16 Mart 2024

Sanat tarihinin Z kuşağı: Emojiler!

Öyle bir noktaya geldik ki; emojiler olmadan kendimizi ifade etmekte zorluk çekiyoruz. Emojisiz bir mesajlaşmada karşı tarafa geçiremediğimiz duygularımız yüzünden kim bilir kaç kişi kavga ediyor, birbirine gıcık oluyor!

Hayatımızın bir parçası olmaktan çıkarak tamamen kendisi olan telefonlarımızın vazgeçilmezi de emojiler. Aslında göründükleri kadar masum da değiller; hatta yüzyıllar sonra sanat tarihine adını yazdırabilecek kadar elleri kuvvetli diyebiliriz. Neden olmasın?!

Günlük hayatımızda sıkça kullandığımız emojilerden bazıları dünyaca ünlü sanat eserleri ve tablolardan alıyor ilhamını. Fakat bu konuya geçmeden önce geçmiş yıllarda emojileri merkezine alan sanatsal olaylardan bahsedelim…

Yung Jake, çağdaş sanatı teknolojinin basit ama etkileyici nimetleriyle birleştirerek harika sonuçlar ortaya çıkarıyor. Son dönemde birbirinden tamamen alakasız objeleri farklı karelerde çektiği fotoğraflarla kombinleyerek oluşturduğu portrelerle dikkat çeken dijital sanatçı; 2015 yılında da sadece emojileri kullanarak ünlü isimlerin portrelerini oluşturmuştu. Aslında rapçi olan Yung Jake, aynı zamanda dünyanın ilk emoji sanatçısı olarak anılıyor. 

2016’nın Şubat ayında ise Emma Winston adında bir doktora öğrencisi Twitter hesabı üzerinden bir sanat galerisi açmıştı! @thetinygallery ismini verdiği hesabı üzerinden 140 karakter sınırlamasını kullanarak, emojilerden dikkat çekici eserler oluşturarak bunları paylaşmış ve o dönem çok dikkat çekmişti. 

Aralık 2016 yılında ise emojiler, Picasso ve Van Gogh’un eserlerinin yanında The Museum of Modern Art (MoMa) koleksiyonuna eklenerek sanatseverlere sergilenmişti. Nippon Telgraf ve Telefon şirketi tarafından müzeye hediye edilen 176 emojiden oluşan set; sanat tarihi açısından da bir ilke imza atmıştı.

Moda dünyasının kenarından geçmiş insanların bile mutlaka ismini duyduğu, geçtiğimiz günlerde 102 yaşında hayata veda eden moda ikonu ve tasarımcı Iris Apfel, 2016 yılında, dijital çağın çocuklarına “Madde kullanmaktansa, benim emojilerimi kullanın.” dedi ve kendi emojilerini görücüye çıkarmıştı. 

Yine 2016 yılında, Los Angeles merkezli sanat galerisi Cantor Fine Art ise farklı bir emoji sergisine imzasını atanlardan oldu. Bu sergide Frida Kahlo’dan Andy Warhol’a kadar bir çok tanınmış sanatçının emojileştirilmiş halini sergilemişlerdi.

Yakın geçmişte yaptığımız kısa bir emoji sanat tarihi turu sonrasında diyebiliriz ki önümüzdeki yıllarda emojiler sanat camiasına iyice göz kırpmaya başlayacak! 

Peki, ilhamını sanattan ve ünlü sanatçıların tanınan eserlerinden alan emojileri biliyor musunuz?

VAN GOGH’UN YILDIZLI GECE’Sİ 🌌

Sanat dünyasının mabedi Museum of Modern Art (MoMa) müzesinin koleksiyonunda sergilenen Van Gogh’un en tanınan eseri The Starry Night (Yıldızlı Gece), detaylarında büyülü bir dünyanın kapılarını açıyor. İnsan kavrayışının ötesine geçen ilahi kavramını, gökyüzünün parlaklığı ile veren sanatçı; ruh halinin derin bir izdüşümünü gözler önüne seriyor aslında. İnsana ait kavramları (örneğin binalar) koyu tonlarda ; doğal kavramları ise canlı tonlarda sergilemesi de muhteşem bir zıtlık algısını oluşturuyor. Çok detaylı bir incelemeye girmeden baktığımızda ise tek kelimeyle büyüleyen bir manzarayı gözler önüne seriyor. İşte bu gece manzarasından yola çıkarak; 🌌 emojisinin ise ilhamını bu ünlü tablodan aldığını söyleyebiliriz. 

LEONARDO DA VINCI’NİN MONA LISA’SI 😊

Emojilerin dijital dünyada rastgele oluşturulduğunu söylemek gittikçe zorlaşıyor! Yıllardır ikonikleşen gizemli bir ifade olan Mona Lisa ve 😊 emojisi arasındaki benzerlik bunun kanıtı olabilir. Sanat dünyasından sonu gelmeyen bir spekülasyon sebebi haline gelen Mona Lisa tablosu; 500 yıldan fazla bir süre geçse bile hala Louvre Müzesi’nin en kıymetli parçası olmaya devam ediyor. Müzede kurşun geçirmez bir cam panelin arkasında korunuyor olması da bunun en büyük kanıtı! 

VINCENT VAN GOGH’UN AYÇİÇEKLERİ 🌻

National Gallery’nn en popüleri, Van Gogh’un göz bebeği Ayçiçekleri’nin 🌻 emojisine ilham olduğu kesin! Mutluluğu simgeleyen bir renk olan sarı ve Hollanda edebiyatında sadakati temsil eden ayçiçeklerinin bir sentezini yansıtan tablodaki çürüme imgesi ise yaşam ve ölüm arasındaki döngüye gözler önüne seriyor. 1890 yılında henüz 37 yaşındayken hayatına son veren ve hayatı boyunca sadece tek bir resmi satın alınmış bu efsanevi dahi; emojilerimize ilham olduğunu bilse tepkisi kim bilir ne olurdu?

ROY LICHTENSTEIN’IN PATLAMA’SI 💥

Sanatın yaşayan en eğlenceli hallerinden biri olan Pop Art akımının öncülerinden Roy Lichtenstein’ın o meşhur Patlama’sı ve 💥 emojisi arasındaki enerjinin uyumuna hayranız! 

SALVADOR DALI’NİN BELLEĞİN AZMİ   

1934 yılından bu yana MoMa’da sergilenen Dali’nin en ünlü eseri Belleğin Azmi ya da bilinen diğer ismiyle Eriyen Saatler, neredeyse ortaya çıktığı 1931 yılından günümüze göz kırpanlardan! Anda kalmakta zorlanılan ve zamanın değersizliğini fark ettiğimiz çağımıza tokat niteliğinde bir anlam taşıyan eserin ele aldığı temel kavram zamanın dirençsizliği. İnsanın zaman karşısında yitirdiği gerçekliğe sürreal bir bakış açısıyla yaklaşan eserin emojisine ilham kaynağı olduğu kesin. 

KATSUSHİKA HOKUSAI’NİN DALGA’SI  🌊

Görkemli Edo dönemi Japonya’sının kıymetlilerinden Hokusai’nin en önemli eserlerinden olan The Great Wave off Kanagawa; hipnotik tarzıyla hayran bırakanlardan. Doğanın dirençsizleştiren gücü ve yaşamın istikrarsızlığının bir alegorisi olarak yorumlanan eserin 🌊 emojisiyle benzerliği hoş bir tesadüfün ötesinde!

EDVARD MUNCH’IN ÇIĞLIK’I 😱

Dışa vurumcu akımın deha temsilci tablosu olan The Scream; her dönemin merak konusu aslında! Sanat tarihine ilginiz olmasa bile Munch’ın bu kült eserine mutlaka maruz kalmışsınızdır. Tablonun sol üst köşesine gizlenmiş bir yazı bulunduğunda ise olayın gizem kat sayısı gittikçe artmıştı: “Sadece bir deli tarafından çizilebilir.” İçsel duyguları ve dışavurumları bir arada sunan Munch’ın bu eserinin de 😱 emojisine ilham olduğu açıkça ortada! 

VINCENT VAN GOGH’UN ARLES’TEKİ YATAK ODASI 🪑

Huzuru ve sessizliği çağrıştırması planlanan Arles’teki Yatak Odası’nın birçoğumuz için gizemi ve hüznü imgelemesi sanatın değişken ironilerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Fakat 🪑 emojisiyle olan çağrışımı da oldukça gözle görülür biçimde çıkıyor karşımıza. Eseri Van Gogh’un cümleleriyle anlatalım; “Her şeyi basitleştirerek daha görkemli hale getirmek ve genelde bir dinlenme ya da uyku izlenimi bırakmak istiyorum. Kısacası, bu tabloya bakanın beyni, ya da daha doğrusu, imgelemi dinlenmeli.”

JOHANNES VERMEER’İN İNCİ KÜPELİ KIZ’I 💎

Gelelim kuzeyin Mona Lisa’sına… Eserdeki en önemli detayın inci küpeler olduğunu söylemeye ve 💎 emojisinin ilham kaynağı olduğu açıkça gözükse bile; bu eserin asıl gizemli yanı bu kızın kim olduğu! Sanat tarihçilerinin hala cevabını bulamadığı; ve sanıyoruz hiç bulamayacağı bu soruya farklı yorum getirenler var. Ressamın kızı olduğu ya da evde çalışan bir hizmetçi olduğu konuşulanlar arasında. Tabii tamamen hayal ürünü bir kız olduğunu iddia edenler de var. Sanat tarihçiler bunu tartışadursun; biz bu tablodan çok daha farklı eserler çıkabileceğini de düşünüyoruz…

VINCENT VAN GOGH’UN ZEYTİN AĞAÇLARI SERİSİ  🌳

Hayatının çoğunu fizyolojik ve psikolojik rahatsızlıklarla geçiren Van Gogh’un yatırıldığı sanatoryumun yakınlarında, hayat tutunma çabası esnasında bulduğu zeytin ağaçlarının ilham olduğu Zeytin Ağacı Serisi’nin 🌳 emojisine ön ayak olduğu düşünülebilir. Tabii ki bir ağaç emojisi için bu kadar derin düşünmeye gerek var mı, tartışılır! Fakat eseri ve emojiyi aynı masaya yatırdığınızda; “Neden olmasın?” dediğinizi duyar gibi oluyoruz. 

ETİKETLER: