmiyorsa ağzını boş yere açıp kapatmak uğursuzluk getirir. Ayrıca bu batıl inanca göre makasın ağzının açık bırakılmasının ortamda kavgaya sebep vereceğine inanılır.

Kır, zengin ol! Danimarka’daki bir batıl inanışa göre bir evde yıl içinde kırılan tüm porselenler kutu içerisinde biriktirilir. Yıl sonu geldiğinde komşular bir araya gelir ve hangi ailenin daha fazla kırık porseleni var diye bakılır. Kiminki fazlaysa o yıl içinde zenginlik yaşayacağına inanılır.

Çiçekleri doğru say! Rusya’da önemli olaylarda çiçek hediye etmek gibi yaygın bir gelenek vardır. Fakat çiçek buketinizi hazırlatırken sayısına mutlaka dikkat etmelisiniz. Vereceğiniz çiçek sayısı mutlaka tek olmalı, çünkü çift sayılı çiçekler sadece cenazelere gönderilebiliyor.

Bekârlara uyarı! Bulgaristan’da bekârlarla ilginç bir batıl inanç var. Bu inanışa göre bekâr kadınlar kesinlikle masanın kenarında oturmamalı, aksi hâlde sonsuza dek bekâr kalabilir! Ayrıca Bulgar halkı, alkolsüz içecek bardaklarını asla tokuşturmazlar. Bardağında alkol olmayan bunu yaparsa ilerde çirkin çocuğu olacağına inanılıyor.

Yılbaşında 12 üzüm! İspanyollar yılbaşı gecesi yılın her bir ayını temsil eden 12 üzümü gece saatler tam 12’yi gösterdiğinde yemeye başlıyor, bu inanışa göre bütün üzümleri yerseniz yıl boyunca şanslı oluyorsunuz.

Uğursuz 17! Sayıların uğursuzluğuna inanılır ama bu sayının hep 13 olduğu düşünülür. Fakat Avrupa’da 17’nin uğursuzluk getirdiğine inanılır. Hatta bu durumu o kadar ciddiye almışlar ki özellikle İtalya’da 17 numaralı ev ve toplu taşımada koltuk numarası dahi bulunmaz. 17’nin uğursuzluğu Romalılar döneminden gelir. Roma rakamı yazımında rakamların yer değiştirmesiyle “VIVI” yani “Yaşadım o halde öldüm” anlamına gelir.

Sinekli çorba! Böyle batıl inanç da olur mu demeyin… Dağıstan’da bir restorana gittiğinizde çorbanızın içine sinek düşerse pahalı bir hediye alacağınıza inanılıyor.

 Ayağını köpeğine göre uzat! Fransa’daki batıl inanışa göre köpeğinizi gezdirirken ilk adımınızı sol ayağınızla atarsanız bu size mutluluk getirir fakat sağ ayağınızla atarsanız başınıza bir talihsizlik gelecektir.

Saat kaç?– Malta’da bulunan kiliselerin her birinin saati farklı bir zamanı gösterir, bu batıl inancın amacının aslında şeytanın aklını karıştırmak olduğuna inanılıyor.

Hem ülkemizden hem de dünyadan farklı batıl inanç örneklerini sizler için derledik. Sizin de bunlara benzer batıl inanışlarınız varsa yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz!