ABD’nin tarihinde birçok başkan geldi geçti. Ama ABD’nin 7. Başkanı Andrew Jackson’un büyük ihtimalle bir çoğunuz daha önce hiç duymadı. Ama 1829’dan 1837’ye kadar görev yaptığı süre boyunca ABD tarihinde iz bırakan başkanlardan biri oldu. Her ne kadar adı şanı pek anılmasa da o, kendisinden önce gelen diğer başkanların aksine eğitimli kesimden gelmiyordu. 18 yaşına kadar mütevazı bir eğitimin ardından bir avukatın yanında çalışmaya başladı. 1788 yılında da savcı oldu. Öte yandan kendisinin bir köle çiftliği vardı. O dönemler yeni kurulan Tennessee eyaletinin anayasasını ilan eden meclisin üyeliğinden sonra sırasıyla Temsilciler Meclisi’ne ve Senato’ya girmeyi başardı. 1798’den sonra Tennessee Yüksek Mahkemesi’nde hakim oldu. Sert yapısı nedeniyle görevdeki başkan Thomas Jefferson ile sık sık tartışmaları yüzünden siyasete 7 yıllık bir küskünlük yaşadı ve o süre zarfında çiftliğini yönetmeyi seçti.
Eh dedik ya sert ve agresif yapısı var diye, Başkan Jackson, düello fanatiği bir adamdı. Öyle ki 1806’da girdiği bir düelloda ağır yaralanmış ve ölümden dönmüştü. Öte yandan karısına hakaret ettiği öne sürülen Charles Dickinson adlı bir adamı bile gözünü kırpmadan öldürmüştü. Düelloda öldürdüğü kişilerin sayısı tam olarak bilinmese de o zamanlar henüz başkan seçilmediğini de bir dip not olarak ekleyelim.
Yüzündeki yara izi de esir düştüğü zamanlardan kalma. Britanyalıların elinde esirken, bir Britanya subayı ondan çizmelerini parlatmasını istemiş, Başkan Jacson reddedince Britanyalı subay Jackson’un yüzünde kılıçla derin bir yara açmış… Asker kökenli olması nedeniyle kendisinden önceki başkanların başlattığı ABD devrini de kapatmıştır.
Siyasete girişi de kolay olmaz Başkan Jackson’ın. Zira o dönemler siyasette, sıradan vatandaşların oylarını çekmek için demokrat olmayan, aristokrat ve kapalı bir sınıf diye itham ettiği zümrelere karşı çok fazla mücadele etmek zorunda kalmıştı. Siyasi tabanını güçlendirmek için başkanlığı süresince patronaj sistemini uygulamış, daha başkan seçilir seçilmez de ABD Merkez Bankası’nı kaldırmak öncelikli hedefi olmuştur. Çünkü ona göre FED Avrupalı küreselci bir sermayenin aracıydı. Bu amaçla ilk başkanlık döneminde banka fikrini destekleyen 2 bin memurun görevine son verdi. İkinci dönemine başlamadan önce Başkan Jackson, tüm seçim kampanyasını merkez bankasını kapatma üzerine kurdu. Kampanyasının sloganı ise “Jackson Gelecek, Banka Bitecek!” yapmıştı. Tüm sokaklarda bu slogan çok kısa sürede yayıldı. Jackson’a ikinci kez başkanlığı kazandıran da bu vaadi oldu. Bu olay Andrew Jackson’ın ABD tarihinde bunu başaran tek başkan olarak geçmesini sağladı. Hatta Jackson’ın başkan olarak görev yaptığı iki dönem boyunca en büyük başarısının ne olduğu sorulduğunda, “Bankayı Öldürdüm!” diye yanıtladığı söylenir. Belki de bu yüzden kendisinin adını öyle çok duymadık kim bilir…
