Los Angeles’ın meşhur otellerinden biri olan Cecil Otel, yıllardır insanlar tarafından merak edilen ve sırlarla dolu bir geçmişe sahip. Ürpertici mimarisi ve Hollywood’un kalbindeki konumuyla dikkat çeken bu bina, zaman içinde pek çok olaya tanıklık etti fakat en ürkütücü olanı hiç şüphesiz cinayetlerdi…
Cecil Otel’de olan ilk cinayet için ise 1947 yılına gitmemiz gerekiyor. Oyuncu Elizabeth Short’un cesedi bir parkta parçalanmış olarak bulundu. Genç kadın, cinayetten hemen önce otelin barında görülmüştü. Cinayetin nasıl işlendiği hâlâ bilinmiyor. 1962 yılında Pauline Otton,otelin dokuzuncu katındaki odasından atladı ve o sırada yolda yürüyen başka birinin üzerine düştü. 1964’de ise yine bir gizemli cinayet yaşandı. Otelin uzun süreli misafirlerinden Goldie Osgood, odasında tecavüze uğradı, bıçaklandı ve boğularak öldürüldü.
1960’lı yıllara gelindiğinde Cecil Otel artık “İntihar Oteli” olarak anılmaya başlamıştı.
Otel, ilerleyen yıllarda yeni bir umutla 26 milyon dolara başka bir grup tarafından satın alındı. Ancak otelin karanlık geçmişi peşini bırakmıyordu.
Cecil Otel’in gizemli tarihindeki en dikkat çekici olaylardan biri, 2013 yılında gerçekleşen Elisa Lam’in esrarengiz ölümüdür. Lam’in cansız bedeni otelde tam 20 gün sonra bulundu. Ziyaretçilerin otelin suyundan şikayetçi olması üzerine su deposu incelemeye alındı ve depoda tesadüfen Elisa’nın cesedi ile karşılaşıldı. Otopsi raporunda genç kadının yanlışlıkla boğulduğu belirtildi. Elisa’nın asansördeki görüntülerinin hızla internette yayılmasıyla dünya çapında birçok teori öne sürüldü. Ancak bugüne kadar hiçbiri kanıtlanamadı. Otelin güvenlik kamerası görüntülerinde, Lam’in davranışları da son derece tuhaf ve kafa karıştırıcıydı, bu durum olayın gizemini daha çok arttırdı. Olay, dünya kamuoyunun o kadar ilgisini çekmişti ki Netflix çektiği özel belgeselle izlenme rekorları kırdı. Hatta pek çok kişi bu olayın ardında paranormal etkilerin de olduğunu iddia etti.
Fakat Elisa Lam’in olayı, Cecil Otel’in cinayetlerle dolu tarihindeki tek gizemli ölüm vakası değildi. 1960’larda “Gece Takipçisi” lakaplı seri katil Richard Ramirez’in gibi seri katillerin konaklaması ve birçok cinayeti işlediğini itiraf etmesi otelin ürkütücü itibarını pekiştirdi.
Cecil Otel’in gizemi sadece cinayetlerle de sınırlı değil. Otelde ruhani varlıkların yaşadığına dair de söylentiler dolaşıyor. Hatta konaklayanlar odalarında tuhaf sesler duyduklarını ve garip şeyler gördüklerini iddia ediyor. Bazıları, otelin eski konuklarının hayaletlerinin dolaştığını bile öne sürüyor.
Günümüzde Cecil Otel’in soğuk ve karanlık koridorları ziyaretçilerini etkisi altına almaya devam ederek gizemini koruyor. Otelin duvarları, geçmişte yaşananları ve belki de hâlâ devam eden paranormal olayları anlatmaya devam ediyor. Los Angeles’ın bu esrarengiz efsanesi, tarihi ve ürkütücü detaylarıyla sadece bir otel değil, aynı zamanda bir korku hikayesi olarak da varlığını sürdürüyor…