Eski Türkler diğer dinlerle tanışmadan önce Tengrizme inanmaktaydı. Tengriciliğe göre Tanrı tekti. Ancak Gök Tanrı’nın yeryüzünde görevli çocukları vardı. Tıpkı Ülgen, Erlik ve Kayra gibi. Bunlardan birisi de Umay Ana’ydı.
Umay Ana, eski Türklerde doğurganlık ve bereket tanrıçası olarak bilinen, çocukları, yeni doğurmuş kadınları ve yavru hayvanları koruduğuna inanılırdı. Tengricilikte önemli bir figür olan Umay Ana, Orhun Yazıtları’nda da adı geçen bir mitolojik varlık olarak bilinir.
UMAY ANA İSMİ KÖKENİ
Umay Ana’nın kim olduğunu ve Türk mitolojisindeki yerini tam olarak anlatmadan önce, Umay isminin nereden geldiğine bakalım. Umay isminin etimolojik kökenine indiğimizde öz Türkçe’de um/om sözcüğünün kökünden türetilen, ummak, dilemek, korkutmak anlamları taşır. Moğol dilinde rahim anlamına gelen Umay, bazı bölgelerde Omay olarak da bilinir. Etene yani plasenta anlamı da olan Umay, her zaman doğurganlıkla ilişkilendirilmiştir.
UMAY ANA NASIL TASVİR EDİLMİŞTİR?
Umay Ana, mitolojide dişi bir varlık olarak tasvir edilir. Üç boynuzu, beyaz elbisesi, orta yaşlarda ve gümüşten saçları vardır. Kuşa bürünebilen Umay Ana, etrafına ışık saçar. Gökyüzünde yaşayan Umay Ana, bazen yeryüzüne de iner. Yanında bir kuğu ya da bir at ile betimlenir.
TÜRK MİTOLOJİSİNDE UMAY ANA
Gök Tanrı dininde birçok tanrı, tanrıça ve göksel varlık vardır. Bunlardan biri olan Umay, doğurganlık tanrıçası olarak bilinir. Kadınların, çocukların ve yavru hayvanların koruyucusu olarak bilinen Umay, farklı din ve kültürlerdeki ana tanrıçanın Türk mitolojisindeki karşılığına denk gelir.
Umay, bir çocuk doğacağı zaman oraya varır ve gök alemindeki süt gölünden getirdiği bir damla sütü, doğan çocuğun dudaklarına sürerek ona ruh verir. 3 gün boyunca anne ve çocuğunu koruduğu inanılan Umay, çocuğun yanından uzun süreli ayrılırsa çocuk hasta olur. Moğol halkı kadınlar ve çocuklar öldüğünde Umay Ana’yı ‘Kara Umay’ diye niteler.
Bazı hikayelerde Ak Ene olarak da bilinen Umay Ana, yalnızca yeni doğum yapmış lohusa kadınların ya da ergenliğe kadar çocukların koruyucusu değildir. O aynı zamanda çocuk verme gücüne de sahiptir. Eski Türklerde çocuğu olmayan çiftler, şamanlar aracılığıyla Umay Ana’dan çocuk isterler.
Yakut Türkleri’nde Ayısıt olarak bilinen Umay Ana’dan çocuk isteyen bir çift önce Ak Şaman’ın yanına gider. Ak Şaman, Ayısıt’a dua ederek kurban keser. Eğer tanrıça Umay duaları kabul ederse, çocuk isteyen çiftin bir bebeği olur.
Eski Türklerdeki bir diğer inanışa göre, tanrıça Umay yeryüzüne bir kuş olarak iner. Hüma kuşu ile betimlenen Umay, bazen de göklerde var olduğu haliyle yeryüzüne inse de, onu sadece şamanlar görebilir.