2018 yılında tüm dünyanın şaşkınlıkla izlediği bir gelişme yaşanmıştı. Çinli bilim insanı He Jiankui, laboratuvar ortamında henüz birer embriyoyken genetiklerini değiştirdiği ikiz bebekler Lulu ve Nana’yı tüm dünyaya duyurmuştu. Çılgın Çinlinin bu duyurusunun ardından yine aynı deney sonucu 2019 yılında bir kız çocuğu daha dünyaya gelmişti. Bebeklere ‘Süper bebekler’ adı verilmişti. İddialara göre bu bebekler, genetik temelli bütün hastalıklardan arındırılmış, olası normal rahatsızlıklardan bile etkilenmeyecek şekilde üretilmişlerdi. Çinli çılgın bilim insanı bu deneyleri öylesine tepki çekmişti ki, üçüncü süper bebek doğduktan sonra Çin Mahkemeleri tarafından tutuklanmış ve 3 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
GENLERİ DÜZENLEMEK İÇİN CRISPR KULLANDI
ABD’de Stanford’da eğitim gören Çinli profesör, Lulu ve Nana adlı iki kızın DNA’sında bir ipliği kesin bir hassasiyetle çıkarıp değiştirmesine olanak tanıyan bir teknik olan CRISPR kullanılarak değiştirmişti. Crispr-Cas9 gen düzenleme tekniğini kullanmaktaki amacının çocuklara HIV’e karşı bağışıklık kazandırmak olduğunu iddia etmişti. Üstüne üstlük sağlıklı çocuklar isteyen ailelere yardımcı olduğu için kendisiyle guru duyduğunu bile söylemişti.
YENİDEN LABORATUVARDA
Genleri değiştirilmiş ilk çocukları yarattığını açıkladıktan sonra üç yıl hapis cezasına çarptırılan Çinli bilim adamı He Jiankui hapisten çıkar çıkmaz, Alzheimer ve diğer genetik hastalıkların tedavisi üzerinde çalışmak üzere laboratuvarına döndüğünü söyledi. Genlerin yapay olarak yeniden yazılmasının etiği konusundaki tartışmalara rağmen, insan embriyosunun genom düzenlemesi konusundaki araştırmalarına yeniden başlayacak olması farklı endişeleri de beraberinde getiriyor. Çinli çılgın bilim insanı her ne kadar artık atılmış insan embriyolarını kullanacağız ve hem yerel hem de uluslararası kurallara uyacağız dese de yapabilecekleri ve yaptıklarının doğuracağı sonuçlar bilim dünyası tarafından endişeyle karşılanıyor.