Yaz, olanca sıcaklığıyla dünyamızı kasıp kavurmaya başladığında kültürün, müziğin ve coşkunun bir araya geldiği yeni bir mevsimi de müjdeler: Festival Mevsimi!
Türkiye’de ve dünya genelinde, yaz ayları boyunca farklı temalarda düzenlenen festivallerle gençliğin coşkusunu sonuna kadar hissetmek mümkün. İşte, kaçırdığınız zaman üzülebileceğiniz bazı canlı festivallerin bir listesi.
Türkiye’den Festivaller
İstanbul Gençlik Festivali
Sanat, müzik ve atölye çalışmalarını harmanlayan, İstanbul’da düzenlenen bu festivale ülkenin pek çok farklı bölgesinden gençler popüler grupları ve sanatçıları canlı dinlemek ve bir dizi ilham verici etkinliğe katılmak için geliyor.
Cappadox
Kapadokya, peri bacaları ile ünlü. Ama artık o ün, rakipsiz değil. Çağdaş sanat, müzik ve gastronominin bir araya geldiği benzersiz bir festival olan Cappadox; eğlencenin ötesine geçerek, doğa ile yaratıcı bir bağ kurma fırsatını sunan bir akışla tasarlanıyor.
Chill-Out Festival
Huzur ve barışa odaklanan Chill-Out Festival; rahatlayıp biraz olsun gevşemek isteyenler için ideal. Uygun ambiyansı sunan müzikler, yoga seansları ve wellness atölyelerinin olduğu festival İzmir / Urla’da düzenleniyor.
Bodrum Caz Festivali
Hip-hoptan elektronik müziğe kadar geniş bir skalada dünya ritimlerinin caz formunda denendiği sahneler içeren; genç ve tecrübeli caz müzisyenlerinin sahne alacağı Bodrum Caz Festivali; korkusuz yeni ses tarzlarını keşfetmek isteyenler için eşsiz bir deneyim sunuyor.
Electronica Festival İstanbul
Elektronik müzik, deniz ve dans üçlüsünün bir araya geldiği Electronica Festival İstanbul; açık havada iki günlük rave ile bu türe meraklı olanlar için tatminkar bir takvime sahip.
Dünya Çapında:
Coachella (ABD)
Dünya çapındaki festivallerin en ünlülerinden birisi olan Coachella; Kaliforniya çöllerine binlerce müzik severi toplamanın belki de tek yolu. Meşhur isimlerin yanı sıra yükselen yeteneklerin de sahne aldığı festival, müzik severlerin öncelikli rotalarından birisi.
Tomorrowland (Belçika)
Elektronik dans müziğinde zirve marka festival olma özelliği taşıyan Tomorrowland, ‘anlatılmaz, yaşanır’ denilen cinsten bir tecrübe sunuyor. Pür neşe saçan atmosferi, göz alıcı sahne tasarımları, hayatın coşkusunu son raddeye kadar sunan dokusuyla müziğe hak ettiği değeri vermek isteyenlerin ‘ölmeden önce yapılacaklar’ listesinde ilk sıraları hakkıyla alıyor.
Glastonbury (İngiltere)
Glastonbury için sadece bir müzik festivali tanımlaması yapmak, büyük bir hata olur. O, apayrı bir kültürel ekol! 70’li yıllara dayanan geçmişiyle; rock, pop, indie ve elektronik müziği harmanlayan geniş yelpazesinin yanı sıra mizah, tiyatro ve sirk gibi farklı programlara sahip takvimiyle katılımcıları rengarenk bir aktivite havuzunda yüzüyor gibi hissettiriyor.
Fuji Rock (Japonya)
Dillere destan güzelliklere sahip Niigata Eyaleti’nde konuşlanan Fuji Rock; Japonya’nın en büyük açık hava müzik etkinliği olma özelliğine sahip. Çok yönlü festival programı ve çevre dostu yaklaşımıyla karakterize edilen Fuji Rock’un Japonya’nın global tavrının bir simgesi olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Sziget (Macaristan)
Budapeşte’nin kalbinde bir ada. O adada müziğin, kültürün ve evrensel sevginin bir araya geldiği; bir hafta boyunca süren bir festival… Bütün bunlar kulağınıza güzel geliyorsa, Sziget sizin için biçilmiş kaftan. Dünya çapında ünlü sanatçıların sahne aldığı festivalde farklı sanatsal etkinliklere katılabilir veya sizin gibi bu fikri müthiş bulan, dünyanın dört bir yanından gelen diğer sanatseverlerle sosyalleşebilirsiniz.
Festival kültürü; alelade bir etkinliğin çok daha fazlasıdır. Gençliğin o bitmek tükenmek bilmez enerjisinin hak ettiği şekilde karşılık bulduğu, yaz mevsiminin insanın içini kıpır kıpır eden coşkusunun da bu ruh ile buluştuğu bir kültürdür.
Festival kültürü, yeniliklere karşı özgürce “Varım” demenin bir diğer adıdır.
Bu yaz var olmayı denemeye ne dersiniz?