Avrupa’nın batısında, Atlantik kıyısında yer alan Lizbon, 7 tepe üzerine kurulu yapısı ve tarihi dokusuyla adeta İstanbul’u hatırlatıyor. Her iki şehir de daracık sokakları, tarihi yapıları ve nefes kesen boğaz manzaralarıyla benzer bir büyüye sahip.
Lizbon’un özellikle nostaljik tramvayları, İstanbul’un tarihi tramvay hatlarına benzer bir çekicilik sunuyor. Bu tramvaylar, şehrin sokaklarında geçmişle bugünü harmanlayan bir atmosfer yaratıyor.
Batı Avrupa’nın en eski şehirlerinden biri olan Lizbon, aynı zamanda modern dünyanın dinamizmiyle de öne çıkıyor. Avrupa’nın en uzun köprüsü olan Ponte 25 de Abril, şehrin modern yüzünü temsil ederken, Tagus Nehri üzerindeki muhteşem manzarasıyla da göz kamaştırıyor.
Lizbon’u keşfetmek, tarihin izlerini sürmek ve modern Avrupa’nın sunduğu olanakları deneyimlemek demektir. Şehrin sokaklarında dolaşırken geçmişten günümüze uzanan bir yolculuk yapabilir, bu büyüleyici şehrin İstanbul’a benzeyen mistik atmosferini hissedebilirsiniz.