Dövmenin insanlık tarihine ilk girişi tabi ki bu kadar basit değilmiş. Örneğin, geçmişte Hun Türkeri’nde asil ve kahraman kişilerin dövme yaptırdıkları, Roma’da ise tam tersi, suçluları ve köleleri belli etmek için bir işaret niteliğinde kullanıldığı biliniyor. Osmanlılar ’da ise gemiciler ve yeniçerilerin arasında dövme yaptırmak oldukça yaygınmış. Dövme, Anadolu’nun Doğu ve Güneydoğusundaki adıyla da eskiden bedenin süslenmesinden öte kötülüklerden korunmak, şans ve bereket inancı ile yapılırmış. Dövmenin tarihi M.Ö. 5000 yıl öncesine dayanmaktadır. Kızılderili’ler, eski Mısır, Kazak ve Kırgız Türkeri’nde sıkça görülürdü. Özgün topluluklarda dövmeyi yapan kişi mistik bir ayin içerisinde dövmesini yaparmış.
Giysinin olmadığı dönemlerde ise vahşi hayvanları ürkütmek, avlanan hayvandan daha fazla pay almak, kabilede liderliği, güç ve üstünlüğü ortaya koymada yine benzer işaretler vücutta kullanılmıştır. Mısır ve Hindistan gibi birçok eski kültürler de ise halkların, dövmeleri bir şifa ve dini ibadet biçimi olarak kullandığına inanılmaktadır. Bazı kronik hastalıklarda şifa amaçlı dövme
yaptıranlar oluyordu. Bunun yanı sıra dövmelerin sosyal statüyü belirtmek veya birini cezalandırmak için damga amaçlı kullanıldığı da tahmin ediliyordu.
Günümüzde her alanda olduğu gibi dövme sanatı da modernleşmiş ve profesyonellerin yaptığı bir meslek haline gelmiştir. İnsanlar da dövmeyi daha çok dış görünüş için tercih etmektedir. Yine de romantik duyguları, dindarlığı ya da vatan sevgisini göstermeleri hâlâ geçerlidir.
Sizin herhangi bir dövmeniz var mı?