Mikroplastikler 5 mm’den daha üçük olan plastik parçalardır. Genellikle büyük plastiklerin zamanla parçalanmasıyla oluşurlar. Birçoğu petrol veya diğer petrol ürünlerinden türetilmiştir. Isıya ve havaya maruz kalma ve hatta hayvan sindirimi yoluyla daha küçük parçacıklara ayrılabilirler.
Mikroplastikler, okyanuslar, nehirler ve topraklar dahil olmak üzere hemen hemen her ekosistemde bulunuyor. Özellikle deniz ortamında mikroplastikleri yutan deniz canlıları ya da deniz kuşları için bu plastikler ciddi riskler oluşturur.
Araştırmacılar, bir kalem silgisi kadar geniş veya bir insan saçının genişliğinin bir kısmı kadar küçük olabilen mikroplastiklerle giderek daha fazla ilgileniyorlar. Başka bir çalışma alanı olan nanoplastikler ise mikroplastiklerden çok daha küçükler. Bu minik plastikler havada, suda ve toprakta, sütte ve şişelenmiş ve musluk içme suyunda tespit edilmiştir. Ayrıca tuz, şeker, bal, pirinç ve deniz ürünleri gibi çeşitli yiyeceklerde de bulunuyorlar.
İÇİMİZDE MİKROPLASTİK VAR MI?
Araştırmacılar, insanların ne kadar soluduğu ve yuttuğu konusunda bilimsel tartışmalar olduğunu ve bunun insanların ne yiyip içtiğine ve nerede yaşadıklarına göre değişebileceğini söylüyor.
Dünya Yaban Hayatı Fonu adına bazı Avustralyalı araştırmacılar, 2019’da birçok insanın her hafta yaygın yiyecek ve içeceklerden yaklaşık 5 gram plastik tükettiğini hesapladı. Araştırmacılar hala maruziyet seviyelerini anlamaya çalışıyorlar, ancak yapılan her çalışma vücut dokularında plastik bulunduğunu ortaya koyuyor.
MİKROPLASTİKLER ZARARLI MI?
Mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki etkileri henüz tam olarak anlaşılmış değil. Mikroplastikler bakıldığında toksik kimyasallar ve ağır metaller içeriyor. Bu maddeler mikroplastikler yoluyla insan vücuduna girdiklerinde hormon bozuklukları, bağışıklık sistemi sorunları hatta kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilirler. Ayrıca mikroplastiklerin solunulması ve yutulması durumunda solunum ve sindirim sisteminde hasarlar meydana gelebilir. Ayrıca mevcut bilgiler, plastiklerin iltihaplanmaya yol açabileceğini ve vücutta kalp krizi ve felç riskini artırabilecek başka sorunlu değişikliklere neden olabileceğini gösteriyor.
MİKROPLASTİKLERDEN KORUNMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Araştırmacılar, potansiyel mikroplastik maruziyetini azaltmanın yolları olduğunu söylüyor.
- Eve girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarın, böylece plastik yüklü tozun (mikrop, kir ve diğer döküntülerin) evinize taşınmasını önleyin.
- Evde hazırladığınız yiyecekleri, özellikle taze meyve ve sebzeleri tüketin.
- Yemeği plastik kaplarda mikrodalgada pişirmeyin.
- Tek kullanımlık plastik su şişeleri yerine, tekrar kullanılabilir paslanmaz çelik veya cam su şişelerini tercih edin.