30 Mart 2024

O deyimlerin aslında hikayesi çok farklı

Ceren Akkuş
Ceren Akkuş Editör
Günlük hayatta hepimiz sohbet esnasında yer yer birbirinden farklı deyimler kullanırız. Hatta bazı deyimler ağzımıza öyle yerleşmiş olurlar ki doğrusunu çoktan unutmuşuzdur...

Kullandığımız bazı deyimlerin nereden geldiğini bilmiyoruz. Mesela “Günah geçişi olarak beni mi seçtin?” deriz karşı tarafa. Peki neden günah keçisi; keçilerin günahı mı var? Başka örneklerimiz de var…

GÜNAH KEÇİSİ OLMAK

Yahudiler eski zamanlarda ayin günlerinde keçileri uçurumdan atarlarmış. Ritüel yaparak keçilere atıfta bulunurlarmış ve onlara günahlarını yükleyerek kurban ederlermiş. Yani, günlük hayatta sıkça kullandığımız bu deyimin kökleri Yahudilere kadar dayanıyor diyebiliriz.

PABUCU DAMA ATILMAK

Osmanlı dönemine uzanan bu deyimin de hikayesi ilginç. O dönemde yaşayan birisiniz ve bir ayakkabı aldınız ama hatalı çıktı. Bu gibi durumlarda karşı tarafı şikayet ediyorsunuz haliyle. Eğer siz haklıysanız insanlara da tabiri caizse ibret-i alem olması adına ayakkabı imal eden kişinin çatısına atılıyor. Böylelikle insanlar kimin iyi kimin kötü tamirci olduğunu anlıyordu. Günümüzde bunun internet üzerinden firmayı yorumlamakla eş değer olduğunu görüyoruz.

SAÇINI SÜPÜRGE ETMEK

Eskiden kadınlar saçlarını ayak topuklarına kadar uzatırlardı. En uzun saç da o dönemde en güzel saç olarak kabul edilirdi. Kadınlar da evi süpürmek için yere eğilince saçlar yeri süpürecek noktada olurdu. Bu yüzden de saçını süpürge etmek deyimi aslında buradan gelir.

DİNGO’NUN AHIRI

Çok eski zamanlarda İstanbul’da ulaşım için atlı tramvaylar kullanılıyormuş. Atların Şişhane yokuşunu çıkabilmeleri için de fazladan atların olması gerekiyormuş. Azapkapı durağında tramvaya takviye atlar eklenir, Taksim’de Dingo isimli bir Rum vatandaş tarafından işletilen ahırda dinlendirilirmiş. Gün içinde de sürekli bu atların girip çıktığı ahır girenin çıkanın belli olmadığı veya her önüne gelenin girebildiği yer haline gelmiş. Haliyle Dingo’nun Ahırı deyimi de buradan geliyor.

DARISI BAŞINA

Türklerde bir gelenek olan, evlenecek olan gelin eve girmeden önce başından aşağı para, şeker, buğday gibi şeyler dökülürmüş. Para ya da şeker bulamayanlar darı serpermiş. Bu gelenek hala da sürdürülüyor. Zamanla insanlar gelinin başına serptikleri darıları, zamanı gelsin senin de olsun anlamında darısı başına demeye başlarlarmış.