4 Haziran 2024

Türk mitolojisine ait tüyler ürperten 5 efsane!

En çok Yunan mitolojisi popüler olsa da Tük mitolojisinde henüz bilmediğimiz çok fazla cevherler var. Türk mitolojisinde, keşfedilecek birçok tuhaf ve büyüleyici hikaye bulunuyor. Gelin bu büyüleyici hikayeleri birlikte inceleyelim.

AK ANA EFSANESİ:

Ak Ana, Türk mitolojisinde başında gücü simgeleyen taca benzeyen zarif boynuzlarıyla ışıktan bedeni olan ve güzelliğiyle göz kamaştıran bir kadın. Alt tarafı ise deniz kızı gibi olduğu tasvir edilen, tüm evreninin yaşam döngüsünü başlatan deniz tanrıçasıdır. Henüz hiçbir şey yaratılmamışken ve yalnızca uçsuz bucaksız karanlığın hüküm sürdüğü bir zamanda efsaneye göre sonsuz suların üstünde uçan Tanrı Ülgen’in karşısına ansızın Ak Ana çıkar ve ona; “Yap! O zaman yaptıklarım olacak de! Yoksa yaptığım olmadı deme” diyerek Tanrı Ülgen’e yaratma kudreti ve ilhamı verir. Bu talimat üzerine Ülgen, önce yeri sonra sırasıyla güneşi, ayı, yıldızları ve en son insanları yaratır. İnsanları yarattıktan sonra onlara şöyle bir talimat verir “Olan şeye yok deme, eğer yoktur dersen olan şeyde yok olur” diyerek hayatın başlangıcına dair ne varsa hepsine ruh vererek yaşam döngüsünü başlatmıştır.

UMAY ANA EFSANESİ:

Türk mitolojisinde Umay Ana kadınları ve çocukları koruyan, doğumun ve bereketin tanrıçasıdır. Umay Ana; beyaz elbiseli ve gümüş saçlı olarak betimlenir. Hatta bazı tasvirlerde boynuzları vardır. Gökyüzünde yaşayan bu tanrıça bazen yeryüzüne iner veçocukları korumakla birlikte yeryüzüne bereket dağıtır. Umay Ana aynı zamanda diğer insanları koruyup onların mahsullerini bollaştırır. Eski Türk mitolojisi, bugün Anadolu’da varlığını hala devam ettirmekte.

ASENA EFSANESİ:

Asena, Türk mitolojisinin en önemli karakterlerindendir. Asena efsanesinin birden fazla hikayesi bulunmaktadır. Türlere saldırıp yenilgiye uğratan komşu uygarlık ayrım yapmaksızın tüm Türleri katlede. Bu kıyımdan sadece 10 yaşlarında bir erkek çocuğu sağ kalır. Askerler bu küçük çocuğu öldürmeye cesaret edemez. Öldüremedikleri bu çocuğun ayaklarını keserek bir bataklığa atarlar. Oradaki dişi bir kurt çocuğu kurtararak onu etle beslemeye başlar. Çocuk büyüyüp ergenliğe gelince kurtla çiftleşir ve kurt gebe kalır. Komşu ülke yeninden askerleri göndererek herkesi öldürmek ister. Kurt “Kao Çang” ülkesindeki Kuzey Dağı’na kaçar ve orada saklanır kurt burada 10 erkek çocuk doğurur. Zamanla bu 10 çocuk büyür evlenir ve bir soy türer. Oluşan bu Türk soyundan biri Asena’dır. Asena ismi bazı kaynaklarda, efsanede olan bu dişi kurdun ismi olarak geçmektedir.

TENGRİ EFSANESİ:

Ezelden beri göklerde yaşayan ve her şeye gücü yeten bir varlık: Tengri. Türk mitolojisinde, evreninin yaratıcısı ve koruyucusu olarak bilinir. Göğün sonsuz maviliğinde, tüm canlıların kaderini şekillendirir. Dağların, nehirlerin, ormanların ruhuyla iç içe olup, doğanın dengesini sağlar.

Tengri, Türk halklarının yaşamında derin izler bırakmıştır. Türkler, iyi ve kötü günlerinde ona dua eder, yol göstermesi için yardım beklerler. Kutsal dağlar, onun gücünün yeryüzüne yansıdığı yerlerdir. İnançlara göre: Bu dağlara çıkıp, göğe yaklaşmak, Tengri ile bir olmak demektir. Kahramanlar, destanlarda Tengri’nin işaretlerini takip eder, zorlu savaşlarda onun gücüne sığınırlar. Zaferler, onun lütfu olarak görülür. Aileler, yeni doğan çocuklarına Tengri’nin adını verirler. Bu, onların hayat boyu korunacağına, güçlü ve adaletli olacağı anlamına gelir. Tengri sadece geçmişte değil, günümüzde de Türk kültürünün ruhunu şekillendirir.

ÜLGEN EFSANESİ:

Bilinene göre: Karahan’ın yeraltında yaşayan oğlu Erlik Han’ın kardeşi olan Ülgen Han insanların koruyucusu ve iyiliğin sembolüdür. Tanrı Ülgen ay, güneş ve yıldızlardan yukarıda yaşar. Göğün 16. Katında oturduğu söylenir. Yerdeki mekânı ise altın dağdır. Altından kapısı olan bu sarayda, atın kaplı taht üzerinde oturur. Gök Tanrı’nın yerine kullanıldığı kabul edilen Ülgen isminin, gerçekte Gök Tanrı olup olmadığı henüz tam olarak bilinmiyor.

Birçok yerde ezeli ve ebedi kabul edilen Ülgen insan, Dünya’nın yaratılışında baş rol oynamıştır. Atmosfer olaylarını ve yıldızları o idare eder. O dönemlerde Tanrı Ülgen adına uğurlu sayılan beyaz at kurban edilirdi. Yerdeki kötü ruhları takip eden bu Tanrı, onların saklandığı ağaçlara yayı ile yıldırımlar gönderir, yıldırım düşen ağaçtan bir parça alıp saklanırsa da kötü ruhların ömür boyu onları koruyacaklarına inanılırdı.

ETİKETLER: