4 Mayıs 2024

Ortaya atıldığı günden beri dünyayı karıştırıyor: Demeny Oylaması nedir?

Azalan nüfusa çözüm arayışları 1980’lerin çok konuşulan tezini yeniden gündeme getirdi. Demeny Oylaması bir ülkede daha tartışma konusu oldu. Peki, nedir bu Demeny Oylaması?

Macar asıllı ABD’li Nüfus Bilimci Paul Demeny’i duydunuz mu? 1980’lerde yeni doğan nüfus sayısı azalmaya başladığında ortaya attığı ‘Demeny Oylaması’ sistemiyle bir dönem adından çok söz ettirmişti. Geçtiğimiz yıllarda Macaristan’da Demeny’nıin oylama sistemini örnek almış ve Macaristan’ın bu tutumu tartışmalara sebep olmuştu. Şimdilerde ise Japonya’nın Osaka Valisi Demeny Oylaması’nı gündemine taşıdı. Peki, Demeny Oylaması nedir? Gelin birlikte bakalım…

Nüfus Bilimci Paul Demeny, siyasi toplumsal sistemi cinsiyete daha duyarlı hale getirmek amacıyla vesayet altından insanların oy haklarını kullanmalarına izin verecek bir sistemi geliştirdi. Amacı gelen genç neslin çıkarlarını korumak ve gerontokrasi tehdidini ortadan kaldırmaktı. Bunun için 1980’li yıllarda Demeny Oylaması’nı ortaya attı. Bu oylamaya göre, yaşı kaç olursa olsun, cinsiyeti ne olursa olsun, dünyaya gelen her birey sınırlamalara takılmadan oy kullanabilecek. Yani yeni doğan bir bebeğin bile ebeveyn gözetiminde oy kullanma hakkı var.

1980’lerde Demeny’nin öne attığı bu tez çok fazla etik açıdan tartışmaya neden olsa da günümüzde birçok ülke Demeny’in bu tezini gündeme getirip uygulamaya koymaya çalışıyor ya da bu konuda yoklama çekiyor. 2011’li yıllarda Macaristan’ın Fidesz Partisi’nin önde gelen milletvekillerinden Jozef Szajer, Macaristan’ın demokrasi tarihinde eşi görülmedik bir uygulamayı duyurduğunda Demeny Oylaması bir kez daha dünya gündemine oturdu. Fidesz Partisi, 18 yaşından küçük çocukları olan annelere seçimlerde ek oy hakkı vermeyi planlıyordu. O dönemler nüfusun yüzde 20’sine yakın bir kısmının çocuklardan oluştuğunu belirten Szajer, mevcut sistemde gelecek nesillerin karar sürecinde temsil edilmediğini söyleyerek gençlerin sempatisini ve oylarını kazanmayı hedefliyordu. 50’li yıllarda siyahilere oy hakkı verilmesinin, 100 yıl önce de kadınlar oy kullanmasının tuhaf görüldüğü düşünülürse, Sjazer’in bu isteği çok da tuhaf kaşılanmamalıydı. Yasa meclise sunulmadı ama uygulamanın hayata geçirilmesi için tek maddelik yasa değişikliğine gitme yolunda uzlaşılmıştı.

Demeny’nin tezi geçtiğimiz günlerde nüfus sorunu yaşayan Japonya’da da gündeme geldi. Azalan doğurganlık oranları, yaşlı nüfusun artmasına genç nüfusun ise azalmasına neden olunca, hükümet doğum oranlarını arttırmak için bir dizi önlemler almaya başladı. Çocuk doğuran ailelere doğum paraları, babalara doğum izni gibi katı ataerkil aile yapısı olan ve özellikle pandemi sonrası giderek kendi kabuğuna çekilen toplum üyeleri için çok cazip gelmemiş olacak ki, Osaka Valisi ülkede tartışma yaratan Demeny Oylaması’nı ortaya attı. Vali Hirofumi Yoshimura, insanların duymaya hazır olmadığı fikrini duyurdu; “Yaşı ne olursa olsun, herkese oy verme hakkı…” Yani yeni doğmuş bir bebek bile, ayaklarının ne için kullanacağını bilmemesine rağmen seçimlerde geçerli bir oy hakkına sahip olabilmeli…

Vali Yoshimura’nın önerisini karşıt görüşlüler son derece antidemokratik olarak nitelendirebilir ancak bu, çok önemli bir soruna doğrudan çözüm getiriyor. Doğum oranı düştükçe ebeveyn sayısı haliyle nüfus sayısı da azalıyor ve bu da onları seçimlerde zayıf kılıyor. Nüfus sayısı azaldıkça insanların refahı için geliştirilen uygulamalar daha az ilgi görecek ve bu da ülkedeki genel durumu iyileştirebilecek herhangi bir politikadan uzaklaşmasını sağlayacak.

Bakalım Macaristan’da henüz bu oylama sistemi devreye hala girmedi ama Japonya’da durum ne olacak ilerleyen dönemlerde göreceğiz…