İtalya’daki Fossa kasabasına giderseniz ortalıkta bir tek insanın bile olmadığını hemen anlarsınız. Kulaklarınıza sadece rüzgarın sesi değer. Neden mi? Gelin hikayenin en başına dönelim…
6 Nisan 2009, gece saat 03.32… Fossa halkı derin uykuda. Fakat birden yer kabuğu çatırdamaya başlıyor. Evlerin şiddetle sallanırken, yükselen çığlık seslerine yıkılan binaların gümbürtüsü ekleniyor. Ve o gecenin karanlığında, birkaç dakika içinde, herkes sokakta kalıyor.
Binlerce yıl önce inşa edilmiş ve İtalya’daki bir dağın tepesinde bulunan Fossa kasabası o gece ortadan kayboldu… 20 bin ev sakininin artık ne gidecek bir evi ne de yeri vardı. Bu deprem 2009 yılında L’Aquita depremi olarak akıllara kazındı. Bu korkunç deprem ülke tarihinin en büyük, en maliyetli ve en ölümcül depremlerinden biri oldu. Tahmini olarak 16 milyar dolarlık hasara, 70 bin insanın evsiz kalmasına, 308 kişinin ölümüne ve 1.500 kişinin yaralanmasına neden oldu. İşte o günden sonra, Fossa halkı kasabada yaşayamayacaklarını anladı ve herkes Fossa’yı terk etti… Fossa, 15 yıldır, korkunç bir depremin bıraktığı gibi, darmadağın, paramparça ve hayattan uzak, orada duruyor…