17 Mayıs 2025

Trabzon’da Ataksi-Telenjiektazi Hastası Efe Kaan Öztürk’ün Hayat Mücadelesi ve Tutkusu Trabzonspor

Trabzon'da Ataksi-Telenjiektazi Hastası Efe Kaan Öztürk'ün Hikayesi ve Sevgi Dolu Tutkusu Trabzon'un sevilen gençlerinden 18 yaşındaki Efe Kaan Öztürk, nadir görülen ve sinir ile bağışıklık sistemini etkileyen genetik bir hastalık olan...

Trabzon’da Ataksi-Telenjiektazi Hastası Efe Kaan Öztürk’ün Hikayesi ve Sevgi Dolu Tutkusu

Trabzon’un sevilen gençlerinden 18 yaşındaki Efe Kaan Öztürk, nadir görülen ve sinir ile bağışıklık sistemini etkileyen genetik bir hastalık olan Ataksi-telenjiektazi (AT) ile mücadele ederken, hayata tutunmaya ve sevdiği spor dalına olan sevgisini hiç kaybetmemeye devam ediyor. Öztürk’e henüz 4 yaşında iken, bu karmaşık ve nadir hastalık teşhisi kondu ve zaman içerisinde yürüme, konuşma ve parmaklarını kullanma gibi temel fonksiyonlarda zorluklar yaşadı. Üç yıl önce tamamen yürüme yetisini kaybederek tekerlekli sandalyeye mahkum oldu.

Yaşadığı sağlık sorunlarına rağmen, sosyal hayatını en iyi şekilde sürdürebilmek adına ailesinin de desteğiyle piyano kurslarına başladı ve küçük yaşlardan beri büyük bir tutku ile sevdiği Trabzonspor takımını yakından takip ediyor. Trabzonspor’un maçlarını statta izlemeyi çok seviyor ve futbolcuların imzaladığı formaları büyük bir özenle evinde saklıyor. Ayrıca, maç öncesi seremonileri saha kenarından takip ederek, takımın önemli anlarına şahit oluyor ve futbolcuların kendisine gönderdiği video mesajlarıyla moral buluyor.

Trabzonspor ve Efe’nin Derin Bağları

Efe Kaan Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, en büyük tutkusunun Trabzonspor olduğunu belirterek, “Trabzonspor benim her şeyim. En sevdiğim oyuncu Uğurcan Çakır. Takımımızın başarıları beni çok mutlu ediyor ve onların galip gelmesiyle içim huzur buluyor. Mağlup olduklarında ise içim buruk ve üzgün oluyorum” dedi.

Genç yaşta kaleci olma hayali kuran Öztürk, “Küçüklükten beri kaleci olmayı çok istiyordum. Bu benim en büyük hayalim. Trabzonspor’u seviyorum ve onların her galibiyetinde mutlu oluyorum. En büyük arzum yürüyebilmeyi ve tekrar sahalara çıkıp top oynamayı istiyorum” diye ekledi.

Aile ve Destekler

Annesi Ayşe Öztürk, oğlunun yaşam kalitesini artırmak ve moralini yüksek tutmak için yoğun çaba sarf ediyor. Oğlunun hastalığı nedeniyle küçük beyinciğinden gelen sinyallerin zamanla azaldığını ve hareket kabiliyetinde ciddi kısıtlamalar yaşadığını anlatan anne, “Efe’nin 10 yaşına kadar desteksiz yürüyebiliyordu. Pandemi döneminde evde kalması ve fizik tedavisini aksatması onun gelişimini olumsuz etkiledi. Şu an hem tekerlekli sandalye kullanıyor hem de iki kişinin yardımıyla yürüyor. Bu durumu aile olarak zor yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.

Hastalığın henüz kesin bir tedavisinin bulunmadığını belirten anne, “Efe’nin fizik tedavisi ve ergoterapi çalışmalarını düzenli sürdürüyoruz. Hollanda’dan aldığımız öneriyle bir vitamin kullanıyoruz ve bağışıklığını güçlendirmeye çalışıyoruz” dedi.

Hayaller ve Umutlar

Öztürk ailesi, oğullarının en büyük hayalinin onun destek almadan yürüyebilmesi olduğunu vurgulayarak, “Efe’nin koşup oynaması, kardeşiyle aynı takımda futbol oynaması gibi hayalleri var. Bu hayallerin gerçek olması için dua ediyoruz” ifadelerini kullandı. Aynı zamanda ailesi, Efe’nin piyano eğitmeni olan Hazal Tanç Bekar ile de güzel bir iletişim kurarak, onun moral ve motivasyonunu yüksek tutmaya devam ediyor.

Piyano eğitmeni Bekar ise, “Efe’nin her zaman yüksek bir moral ile eğitim aldığını ve ritim çalışmaları yaparak hem parmaklarını aktif kullanmasını hem de kendisini ifade etmesini sağlıyoruz. Ev ortamında sürekli iletişim halindeyiz ve onun gelişimini görmek beni gerçekten çok mutlu ediyor” dedi.