Hitit çömlekçilik kültüründe ilk çağdan beri yer alan hayvan biçimli kapların genele bakıldığında Hitit sanat ürünlerindeki üslubun, Anadolu kültürü ile Mısır, Babil ve Kuzey Suriye ile ilişkilerin sonucunda oluştuğu görülmektedir. Hititler, bazı sanat kollarında Mısır ve Mezopotamya ile boy ölçüşebilecek durumdaydılar. Hititler sanatı politik gücün önemli bir propaganda aracı olarak gördüklerinden önem vererek özgün eserler yaratmışlardır. Öyle ki Hitit Uygarlığı’nın en başarılı bölümünü sanat oluşturmuştur.
RİTÜELİN BİR PARÇASI
Kaynakçalarda adı ‘İçme Boynuzu’ olarak da geçen rhyton kaplar çoğu kez değerli madenlerden yapılmış olup ilk yapım zamanının Koloni Çağına tarihlendiği belirtilmektedir. Rhytonlar değerli madenler dışında pişmiş toprak-kilden de yapılmıştır.
Çeşitli hayvanlardan esinlenilerek yapılmış bu adak kapları, günlük kullanım seramikleri dışında yer alan adak kapları konumundadır. Dönem insanları bu kapları evinin en özel yerine koyup , saklayıp, koruyup tapınma törenlerinde kullanmışlardır. Hitit dilinde bu kaplar ‘Bibru’ olarak da geçmektedir. Çeşitli tipleri olan bu adak kaplarının genel özellikleri bir doldurmak ve bir boşaltmak olmak üzere iki ağızlı açıklığının olmasıdır. İçki genelde hayvanın sırtındaki emzikten doldurulur ve ağzından boşaltılır. Rhytonlarda kartal, boğa, salyangoz, domuz, geyik ve çeşitli kuş türleri (özellikle keklik) genellikle karşımıza çıkan hayvan eserleridir. Ayrıca ayakta ya da tünemiş olarak rastlanır.
ANADOLU’NUN ÇEŞİTLİ YERLERİNDE ESERLER MEVCUT
Hitit İmparatorluk Çağı’nda en yüksek seviyeye ulaşan Hitit sanat eserleri sadece Hitit çekirdek bölgesinde değil, Hititlerin egemenliği altına girmiş ya da Hitit politik gücünden etkilenmiş olan çeşitli Ön Asya şehirlerinden ele geçmiştir. Hitit İmparatorluk Çağı’ndan bugüne kalan sanat eserlerinin önemli grubunu Hititlerin başkenti olan Hattuşaş (Çorum), Alacahöyük, Eskiyapar ve Anadolu’nun Hitit etkinlik bölgelerinde yer alan merkezlerden ele geçen eserler oluşturmaktadır.