Gastronomi sektörü arkasına teknolojiyi alarak yoluna devam ediyor! Mutfaklarda geleneksel yöntemlere saygı tüm hızıyla devam etse bile; yeni teknolojilerin gelişmesiyle birlikte çok farklı pişirme ve sunum teknikleri hayatımıza girmiş durumda. Teknolojinin etkisi gastronomi sahnesinde de büyük oranda görülmeye çoktan başlamıştı ama bu haber olayın tam anlamıyla ‘uzaya’ çıktığını kanıtlamış oldu!
STRATOSFERİK YEMEK İÇİN HAZIR MIYIZ?
Kopenhag’da bulunan Alchemist adlı restorandaki sürükleyici ve sınır tanımayan yaklaşımıyla ünlenen ve 2 Michelin yıldızına sahip şef Rasmus Munk; lüks bir uzay seyahati şirketi olan SpaceVIP ve karbon-nötr uzay uçuşu deneyimi firması olarak tanınan Space Perspective ile nefes kesen bir iş birliğine imza atmaya hazırlanıyor. SpaceVIP, Munk’tan en etkileyici yemeklerini pişirmesini ve bu yemekleri bir uzay balonunda konuklarına sunmasını istedi!
Buraya kadar okuduklarınıza anlam veremediyseniz, sorun gerçekten sizde değil; aklın sınırları zorlanıyor diyebiliriz… Munk, Space Perspective’in uzay gemisi olan ‘Neptune’de, özel olarak hazırladığı akşam yemeğini konuklarına sunacak. SpaceBalloon tarafından hareket ettirilen basınçlı bir kapsül olan ‘Neptune’ü bir roket olarak düşünmeyin; deniz seviyesinden 100.000 feet yüksekliğe çıkan ultra lüks bir balon olarak hayal etmek işinizi daha kolaylaştıracaktır.
KİŞİ BAŞI 495.000 $!
Bu özel akşam yemeği için sınırlı sayıda yer olduğunuzu sanırım söylememize gerek yok; toplamda sadece 6 kişi bu deneyimi yaşayabilecek. Tabii bu kişilerin 495 bin doları yani 16 milyon lirayı da gözden çıkarmış olmaları gerekiyor!
2025 yılında ABD’nin Florida eyaletinden kalkacak olan ‘Neptune’ yaklaşık 6 saat sürecek bir yolculuğa ev sahipliği yapacak. Saatte 12 mil hızla, katılımcıların Florida Yarımadası’nı görebilecekleri yüksekliğe çıkacak olan uzay kapsülünde Wi-Fi hizmeti de bulunacak. Böylelikle konuklar seyahatlerinin her anını canlı olarak tüm dünya ile paylaşabilecek!
SpaceVIP, seyahatten elde edilen geliri bilim ve teknolojide cinsiyet eşitliğini destekleyen Space Prize firmasını finanse etmek için bağışlayacağını da açıkladı…
İLK LOKMA, İLK İZDÜŞÜMÜNDE!
Tam anlamıyla ‘hayatlarının yemeğinin’ tadını çıkaracak olan 6 kişi; ilk lokmalarını, güneş ışınlarının dünyada ilk izdüşüm yaptığı anda yiyecekler. Bu izdüşüm meselesi de özellikle planlanan detaylardan sadece biri. Munk bu detay için; “Bu deneyimde, yemeğin insan varoluşunun ortak bir parçasını olduğunu vurgulamak istiyorum, bu sebeple dünyanın eğriliğine bakarken yemek servis etmek gerçekten anlamı olacak!” şeklinde konuştu…
Bütünsel mutfak adını verdiği bir mutfağa odaklanan Munk; insanlık tarihinin son 60 yılındaki uzay keşiflerinden esinlenen bir menü ile misafirlerinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Uzayda sunulacak bu yemeklerle, mutfak zevkinin çok daha ötesine geçilmeye; insanoğlunun gezegeni korumadaki rolü üzerine bir tartışmaya ilham verilmeye odaklanılıyor. Munk yemeklerini tasarlarken izlediği yolu; “Bütünsel mutfak kavramının merkezinde sürükleyicilik yer alıyor ve benim amacım gastronomiyi sanat ve bilimle harmanlayarak sosyal ve çevresel konularda farkındalık yaratmak.” şeklinde açıklıyor…
ÇOCUKLUKTAN GELEN UZAY TUTKUSU GERÇEK OLUYOR!
Munk, çocukluğundan beri uzay meraklısı olduğunu her fırsatta dile getiren bir şef. Şefliğini yaptığı Alchemist ise, Munk’ın uzay tutkusunun adeta bir kanıtı.
Çocukluğunda Kopenhag Planetaryumu’nda yıldızlar gördükten sonra bu meraka kapılan Munk, restoranında büyük bir planetaryum kubbesi yaratmış. Güneşin, yıldızların, gezegenlerin ve diğer gök isimlerinin yapay görüntüsünün özel bir yansıtıcı yardımıyla kubbe şeklinde tavana yansıtıldığı bu sistem, Alchemist’e gelen konukları her seferinden büyülüyor.
Kısacası, önümüzdeki yıl hem gastronomi hem teknoloji adına muhteşem bir ilke daha imza atılacak. SpaceVIP’in kurucusu Roman Chiporukha’nın da dediği gibi; bu olay sadece özel keşiflere değil, kaliteli yemeğin özünü de yeniden tanımlamaya hazırlanıyor…