Fransa’da her yıl merakla beklenen Limon Festivali, orijinal adıyla Fête du Citron 17 Şubat’ta başlamıştı. 3 Mart 2024’e kadar devam edecek olan etkinliğin 2024 teması ise tabii ki olimpiyatlar!
Narenciye kokuları tüm dünyaya yayılmış durumda! Nefes kesen bir Fransız Rivierası olan Menton’da gerçekleşmekte olan Limon Festivali; 200 binden fazla misafiri ağırlamaya devam ediyor. Her yıl farklı temalarla düzenlenen festivalin 2024 teması da tabii ki olimpiyatlar! 26 Temmuz – 11 Ağustos 2024 tarihleri arasından Paris’te gerçekleşecek 2024 Yaz Olimpiyatları’nı merkezine koyan Limon Festivali’nden yetenekli sanatçıların limondan yaptıkları dev heykeller en dikkat çeken detaylardan.
Olimpiyatlara harika atıflarda bulunan Limon Festivali’nin en dikkat çekici detayı ise limonlar ve portakallardan yapılan dev sporcu heykelleri.
90 yıllık geçmişiyle Limon Festivali’nde sergilenen dev heykeller için yaklaşık 500.000 limon ve portakal kullanılmış ve bunlar özenle üst üste yerleştirilmiş. Yaz Olimpiyatları’na ev sahipliği yapacak olan Paris’e adeta bir saygı duruşu niteliğinde olan festival, dünyanın bir çok farklı noktasından ziyaretçilerini ağırlıyor.
Belediye meclisi başkanı Christophe Ghiena meyvelerin nasıl muhafaza edildiğine ilişkin; “İki hafta boyunca meyvelerin mümkün olan en iyi durumda kalmasını sağlamak için çok hızlı olmamız gerekiyor. Bu yüzden iki hafta boyunca ortalama 3 bin saat meyve işlememiz gerekiyor.” şeklinde konuştu…
BİR NARENCİYE EFSANESİ OLARAK MENTON
Tatlı bir Fransız sahil kasabası olan Menton aynı zamanda efsanelere ve mitolojiye de konu olan bir Fransız Rivierası. Adem ve Havva Cennet Bahçesi’nden kovulduğunda, Havva’nın yanına bir limon alıp buraya gömdüğüne dair yerel bir rivayet dolaşıyor. Efsaneye inanıp inanmamak size kalmış ama bu sevimli sahil kasabasının tam anlamıyla bir narenciye diyarı olduğu kesinlikle doğru!
Yerel halk, bu bölgede narenciye ağaçlarını yetiştirmeye 15. yüzyılda başlamış. Menton, kumkuattan greyfurta kadar neredeyse 100 farklı meyve çeşidine ev sahipliği yapıyor. Bu kadar çeşitliliğin içinde bölge halkının en gurur duydukları ise 3 farklı limon çeşitleri; Santa Theresa, Villafranca ve Eureka. Bildiğiniz tüm limonları unutturacak olan bu 3 limon çeşidini diğerlerinden ayıran en büyük özellikler ise; eliptik şekilleri, zengin renk tonları, acıdan uzak tatları ve çarpıcı bir koku veren yüksek yağlı kabukları!
Menton, bu narenciyeleri her adımında da kullanıyor. Kendi halinden, mütevazi bir sahil kasabası olan Menton’un neredeyse her sokağı ve restoranı da bu narenciye rüyasından nasibini alıyor. Sabah uyandığınızda ilk iş kahvaltıda narenciye reçelini tatmak olabilir mesela! Akşam yemeklerinden sonra Limoncello kesinlikle ihmal edilmemesi gerekenlerden. Her köşede satılan limonlu dondurmalarından bahsetmiyoruz bile… Hatta bölgede yaşayan çiftçiler limon yağlarını parfüm için bile kullanıyorlar.
MICHELIN’Lİ NARENCİYE: RESTAURANT MIRAZUR
2019 yılında Michelin tarafından Dünyanın En İyi Restoranı Ödülü’nü kazanan Mirazur; Limon Festivali’nin gerçekleştiği Menton’da yer alıyor.
Bölgenin efsanevi doğasını hissederken aynı zamanda dalından sofranıza gelen bir gastronomi deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Maviliklere bakan dağların yamacına konumlanan restoran; 1930’lardan kalma kubbeli binasıyla cenneti yaşatıyor. Restoranın Arjantinli şefi Mauro Colagreco ise doğayla eş zamanlı hareket etmeye bayılıyor. Bir narenciye cennetinde bulunan restoranın tabii ki kendi bahçesi de var; meyveleri ve sebzeleri de buradan topluyorlar. Tam olarak Fransa ve İtalya sınırında konumlanan restoran, bu iki kültürün mirasını ve lezzetlerini de sofralara taşımayı ihmal etmiyor. Festivale giderseniz, mutlaka uğrayın!