15 Nisan 2025

Wanderstop: Dinlenme ve Sosyalleşme Üzerine Bir Oyun Deneyimi

Pandemin Etkileri ve Oyun Tutkusu Pandemi sürecinde, evde kapalı kaldığımız zaman diliminde oyun oynamaktan başka pek bir şey yapmadım. O günlerden bu yana pandemi sona erdi; herkes temiz havaya, günlük rutinlerine...

Pandemin Etkileri ve Oyun Tutkusu

Pandemi sürecinde, evde kapalı kaldığımız zaman diliminde oyun oynamaktan başka pek bir şey yapmadım. O günlerden bu yana pandemi sona erdi; herkes temiz havaya, günlük rutinlerine ve sosyal hayata geri döndü. Ancak, evde oturup başka bir şey bulamayanlar oyun oynamayı da eski seviyelerine döndürdü. Ben ise bu dönemde daha fazla oyun oynama alışkanlığı kazandım. İlk başta zamanın hızla geçtiğini fark etmek beni korkutmuştu. Sonrasında, oyun oynamadığımda zamanın daha da hızlı geçtiğinin ve sıkılmanın bile bu hızı yavaşlatamadığının farkına vardım. Bir noktada, zamanımı nasıl değerlendirdiğimi (takıntılı bir şekilde liste yaparak) sayabildiğim için kendimi, oyun oynamaya döndüğüm bir hapishanede buldum. Hâlâ yeterince şey yapmadığımı düşündüğüm bir aşamada, arkada Youtube videoları ve podcast’ler açmaya başladım. Ne kadar çok şeyle ilgilenirsem ilgileneyim, zihnimin arka planında “Yeterli değil!” diyen bir ses var. Bu ses yüzünden sahil kenarında oturup denizi seyredebilmeyi, dalgaları ve martıları dinleyebilmeyi başaramıyorum. Rüzgârın tenimi okşamasını hissedemiyorum. Ne zaman biraz durup içinde bulunduğum dünyayı fark etmeye çalışsam, “Sırada ne var?” sorusuyla karşılaşıyorum. İşte, Wanderstop tam olarak benim ve benim gibilerin zihnindeki bu sesle alakalı bir oyun.

Pandemin Etkileri ve Oyun Tutkusu

Çayhanede Dinlenme: Limonumu Unutma Başka İhsan İstemem

Kendini daima kılıç ustalarının en hızlısı, en güçlüsü, en maharetlisi olmaya zorlayan ve asla yenilmemiş olmakla övünen dövüşçü Alta, bir gün ilk kez yenilgiyi tadıyor. “Hatalarımdan ders çıkarır ve daha çok çalışırım. Eskisinden daha tecrübeli ve becerikli bir dövüşçü olur, zirveye yeniden çıkarım!” derken, bu durumun öyle olmadığını anlıyor. Zaferden çok yenilgi tatmaya başladıktan sonra, umudunu onu eski şanına yeniden kavuşturabileceğini düşündüğü ünlü bir kılıç öğretmenine bağlıyor. Ancak, yolda takati kalmadığını ve artık ne kılıcını taşıyacak ne de yol kat edecek gücü kaldığını fark eden Alta, aşmaya çalıştığı ormanda bayılıp kalıyor. Uyandığında ise kendini ormandaki bir açıklıkta, Wanderstop isimli bir çayhanede buluyor. Karşısında iriyarı, kel ve kibar Boro var. “Bir dur, bir dinlen. Gücünü topladığında yoluna devam edersin” diyor Boro. Hâlâ kılıcını kaldıracak gücü kendinde bulamadığını gören Alta, başka bir şey yapmadığı için gönülsüzce teklifi kabul ediyor.

Çayhanede Dinlenme: Limonumu Unutma Başka İhsan İstemem

Wanderstop’un Mekânı ve Oyun Mekanikleri

Oyunun amacı bizi bir yolculuğa çıkarmaktan ziyade dinlendirmek. Bu nedenle, Wanderstop’un hemen hemen tamamı çayhanenin de içinde bulunduğu bir açıklıkta geçiyor. Bu açıdan bakıldığında, tek mekânlı dizilere benzetilebilir. Dinlenme faslımıza başlar başlamaz, Boro’dan oyunun temel mekanikleri olan çay yapımı ve bahçıvanlık hakkında bilgi alıyoruz. Çay yapımı oldukça basit: Dükkan çevresindeki çay bitkilerinden topladığımız yaprakları kurutup, ısıttığımız suya atıyor ve sonra da devasa çay makinemizin musluğuna fincanı dayayıveriyoruz. Ancak işi (ve kelimenin tam anlamıyla çayı) renklendiren nokta, bahçıvanlık yaparak yetiştirdiğimiz meyvelerle çaya aroma katmak. Wanderstop, terapi gibi bir oyun olmayı amaçladığı için, farklı renkte tohumları birleştirerek yarattığımız ağaçlardan elde ettiğimiz meyveler, sıradan manavdan alacağımız meyveler değil. Chip Chip, Waypur Sprouth, Weyling Fruit gibi ilginç isimleri var. Kimisinin tadı, çocuklukta en çok yenen kahvaltılıklar gibi, kimisi en yakın arkadaşla tanıştığımız günü hatırlatıyor, bir başkası ise daha önce hiç tecrübe edilmemiş bir şeyin nostaljisini yaşatıyor.

Wanderstop'un Mekânı ve Oyun Mekanikleri

Huzur Veren Anlatım ve Sosyalleşme

Oyunun yalın anlatım tekniği, yetiştirdiğimiz meyvelerle müşterilerin siparişine göre yaptığımız o rengarenk çayları bir araç olarak kullanıyor. Müşterilerin bir fincan içip doyduğu çaylar sürekli artıyor ve bir bardak da kendinize koyup bir köşeye oturduğunuzda, Alta yudum yudum geçmişini hatırlayıp bize anlatıyor. Wanderstop’un esprisi, Alta’yı, ortak emeğinizi ona tattırdığınızda anlatmasında. Oyunun anlatısından maksimum verimi almak için bir sonraki müşteriye geçerken arkanızdan bir atlı kovalıyormuş gibi davranmamak gerekiyor. Acele etmeden, çayınızı soğumadan, malzemeleri bulup suya atmakta herhangi bir süre sınırınız yok. Ayrıca, spesifik bir siparişi nasıl halledeceğinizi bilmiyorsanız, dükkandaki bir kitaptan sorularınızın cevabını alabiliyorsunuz.

Huzur Veren Anlatım ve Sosyalleşme

Karakterler ve Siparişler

Müşterilerin de acelesi yok, zira Wanderstop’a yolu düşen hiç kimsenin çayını içmekte bir aceleleri yok. Hepsi kendi takıntılarını yanlarında getiren, bazen oyunun anlatmak istediği şeyin net bir tezahürü olan, bazen de simgelendiği şeyi muallakta bırakan, ancak her biri rengarenk karakterler. Beraber fotoğraflarını çekerek oğlunu kendisinden bıktıran ağır zırhlı şövalye, agresif bir kapitalist olma takıntısı olan seyyar satıcı teyze, “Bizde sadece çay var” dedikçe kahve istemeye devam eden takım elbiseli iş adamları, ne akla hizmetse o sıkıcı takım elbiselere özenen başka boyuttan gelme ulvi varlık… Bu ilginç siparişleriyle kafa kaşıtıp, Alta’yı kendileriyle sosyalleşmek durumunda bırakarak ona dinlenme çabasında eşlik eden bu karakterler, Wanderstop’un anlatısının önemli bir parçası.

Karakterler ve Siparişler

Wanderstop’un Genel Değerlendirmesi

Wanderstop hakkında daha fazla anlatacak çok bir şey yok çünkü oyun aslında bu kadar. Monotonluktaki huzuru ve o an içinde bulunduğunuz ortamla temas edebilme yeteneğini, bunu yaparak kendinizi dinlendirmeye odaklanan bir oyun olarak Ivy Road tasarlamış. Bu çerçevede, içini bir amaç uğruna değil, keyfiniz öyle istediği için yapacağınız ufak ve tatlı angaryalarla bezeliyor. Dopamini kısa aralıklarla ve düzenli olarak salgılatıp, keyfi bir uyuşturucuya çeviren pek çok günümüz oyununun karşısında, daha insani bir deneyim sunmaya çalışıyorlar. Bu bağlamda, kendisine bir not vermek gereksiz. Zira, skorlarla, hedeflerle, görevlerle ilgilenmeyen bir oyunu nicel değerlerle değerlendirmek oldukça garip. Durup iki dakika kafa dinlemek isteyenlere Wanderstop’u öneriyorum.

Ne İyi?

  • Türk insanının çay bağımlılığına hitap eden, kültürümüze uygun bir oyun olması
  • Yalın ve manidar anlatım tarzı
  • İnsanın içini ısıtan sanat tasarımı
  • Çeşit çeşit çay, çeşit çeşit MEYVELİ ÇAY

Ne Kötü?

  • Bazen komutlarınızı oyuna aktarabilmek için birkaç defa basmanız gerekebiliyor

SON KARAR:

Stanley Parable ve The Beginner’s Guide’ın yapımcısından, hedefi on ikiden vurmaya kasmadan, yalın ve sıcacık bir yapım.