9 Nisan 2024

X, Y, Z… Etiket mi, kuşak mı?

Yüzyıllardır nesiller arasında çatışmalar hep vardı. Genç nesil yaşlı nesli, yaşlı nesil genç nesli beğenmiyor. Modern dünyada etiketlendirdiğimiz kuşakların iş ve sosyal yaşamda tercihlerini, sizler için derledik...

X, Y, Z kuşakları, eskiler için kabus, yeniler için hedef noktası… Z kuşağı, 1997 ile 2012 yılları arasında doğan kişileri ifade etmek için kullanılan bir tanım. Küçük ama bir o kadar etkili bir nesli içine alıyor. Bu nesil, 11 Eylül terör saldırılarını hatırlamayan, Afganistan ve Irak’taki savaşlardan habersiz, Lehman şokundan doğrudan etkilenmeyen, 28 Şubat olaylarından bir haber, Google’ın kuruluşunu hatırlamayan ama Google’ın sunduğu tüm hizmetleri sonuna kadar kullanıp hayatlarına entegre eden, bir o kadar da iklim krizinin getirdiği doğa felaketlerini iliklerine kadar hisseden, koronavirüs pandemisini yaşayıp evlerine kapanan, üzerine 6 Şubat 2023’te yaşanan ve ‘Asrın Felaketi’ olarak nitelendirilen Kahramanmaraş depremlerini yaşayan, bir Iphone alabilmek için en az cebinde 45 bin TL olması gereken ve ‘Daha görecek kötü şey ne kaldı?’ diyen bir nesil.

MEMNUNİYET ORANLARI DÜŞÜK

Kendisinden önceki nesil ve kuşakların küçümsediği Z kuşağı, inanılmaz bir kontrol mekanizmasına sahip. Tüketici olarak karar verici olmakla birlikte trendleri belirleyen, sorun karşısında çözüm odaklılık haricinde direkt sonuca odaklı, net kendi fikirleri olan ve fikirlerini savunmaktan çekinmeyen gümbür gümbür gelen bir kuşak.

Twentify’nin kendi kimliklerini oluşturma sürecinde olan Z kuşağını daha derinden anlamak için yaptığı araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de her 10 gencin 8’i genç olmanın Avrupa’da genç olmaya göre daha zor olduğunu belirtiyor. Aile kurma fikri ise önümüzdeki 5 yılın planları listesinde arka sıralarda. %89’u bekar ve evi genellikle kendisinden başka 3 kişiyle paylaşıyor. Her 10 gençten 4’ü mevcut durumda hayatlarından memnun değilken diğer 4’ü kararsız. Memnuniyette geçen seneye göre düşüş görünüyor.

Z kuşağının hayat deneyimleri ve bakış açılarını diğer kuşaklara göre çok farklı. Z kuşağı boş zamanlarını ise genel olarak bir şeyler izleyerek, kitap okuyarak, AVM’ye giderek ve dijital oyun oynayarak geçiriyor. Genç kadınlar kültürel aktiviteleri, genç erkekler ise rekabetçi aktiviteleri daha çok tercih ediyor.

TEKNOLOJİNİN İÇİNE DOĞDULAR

Z kuşağı, dijital dünyanın içine doğmuş bir kuşak. Ekranlarla ilişkileri de doğal olarak biraz daha fazla. Gençler haftada 4 kere dizi film gibi içerikler izliyor, 4-5 kere de oyun oynuyorlar. Gençler için izlerken internet ve üyelikli platformlar ön planda görünüyor. Geçen seneye göre 2 GB artışla bir ayda ortalama 10.5 GB mobil data kullanıyorlar.

Gençlerin en çok kullandığı sosyal medya kanallarının başında Instagram ve Youtube geliyor. Her 10 gençten 5’i Snapchat ve X (Twitter) kullanırken, 10 gençten 4’ü ise Tik Tok ve Facebook kullanıyor. Linkedln’i ise 10 gençten 1’i kullanıyor.

KUŞAK ÇATIŞMASI, KAVRAM KARGAŞASI

İş yaşamı kuşak çatışmalarının en çok yaşandığı ortamlardan biri. X kuşağı, Y kuşağı ve Z kuşağı gibi birden fazla neslin bir arada çalıştığı günümüz iş hayatında eski nesiller ve Y kuşağı arasındaki farklar hakkında çok çeşitli araştırma yapılmış olsa da Y kuşağı ve Z kuşağı arasındaki farklar işletmelerdeki iş akışlarını zorlaştırabiliyor. Bu iki kuşağın aralarındaki en büyük fark, her zaman bireysel ve aykırı değerlere sahip olmaları olarak öne çıkıyor. İşlerinde ve yaşamlarında ortak amaç aramak gibi bazı benzerlikleri paylaşıyorlar ancak, çalışma biçimlerine göre nasıl ilerledikleri konusunda önemli farklılıklar yer alıyor.

ARİSTO MÖ. 350 YILINDA SÖYLEMİŞTİ

X, Y, Z… Popüler kültürün getirdiği, kurum veya kuruluşların nesillere ithafen yakıştırdığı etiketler mi yoksa tarih boyu insanın olduğu her yerde yeni nesille eski nesil çatışma halinde mi? Bu soruya en güzel cevabı M.Ö. 350 yılında Aristoteles vermiş. Kendi döneminin yeni nesli için, “Bugünlerde gençler kontrolden çıkmış durumda. Kaba bir şekilde yemek yiyorlar, yetişkinlere karşı saygısızlar, ebeveynlerine karşı çıkıyorlar ve öğretmenlerini sinirlendiriyorlar…” cümlelerini kurmuş. Çok mu tanıdık geldi ne? O zamanlardan bu zamanlara değişen şeyler çok büyük belirginlikler gösterse de davranışların değişmemesi şaşırtıcı… Görünen o ki, Z kuşağı dediğimiz ve sınıflandırdığımız kuşaklar kendilerinden sonraki nesilleri tıpkı bizim onları beğenmediğimiz gibi beğenmeyecek.