Fikret Kuşkan, ‘Bi Umut’ Filminin Anlamını ve Güncel Duygularını Paylaştı
Sanatın ve sinemanın güçlü isimlerinden Fikret Kuşkan, ‘Bi Umut’ adlı yeni filmdeki rolü ve film hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Kendisi, bu projeye katılmasının ardındaki motivasyonu ve duygusal bağını samimiyetle dile getirdi. Kuşkan, “Hakikaten umuda çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde, sinema ve insanlık açısından büyük bir anlam taşıyor. Dijitalleşmenin ve küresel çöküntülerin yaşandığı günümüzde, gerçek anlamda iyilik ve umut taşıyan hikayelere her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.” dedi.
Filmin Antalya’da, hastane ortamında tesadüfen karşılaşan iki karakter üzerinden anlatılan hikayesi, özellikle Gülsüm Kabadayı’nın, hastanede karşılaştığı ve 10 yıl boyunca sevgiyle koruyup büyüttüğü felçli Rus genç ile olan fedakarlıkları ve sevgi dolu bağını derinlemesine ele alıyor. Kuşkan, bu hikayenin gerçek insanların yaşamlarından ilham aldığını belirterek, “İnsana dokunan, kalplerde iz bırakan hikayeleri anlatmazsak, kaybettiğimiz şeylerin farkına varamayız” şeklinde vurguladı.
Rolüne ve Sinema Dünyasındaki Güncel Duruma Dair Gözlemleri
Rol aldığı bu projeye ilk olarak Mustafa Uslu’nun kendisini aramasıyla dahil olduğunu anlatan Kuşkan, “Uslu, bana bu karakterin önemini ve hikayenin derinliğini anlattı. Senaryoyu okuduktan sonra hemen kabul ettim çünkü gerçekten bu karakteri ve hikayeyi en iyi şekilde yansıtabilmek için büyük bir sorumluluk hissediyordum. Bu, sadece oyunculuk değil, aynı zamanda bir anlatım ve bütünsel bir performans gerektiren bir çalışma oldu” dedi.
Filmdeki performansını ve ekibin uyumunu da öven Kuşkan, “Ekibimiz gerçekten çok güçlü ve uyum içinde çalışıyor. Bu sayede set ortamı verimli ve pozitif geçiyor. Ümit ediyorum ki, bu film hem duygusal hem de düşünsel anlamda izleyicilere ilham verir” ifadelerini kullandı.
İyilik ve Umut Temalarının Günümüzdeki Önemi
Usta oyuncu, filmin isminin ‘Bi Umut’ olmasının da altını çizerek, “Gerçekten de, şu günlerde en çok ihtiyacımız olan şey umut ve iyilik. Sinema ve sanat, bu duyguları yeniden canlandırmak ve topluma aşılamak için en güçlü araçlardan biri. İnsanlık olarak, iyilik yapmayı ve vicdanlarımızı yeniden hatırlamamız gerekiyor” diye ekledi.
İnsanların bu zor zamanlarda birbirine daha çok kenetlenmesi ve empati kurması gerektiğine vurgu yapan Kuşkan, “İnsanoğlu birazcık bu farkındalığa ulaşırsa, yaşadığımız bu küresel çöküşü durdurabiliriz. Bu film de, bu umut ve iyilik mesajını güçlü bir şekilde anlatmaya çalışıyor” şeklinde sözlerine devam etti.
Sinema ve Sanatın Güncel Durumu ve Gelecek Perspektifleri
Sinemanın ve sanatın, özellikle de oyunculuğun son dönemlerde yaşadığı gerilemeye dikkat çeken Kuşkan, “Maalesef, sinema salonlarımızda bir gerileme söz konusu. İzleyici sayısında ciddi düşüşler yaşanıyor. Bu da, insana dokunan ve toplumu düşündüren hikayelerin yetersizliğiyle ilgili. Ancak, bu projeleri hayata geçirmeye devam etmeliyiz. Çünkü, sanatın ve sinemanın asli görevi insanlara dokunmak ve onları düşündürmektir” dedi.
Yapımcıların bu zor zamanlarda gösterdikleri cesareti ve büyük yatırımları takdirle karşıladığını belirten Kuşkan, “Animasyonlar ve çocuk filmleri şu an en çok rağbet gören alanlar. Ancak, bizler de ağır ve anlamlı hikayeleri anlatmaya devam edeceğiz” diye sözlerini tamamladı.
Geleneksel Değerlerin Günümüzdeki Yeri ve Kişisel Anıları
Sanatçı, boynundaki oyalı yazmanın anlamını ve geleneksel değerleri de şöyle açıkladı: “Ben Balkan kökenliyim. Aileden gelen geleneklerimizde yazma, boyuna asılır ve terlememek için kullanılır. Özellikle tarlada veya bahçede çalışanlar, güneşten korunmak için bu geleneksel takıyı kullanırdı. Ayrıca, bu yazma, kuşak veya bel kemeri gibi kullanılabilir ve pratikliğiyle öne çıkar. Annemden kalan ve gençlik yıllarımda topladığım bu değerli eşyalar, bana kültürel mirasımı hatırlatıyor ve gelecek nesillere aktarmaya devam ediyorum.”
Uluslararası Vizyon ve Filmin Gelecek Planları
Film, Türkiye’nin yanı sıra Rusya, Belarus, Çin ve 11 Avrupa ülkesinde eş zamanlı olarak vizyona girmeye hazırlanıyor. Yönetmenliğini Gökhan Arı’nın üstlendiği, senaryosunu ise Mert Dikmen ve Mustafa Uslu’nun kaleme aldığı bu yapım, görsel ve anlatım açısından büyük bir titizlikle hazırlandı.
Rus oyuncu Leon Kemstach, ‘Umut’ karakterini canlandırırken, Kabadayı karakterini Hülya Duyar başarıyla canlandırdı. Filmin oyuncu kadrosunda ayrıca Arzum Onan, Yüsra Geyik, Mehmet Esen, Hayat Van Eck, Füsun Kostak, Necmi Yapıcı, Anna Andrusenko, Bora Kırkım, Yağız Terzi, Birce Bircan, Levent Ülgen, Celal Öztürk ve Gürberk Polat gibi önemli isimler yer aldı. Film, 2025 yılının sonunda seyirciyle buluşmayı hedefliyor.