Kadim Mezopotamya ve Orta Asya Türklerinin yazı selamladığı, Hızır ve İlyas Peygamberin yeryüzünde buluştuğu o bereketli gün 6 Mayıs geldi. Eğer dileklerinizi tam ayrıntısıyla beyaz bir kağıda yazıp, gül ağacının dibine gömdüyseniz, hadi gelin Hıdırellez nedir? Hıdırellez’de neler yapılır bir göz atalım…
Hıdırellez günü bir çok inanışta farklı şekillerde bilinir. İslam inancında Hızır ve İlyas kardeşler, yeryüzünde 6 mayıs günü buluşur ve tüm evlere o gün bolluk ve bereket dolar. İlk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Yunanistan ve hatta bütün Doğu Akdeniz ülkelerinde bahar ya da yazın gelişiyle ilgili bazı tanrılar adına çeşitli tören ve ayinlerin düzenlendiğini biliyoruz. Türk toplumlarında yaygın bir inanca göre Hızır, hayat suyu (ab-ı hayat) içerek ölmezliğe ulaşır ve özellikle bahar döneminde insanlar arasında dolaşarak zor durumda olanlara yardım edip bolluk-bereket ve sağlık dağıtırmış. Hızır’ın kimliği, yaşadığı yer ve zaman belli değildir. Hızır, baharın ve taze hayatın sembolüdür. Ülkemizde de bayram havasında kutlanır. Öte yandan 6 Mayıs Hıristiyanlarca da baharın ve doğanın uyanmasının ilk günü olarak kabul edilir. Ortodokslar Aya Yorgi, Katolikler St.Georges Günü olarak da kutluyorlar. Anlayacağınız her farklı kültürde farklı adlarla da olsa kutlanan bir bayram ve günümüze dek sürdürülen bir gelenek.
HIDIRELLEZ GÜNÜ NELER YAPILIR?
Hıdırellez günü için Anadolu’da günler öncesinden tıpkı diğer bayramlar gibi evlerde temizlik başlar. Zira temiz olmayan eve Hızır girmeyeceğine inanılır. O akşam evdeki kilerlerin kapıları, yiyeceklerin de kapakları açık bırakılır ki, Hızır eve uğradığında bereket artsın. Hıdırellez günü yenilecek yemekler hazırlanır. Kesilmek üzere mutlaka koyun, kuzu bulundurulur. Akşamında kadınlar ve kızlar dileklerini yazıp gül ağacının dibine gömer. Bazı yörelerde gül ağacının dibine akşamdan bozuk para bırakılır ve 6 Mayıs sabahı o bozuk para alınır 1 yıl boyunca cepte taşınır. Böylece cüzdana bereket dolacağına inanılır. Öte yandan evlenmek isteyen genç kızlar yine bir gece öncesinden içine yüzük koyup gül dibine gömdükleri küpleri 6 Mayıs sabahı manilerle çıkartıp açarlar.
Bir gün öncesinden yani 5 Mayıs gecesi mayalanmamış süt bırakılır ve süt mayalanırsa bir yıl boyunca aynı yoğurttan maya olarak kullanılır. Mayalanmazsa ev halkı o sütü içer. 6 Mayıs sabahı sabah erken kalkılıp temiz ve özellikle beyaz giysiler giyilir çünkü Hızır’ın da o gün beyaz giydiğine inanılır. Aileler yeşillik, çayırlık, sulak yerlerde, yatır başlarında toplanarak eğlenirler. Bazı yörelerde Hıdırellez günü tarla bahçe işleri yapılmaz, her türlü kötülüklerden uzak durulur. Yatırlar ziyaret edilir. Gece, yumurtalar ve yemekler pişirilip hazırlanır, o gün çalışılmaz, davullu zurnalı eğlenceler düzenlenir ve ateş yakılır. Yine bazı yörelerde o gün ot yolunmaz, dal kırılmaz, ateş üzerinden atlanarak eğlenceler düzenlenir. Evlerde kara böcek olur düşüncesiyle toz süpürülmez. Hıdırellez günü yılan gelir düşüncesiyle evlere odun getirilmez. O gün dikilen fasulyeler kurtlu olur. Ağaç kaşıklar ateşe atılır, yanmayan kaşık varsa Hızır’ın uğrayıp o kaşıkla yemek yediğine inanılır. 5 ve 6 Mayıs gecesi yağmur yağarsa o yılda bolluk ve bereket olacağı inancı vardır.
Farklı zamanlarda, farklı isimler altında kutlansa da Hıdırellez motiflerine pek çok yerde rastlamak mümkün. Baharın gelişi ve doğanın canlanması, insanlar tarafından binlerce yıldır bayramlarla kutlanıyor. Adı hangi kültürde ne olursa olsun, akşamdan dilediğiniz tüm dilekler kabul olsun. Hızır evinize bereketini sunsun…