12 Nisan 2025

Kore dizilerinde neden 16 bölümde hayatı unutuyorsunuz?

Evet, kabul edelim; “Sadece bir bölüm izleyip uyuyacağım” yalanının en çok söylendiği yer, bir Kore dizisinin ilk sahnesidir. Çünkü o bir bölümle başlayan masum niyet, sizi sabah 5’e kadar "Bir...

Evet, kabul edelim; “Sadece bir bölüm izleyip uyuyacağım” yalanının en çok söylendiği yer, bir Kore dizisinin ilk sahnesidir. Çünkü o bir bölümle başlayan masum niyet, sizi sabah 5’e kadar “Bir sonraki bölüm” tuşuna bastıran bir serüvene dönüşür. Peki, nedir bu Kore dizilerinin sihri?

Son dönemlerde giderek tüm dünyada popülerleşen Kore dizilerinin sadık izleyicisi ve takipçisi olarak bu durumu oturdum enin konun masaya yatırdım. Kore dizilerinin erkek başrolleri adeta başka bir evrenden. Bir yandan CEO, bir yandan gizli şef, aynı zamanda duygusal travmaları olan ama sadece size açılan biri… Gerçekte var mı? Hayır! Ama kalbimizi çalmakta üzerlerine yok. Bu sanırım dizilerin yarattığı en büyük hayal kırıklıklarından biri. Ama yine de öyle erkeklerin gerçek hayatta olmamaları bizi izlemekten alıkoyamıyor.

Öte yandan Hollywood bir öpücüğü 15. dakikada veriyor, Kore dizileri ise 13. bölümde bile hâlâ el ele tutuşmayı kutluyor olabilir. Ama o bakışmalar, yanlışlıkla tutulan eller, duygusal yağmur altı sahneleri… Kalbinizi yavaş yavaş ele geçiriyor. Romantizmi, hatta o masum sevgiyi iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Hele de günümüzde o cepte biri dursun, şu cepte biri dursun, aman arka cepler de boş kalmasın derken herkesin çok çeşitli tercihleri arasında süregelen ve yat yere yat soyun, soyun! mantığıyla işleyen ilişkileri görünce masumane bir romantizm kimi ekran karşısında esir tutmaz ki?

Ayrıca Kore dizilerinde “çocukken geçirdiği trafik kazası yüzünden hafızasını kaybetmiş ama şimdi gizli bir varis olduğunu öğreniyor” gibi cümleler tamamen normaldir. Ne kadar dramatik, o kadar güzel! Bizlerin mısırlı bir dedemizden bizlere servet kalmasını hayal etmemiz gibi değil mi?

He bir de dizide başrol kadar (hatta bazen daha fazla) sevdiğimiz yan karakterler var. Onlar genelde tatlı, iyi kalpli ama aşkı kazanamayan kişiler. Ve biz her seferinde kalbimizi o yan karaktere kaptırıp “Ah be çocuk! Seni demi harcadılar…” diyoruz.

Ama kilo aldırma yan etkisini de es geçmememiz lazım. Kore dizilerinde yemekler neredeyse bir karakter kadar önemli. O ramen nasıl bu kadar güzel gözüküyor? Kimchi bu kadar mı iştah açar? Gece izliyorsan, aç kalma garantisi yok!

 

ETİKETLER: