Megalodonlar isminin ‘Büyük diş ‘olmasındaki anlamını uzunluğu 21-22 metreyi bulan devasa boyutlarda dişlerinden alır.
Bir zamanlar okyanusun kralı olarak adlandırılan Megalodonlar, Atlantik okyanusu ve Atlas okyanusunda hükmünü sürdürmüştür.
Megalodonlar’ın günlük beslemeleri büyük balinaları yiyerek gerçekleşiyordu. Araştırmacılara göre, tarihte bu kadar güçlü çeneye sahip bir deniz canlısına rastlanılmamış. Bu devasa dişleri olan canlının, tek bir ısırıkta verdiği kuvvet 18,600 kilogramı bulmuştur. Ağırlıkları 40 tona kadar çıkmış olan megalodonlar, ortalama olarak 25 ila 40 yıl arasında yaşamaktadır.
Megalodonların 3,6 milyon yıl önce nesillerinin tükendiği biliniyor. Akıllarda şüphe uyandıran megalodonlar’ın, bugüne kadar gelmesinin imkânsız olduğu da iddialar arasında. Fakat, kimse daha Mariana çukurunun ve okyanusların bazı yerlerini keşfetmedi. Bu devasa canlılar, Marina çukurunun derinliklerinde krallıklarının hükmünü sürdürüyorlar mı?
Okyanuslar uçsuz bucaksızdır ve büyük bir hayvan için gözden kaçabilecek hiçbir noktası bulunmamaktadır. Ancak bu doğruluğun da kendi içerisinde yanlışları vardır. Günümüzde balinalar ve köpekbalıkları için birçok gözlem turu düzenlenmektedir. Fakat, bugüne kadar yapılan hiçbir gözlemde ne megalodona ne de ona benzer bir canlıya rastlanılmamış.
Bilim insanları tarafından sürekli yeni deniz canlıları keşfediliyor; ancak bu megalodon için bir umut ışığı değil. Çünkü keşfedilen canlıların büyük bir kısmı boyut olarak bir megalodon ile kıyaslanacak boyutlarda değiller. Okyanusların kralı olan bu canlının boyutundan ötürü günümüzde gözden kaçabilmesi de haliyle pek mümkün değil.
Ayrıca megalodon sıradan bir okyanus canlısı değil. Okyanusun gelmiş geçmiş en büyük ve güçlü yırtıcısıdır. Devasa dişleri ve büyük bedenleriyle avlayamadıkları bir canlı neredeyse bulunmamaktadır.
Peki, sizce megalodonlar yaşıyor mu?