26 Şubat 2024

Partnerim gerçekten narsist miydi? Ya değilse?

Her ilişki her zaman iyi şekilde sonuçlanmaz. İşte o zaman illa, 'Sorun bende değil, onda' diyebilmek için etiket arayışına gireriz çoğu zaman ve bu genelde partneri narsist olarak nitelendiririz. Biz de buna açıklık getirmek istedik ve 'Narsizm nedir?' diye sorduk...

Şu an bir ilişki içerisinde değilseniz bir ilişkiniz olduğunu düşünün, eğer bir ilişki içerisindeyseniz de birlikte olduğunuz kişinin ilişkinin başlangıcında ve şu anki sürecindeki davranışlarında tutarsız olduğunu gözlemlemeye başladınız. Ne yaparsanız yapın yetemediğinizi düşünüyor ve partneriniz tarafından duygusal istismara uğradığınızı hissediyorsunuz. Günlük rutinleriniz sonrası evinizde dinlenirken telefonunuzda ya da tabletinizde bir paylaşım görüyorsunuz ve o da ne! Partneriniz size o paylaşımdaki gibi davranıyor. İlişkinizdeki probleme hemen o paylaşıma göre teşhis koyuyorsunuz ve teşhisiniz şu, “Sevgilim bir narsist!” peki, gerçekten narsist mi? 

Son günlerde sosyal medyada sürekli gördüğümüz ve sorun yaşadığımız kişilere atfettiğimiz bir tanım var; ‘Narsizm’ Peki, gerçekten narsist etiketini kötü ilişki yaşadığımız bireylere bu kadar kolay yapıştırmak doğru mu? Narsizim gerçekte nedir? Partnerinin ya da ebeveyninin narsist olduğunu nasıl anlarsın? Narsistlerle nasıl başa çıkılır?  Ağzı olanın üç beş tık için her konuda paylaşım yaptığı narsizmin tanımını ve narsistik kişilerin özelliklerine net cevap Dr. Klinik Psikolog Berfin Töre’den geldi.

Narsisizm nedir?

Narsisizm terimi Yunan mitolojisinde yer alan ve kendi yansımasına âşık olan Narkissos’tan gelmektedir. Narkissos, gölde kendisine ait olduğunu bilmediği görüntüsüne âşık olur ve yalnızca kendi görüntüsünü seyrederek hayatını tamamlar. Narsisizm terimi de, kişinin Narkissos gibi bedenine veya zihinsel özelliklerine karşı hayranlık duyması olarak tanımlanabilir. Bu hayranlık çoğunlukla aşırı özgüven veya güvensizlik olarak yorumlanır, ancak narsisizm takdir görme veya beğenilme ihtiyacını, ilgi odağı olma arzusunu ve kişilerin algıladıkları yüksek statüyü yansıtan özel muamele beklentisini içermektedir.

Narsizmin türleri var mı peki?

Narsisizmi iki kategoriye ayırabiliriz; bunlar büyüklenmeci narsisizm ve kırılgan narsisizmdir. Büyüklenmeci narsisizme sahip bireyler, hırslı ve çekicidirler, bununla beraber diğerlerinden daha iyi olduklarını düşünürler. Bu tip narsistler genellikle yüksek özgüvene sahiptirler, yetenek ve zekâlarını abartma eğilimindelerdir. Kırılgan narsisizme sahip bireyler ise özgüvenleri düşüktür ve özel muamele görme hakkına sahip olduklarını düşünürler. Bu tip narsistler daha içe dönüktür ve ihtiyaçlarının karşılanması konusunda daha pasif bir tutum sergileme eğilimindelerdir.

“NARSİZM BİR KİŞİLİK ÖZELLİĞİDİR!”

Narsisizmi hastalık olarak değil de karakter ya da kişilik özelliği olarak görenler var siz nasıl bakıyorsunuz bu duruma?

Narsisizm aslında bir kişilik özelliğidir ve 1980 yılına kadar ruhsal bir hastalık olarak kabul edilmiyordu. 1980 yılında Narsistik Kişilik Bozukluğu ruhsal bir bozukluk olarak kabul edilmiştir ve daha patolojik derecede narsistik nitelik sergileyen kişileri kapsamaktadır. Yani bir noktada narsisistik özellikler kişinin günlük işleyişini bozduğunda bu bozukluktan şüphelenilir. Narsistik Kişilik Bozukluğu olan kişiler genellikle ilişkilerde yoğun bir şekilde bencil, manipülatif ve sömürücü bir tutum sergiler. Empatiden yoksundurlar ve başkalarından daha iyi olma fantezileri vardır. Başkalarından faydalanmalarını körükleyen, iltifat ve hayranlık hislerinin yanı sıra, hak sahibi olma ve kibir duygularına da yoğun bir ihtiyaç duyarlar. Ancak yine de bu görünümün altında son derece kırılgan bir özgüvene sahipler.

Yukarıda saydığınız özelliklerden hepsini olmasa da bazılarını taşıyan bireylere narsist yakıştırması yapıp tedaviye yöneltilmesi gerekli mi ve narsizmin tedavisi var mı?

Yukarıda saydığım özelliklerdeki gibi narsistik örüntüler gösteren herkesin tedaviye ihtiyacı yoktur ancak bu örüntüler tanı alacak boyuttaysa tedavi söz konusu olabilir. Bu bozukluğun tedavisinde uzun süreli psikoterapi kullanılır, ancak bireyin bu tanısına eşlik eden depresyon, kaygı gibi başka bir tanısı varsa ilaç tedavisiyle desteklenebilir. Ne var ki, narsistik kişilik bozukluğu olan bireyler tedaviye karşı direnç gösterirler, bu yüzden ancak birey değişim isterse tedavi olumlu sonuçlanabilir.

“ROMANTİK İLİŞKİLERDE NARSİZM BİRKAÇ ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAR”

Narsist bir bireyle ilişki yaşamanın zorlukları neler?

Her türlü ilişkinin inişleri ve çıkışları olabilir, ancak günün sonunda bir ilişki tamamen farklı bireyler arasındaki işbirliği ve iletişimle ilgilidir. Bu noktada ilk iki sorunun cevabından aklınıza gelebilecek ilk soru partnerim narsistik özellikler mi sergiliyor, yoksa potansiyel olarak ‘Narsistik Kişilik Bozukluğu var mı?’ olabilir. Hangisi olursa olsun, romantik ilişkilerde narsisizm birkaç şekilde ortaya çıkar. Karşılaşılabilecek en olası problemlerden ilki bağlılıkla ilgili sorunlardır. Narsist kişilerle ilişkilerde en sık gördüğümüz sorunlardan biri bağlılık eksikliğidir. Bu birçok narsist partnerin temel bir özelliğidir, çünkü öncelikli olarak kendisine en iyi neyin hizmet edeceğiyle ilgilenen birisi güncel partnerine daha iyi alternatif olarak gördüğü şeye odaklanmak ister. Bunun yanı sıra kendilerine dair büyüklenmeci algılarını korumak için bu kişiler karşıdaki üzerinde hâkimiyet kurma veya küçümseme olarak algıladıkları durumları cezalandırma amacıyla ilişki içinde daha saldırgan davranırlar, dolayısıyla narsist bir partneriniz varsa kendinizi bir anda tartışma içinde bulabilirsiniz. Bununla beraber narsist kişiler kendi üstün imajını korumak ve özgüvenini arttırmak için partnerlerini sürekli aşağılar, başarılarını takdir etmez. Böyle bir durumda karşınızdakine asla yetemeyeceğinizi hissedebilirsiniz.

Hayatımızda genelde kendimizi kötü hissettiğimizde duygularımızı ve ihtiyaçlarımızı anlayacak ve bunlara uyum sağlayacak bir destek isteriz, ancak narsist bir partneriniz varsa bu kişiler odaklarını kendilerinde tutarak durumu kendilerine çekmeye çalışabilirler, yani ilişkide empati yoksunluğu yaşayabilirsiniz.

Narsist bir partnerle ilişkiler nadiren gerçek bir ilişki gibi hissedilebilir. Narsist kişiler, kendilerine ve üstün benlik algılarına yarar sağlamak için partnerlerinin statülerinden, paralarından ve hatta zamanlarından yararlanırlar.

Partneriniz sık sık sizin görünüşünüzü, işinizi veya zekânızı hedef alırken aynı zamanda kendisininkini öne çıkarıyorsa, bu bir narsistle ilişki içinde olduğunuzun işareti olabilir.

“NARSİST KİŞİLER DEĞİŞİME DİRENÇLİDİRLER”

Narsist sevgiliyle nasıl başa çıkılır?

Eğer sevgiliniz bir narsistse, bu sizi zor bir duruma sokar. Birini sevdiğimiz zaman, özellikle bizi ve hayatımızı olumsuz etkileyen birini sevdiğimiz zaman, ilk içgüdümüz onun davranışlarını değiştirmeye çalışmaktır. Ne yazık ki, narsist kişiler doğası gereği değişime karşı çok dirençlidirler çünkü kendilerinde bir sorun olduğuna inanmazlar. Değişim tabii ki imkânsız değildir ancak birçok partner için bu süreç nafile bir çaba olabilir.

Günün sonunda, narsist partnerle olan ilişkiniz üzerinizde zihinsel, duygusal veya fiziksel olarak önemli bir olumsuz etkiye sahipse, bir sonraki adım kaçınılmaz olarak ilişkiyi bitirmek olacaktır. Ama bunu söylemek yapmaktan çok daha kolaydır. Bu adımı atmadan önce aklınızda bulundurmanız gereken birkaç önemli nokta vardır. İlk olarak, ayrılık herkesin özgüvenine darbe vurabilir ama tamamen kendisine dair algısına odaklanan narsist bir kişi için partnerinin onu terk etmesi yıkıcı ve kişisel bir darbe olabilir. Bu noktada narsist partnerin yalvarmaya, beklenmeyen sürpriz ve jestler yapmasına veya saldırgan tutumlar sergilemesine karşı hazırlıklı olunması gerekmektedir. Bununla beraber, her ayrılık için sosyal bir desteğin olması rahatlatıcı ve yardımcıdır. Bu sosyal destek aile, arkadaşlar veya bir ruh sağlığı uzmanı olabilir, önemli olan güvendiğiniz insanların yanınızda olmasıdır.

Romantik ilişkilerin genellikle ödüllendirici bir yanı vardır ancak bazen kendimizi yarardan çok zarara neden olan birine aşıkken buluruz. Narsist bir partneri ve onun bizi nasıl etkilediğini anlamak, başka narsist partnerlerden kaçınmak ve bizim için doğru partneri bulmak için önemli bir araçtır.

“HER SORUNLU İLİŞKİDE BİR NARSİST VAR DİYEMEYİZ”

Sosyal medyada narsisizm ile ilgili çok fazla bilgi kirliliği mevcut. İlişkilerde sorun yaşayan bireylerden biri diğerini mutlaka son zamanlarda narsist biri olmakla suçluyor. Her problemli ilişki yaşayan bireyler narsist mi?

Daha önce de belirttiğim gibi, her türlü ilişkide sorun yaşanır. İlişki içerisinde bir sorun yaşanıyorsa genellikle karşı tarafta bir eksiklik veya bozukluk ararız ancak bazen sorun bizde veya ilişki dinamiğinde de olabilir.  Öncelikle gerçekçi bir şekilde sorun nereden kaynaklanıyor bunu düşünmemiz gerekir. Eğer yaşanan sorunun karşı taraftan kaynaklandığı sonucuna varıyorsak ilk olarak sorunu tanımlamamız gerekir. Daha önce narsisizmin belirli bazı özelliklerinden bahsetmiştim, karşımızdakini narsist olarak görmeden önce bu özellikler çerçevesinde karşımızdakini anlamamız gerekir. Bazen kişinin narsistik gibi gözüken başka kişilik özellikleri olabilir. Yani, her sorunlu ilişkide bir narsist vardır diyemeyiz.

“NARSİST EBEVEYNLER KURALLARI KENDİLERİ KOYMAK İSTEDİKLERİ VE GÜCE SAHİP OLMAK İÇİN ÇOCUK SAHİBİ OLURLAR”

Narsist ebeveynlerin çocukları da narsist olur mu?

Bu sorudan önce aslında şu soruyu cevaplamak lazım, narsist kişiler madem kendilerine bu kadar odaklanmış durumdalar, neden çocuk isterler? Narsist ebeveynler çocuklarına hayatları boyunca rehberlik etmek istedikleri için çocuk sahibi olmazlar. Narsist ebeveynler çocukları aracılığıyla kuralları kendisi koyabileceği ve otomatik olarak güce sahip oldukları bir ilişkiye sahip olurlar, bu yüzden çocuk sahibi olurlar.  Durum böyleyken de narsist ebeveynlerdeki en büyük sorun, her ne kadar odak noktası çocuk üzerinde gibi gözükse de ebeveynlik stillerinde çocuğa saygı göstermemeleridir.

Narsist bir ebeveyne sahip olmak zor bir yaşamı beraberinde getirir. Narsist ebeveyni olan çocuklar anne ve babalarının haklı olmadıklarını uzun yıllar sonunda anlarlar, bu zamana kadar ailelerinin ulaşılması imkânsız isteklerini yerine getirmeye çalışırlar.  Bu kişiler kendilerinin özünde iyi oldukları inancıyla büyümedikleri için yetişkin hayatında ilişkilerinde de anne babaları gibi duygusal olarak ulaşılması zor, eleştirel partnerler arama eğiliminde olurlar. Yani aileleriyle olan ilişki dinamiğini devam ettirmek isterler. Başka bir deyişle narsist ebeveyne sahip kişiler, kendi ihtiyaçlarını ve duygularını bastırma pahasına partnerlerinin ihtiyaçlarını karşılamak ve onu mutlu etmek zorunda hissederler. Buradan çıkarılacak sonuç aslında narsist ebeveynlerin çocuklarının narsist olma ihtimalinden oldukça uzak olmalarıdır. Yine de narsist ebeveyne sahip olmanın farklı olumsuz yönlerinden bahsetmeye çalıştım, bu söylediklerim karamsarlık yaratmasın, bu olumsuz etkileri psikoterapi aracılığı ile düzeltmek mümkün.

“RADİKAL KABUL ÇOK ÖNEMLİ”

Narsist ebeveynleri olan gençler nasıl davranmalı, ne yapmalı?

Bu gençlerin yapacağı ilk şey narsist ebeveynlerin davranışını anlamaya çalışmaktır. Narsisizm nedir, narsist kişiler nasıl davranır bunun hakkında bilgi sahibi olmalısınız. Bunun yanı sıra başkalarının deneyimlerini izlemek veya okumak kendinizi daha az yalnız hissetmenize yardımcı olabilir ve yapmanız gereken diğer şeyler konusunda yol gösterebilir. Yapılacak en önemli şeylerden ikincisi radikal kabullenmedir. Radikal kabul, ebeveynlerin kusurlarını kabullenmek veya bunlara hoşgörü göstermekle ilgili değildir. Radikal kabul kendinizi suçlamayı bırakmayı öğrenmek ve ebeveynlerinizin gerçekte kim olduklarını mazeretsiz bir şekilde görmektir. Radikal kabul yazı yazmak, konuyla ilgili konuşmak, çizim yapmak gibi yöntemleri içerebilir. Önemli olan ailenizin sizi nasıl incittiğini ve ailenizi değiştirmenizin sizin sorumluluğunuzda olmadığını kabullenmektir. Son olarak, diğer sosyal ilişkilerin geliştirilmesi önemlidir. Kendinizi güvende ve onaylanmış, kabul görmüş hissetmenizi sağlayacak kişilerle ilişkilerinizi güçlendirin. Bu konuda destek grupları veya psikoterapi almak da yardımcı olabilir.

“İŞLERİN İLERLEYİŞİNE GÖRE NARSİSTLERİN TAVIRLARI DEĞİŞİR”

Eğitim ve iş hayatında narsistler nasıl davranır?

Aslında birçoğumuz okul veya iş hayatımızda narsisizmle karşılaşmışızdır ama bir narsistle karşı karşıya olduğumuzu tespit etmek zor olabilir. Bunun nedeni işlerin ilerleyişine göre tavırlarının değişmesidir.

Narsistler genellikle iş hayatında takdir görmeyi, onlara iltifat edilmesini isterler ve eleştiri kabul etmezler. Bütün odağın kendisinde olmasını ve kendi başarılarını ön planda tutma eğilimindelerdir. Belki de hemen hemen herkesin yaşadığı bir durum vardır, kendi sorunumuzu veya başarımızı dile getirdiğimiz bir ortamda hep birisi lafı kendine çevirerek kendi sorunlarını veya başarılarını odak haline getirir. Eğer aklınıza birisi geldiyse bu kişi narsist özellikler taşıyor olabilir. Narsistler genellikle her şeyin kendi standartlarına uygun olmasını isterler, siz onlara uyduğunuz sürece size iyi davranır ancak bir şeyleri başaramadığınız veya değişiklik yapmaya çalıştığınız takdirde sizi küçümseyici tavırlar takınırlar.

“NARSİST KİŞİLERİN MOBİNG TAKTİKLERİ FARKLI”

Mobing diye bildiğimiz artık kabul edilebilir kötü bir davranış biçimi var. Genelde mobing uygulayan kişiler narsistik özellikler taşır mı?

Burada öncelikle mobbing dediğimiz kavramı da tanımlamamız gerekir. Mobbing, ya da Türkçe karşılığı olarak bezdiri, topluluklar içinde bir kişiyi hedef alarak bu kişinin çalışmasını sistemli bir şekilde engelleyerek huzursuz etme, yıldırma, dışlama eylemlerini içerir. Mobbing uygulayan kişi hakkında yorum yapmadan önce bu kişinin davranışlarının arkasındaki niyeti anlamak önemlidir. Mobbingin arkasındaki amaç tehdit olarak algılamam birinin rütbesini düşürmek mi, kıskançlık mı yoksa başkalarında rahatsızlık yaratmaktan alınan keyif, algılanan üstünlük duygusu mu? Bu amaçlara göre mobbing uygulayan kişinin özelliklerini tahmin edebiliriz.

Tabii ki narsistik özelliklere sahip kişiler de mobbing uygulayabilir. Narsist kişilerin mobbing davranışları yukarıda bahsettiğim mobbing davranışlarından biraz daha farklı. Narsist kişiler faydalı olmayacaklarını düşündükleri sürece etkileşimde bulundukları kişilere pek saygı duymazlar. Narsist kişiler istediği bilgiyi alana kadar veya etkileşimde bulundukları kişi işe yaramaz hale gelene kadar arkadaş canlısı davranırlar, daha sonrasında aldıkları bilgiyi arkadaş oldukları kişiyi zayıflatmak için kullanırlar ancak bunu yaparken çok çok örtük bir şekilde yaparlar. Yani hala arkadaş canlısı konuşmaları sürdürüyorken bir yandan verilen işleri bilinçli bir şekilde aksatma veya engelleme davranışı gösterirler. Bu narsist kişilerin mobbing uygulama tarzı aşağı yukarı bu şekildedir.

“ERKEK NARSİSTLER YÜKSEK KORTİZOLDEN STRES YAŞIYOR”

Narsist bireylerin ilişkileri ve ilişkilerde başkalarına yaşattıklarından söz ettik ama narsist bir birey olmanın kişilere kaybettirdikleri neler?

Tabii ki narsist kişilerin yaşattığı kadar yaşadığı da birçok olumsuz durum var.  İlk olarak kişilerin kendilerine duydukları aşırı güven maskesinin ardında, öz-değerlerinden emin değillerdir ve en ufak bir eleştiriye kolayca üzülürler, bu yüzden öfkeli davranırlar ve sonuç olarak yalnız kalırlar. Diğer kişiler ilk tanıştıklarında narsistler hakkında olumlu bir görüşe sahip olsa da zamanla daha olumsuz olarak değerlendirilirler. Başkalarına göre daha kibirli, daha az uyumlu ve yeteneklerini övme ve abartma eğiliminde oldukları fark edildiğinde bu kişiler narsistlerden uzaklaşma eğilimindedirler. Dolayısıyla sağlıklı ilişkiler kuramazlar, hayatlarında hep onlara yarar sağlayacağını düşündükleri kişileri bulundurdukları için koşulsuz sevgi ve koşulsuz kabul onlar için oldukça uzak kavramlardır.  Narsisizm sosyal açıdan olduğu kadar psikolojik açıdan da olumsuz etkiler bırakır. Narsistler genellikle en yaygın olarak öfke problemi yaşarlar. Bazı durumlarda narsisizme kaygının eşlik ettiğini görürüz. Özellikle iş odaklı narsistlerde ise devamlı bir stres söz konusudur. Yaşanan bu psikolojik durumlar fiziksel kronik hastalıklara da yol açabilir. Örneğin çalışmalar bize erkek narsistlerin yaşadığı stresin yüksek kortizol seviyeleriyle ilişkili olduğunu gösteriyor. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda narsist kişilerin hayatlarının göstermeye çalıştıkları kadar mükemmel olmadığı sonucu çıkarılabilir.

“NARSİSTLER SORUNUN KENDİLERİNDE OLDUĞUNU KABUL ETMEZLER”

Kişi kendinin narsist olup olmadığını fark edebilir mi ve bunu kabullenmesi kolay olur mu?

Narsisizm ile ilgili en büyük dezavantaj narsist kişilerin kendilerinin narsist olduğunu kabul etmemesidir. Bu kişiler kendilerinin üstün olduğuna ve özel muamele görmeleri gerektiğine içten inanırlar, bu yüzden eğer bir sorun yaşanıyorsa bu sorun onlar için kesinlikle diğerlerinden kaynaklanıyordur. Genellikle sorunun kaynaklandığını düşündükleri kişileri psikoterapi gibi yardım almaya teşvik ederler, ancak kendilerinin buna ihtiyacı olmadığını düşünürler. Tabii ki yardım almak isteyen narsistler de yok değil, ancak narsistlerin kendilerinde bir değişime ihtiyaç duyduklarını kabullenmeleri hiç de kolay bir süreç değildir.

DR KLİNİK PSİKOLOG BERFİN TÖRE KİMDİR?

Berfin Töre, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Psikoloji bölümünden 2014 yılında mezun oldu. Mezun olduktan sonra Ege Üniversitesi Klinik Psikoloji yüksek lisans eğitimine başladı. Eş zamanlı olarak Ege Üniversitesi’nde Aile Danışmanlığı tezsiz yüksek lisans programına başladı. İki programı da 2017 yılında tamamladı. Klinik psikoloji alanında yüksek lisans eğitimi sırasında Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan ergenlere yönelik bilişsel davranışçı terapiye dayalı bir grup terapisi geliştirdi. Daha sonrasında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Psikoloji bölümünde doktora eğitimine başladı ve 2023 yılında doktora derecesini aldı. Doktora tezinde Türkiye ve İsrail’deki sürücüler tarafından akıllı hız uyarlama sistemleri kabulünü açıklayan modeller üzerine bir çalışmıştır. Yüksek lisans eğitimi süresince ve bitirdikten sonra, çeşitli psikolojik danışma merkezlerinde Klinik Psikolog ve Aile Danışmanı olarak faaliyetlerini sürdüren Berfin Töre, Tepebaşı Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü’nde 2 yıl boyunca aktif görev almıştır. Berfin Töre, 2020 yılı itibariyle Eskişehir Teknik Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak bilimsel araştırma faaliyetlerini devam ettirmekte ve üniversite mensuplarına psikolojik danışma hizmeti vermenin yanı sıra üniversite bünyesinde psikoloji temelli dersler yürütmektedir.