Bugün günlük yaşamımızın her alanında kullandığımız camın tarihi antik dönemlere dayanır. İlk tam olarak ne zaman ve hangi şartlar altında üretildiği bilinmese de en eski örneklerine Milattan Önce 2 bin 500’lü yıllarda antik mısırdaki boncuklarda rastlanmıştır.
Roma Döneminde cam üfleme tekniğinin geliştirilmesi, camın o zamana kadar sadece zenginlerin ve soyluların kullandığı bir ürünlerine sokaktaki adamın da ulaşmasını sağlamıştır. Böylece cam lüks bir malzeme olmaktan çıkmıştır. Bu nedenle camın toplumsal sınıf farklarını ortadan kaldıran önemli bir malzeme olduğunu söylersek hiç de yanılmış olmayız. Peki, günlük kullanımda neden birçok eşyamızı cam olarak tercih etmeliyiz biliyor muyuz? İşte camı tercih etmemiz gereken nedenler…
– Cam neredeyse inert ve geçirimsizdir.
– Kansorejen maddeler içermez.
– Cam içinde saklanan yiyecek ve içeceklere zararlı kimyasalların girme riski yoktur.
– Gıdaların tadını, kokusunu ve aromasını değiştirmez. Gıda ve içeceklerin raf ömürlerini uzatarak uzun süre saklanmalarını sağlar.
– Camın ısıya dayanıklı olması onu diğer malzemelerden daha dayanıklı yapar.
– Bir cam şişe yüzde 100 saftır.
– Cam kalite ve saflık kaybı olmaksızın sonsuza kadar yüzde 100 geri dönüşümlüdür.
– Cam aynı malzemenin kalitesi bozulmadan defalarca geri dönüştürülebilir çok az örnektir.
– Atmosferde daha az karbon izi bırakır.
– Kullanılan her 1 ton cam kırığından atmosfere yayılan karbondioksit oranı her seferinde yüzde 20 azalır. Toplanan cam kırıklarının kullanım alanının artması ile ham madde tüketimi azalır.
– Gıda ve ilaç dairesi tarafından genel olarak güvenli şekilde onaylanan tek ambalaj malzemesidir.
