Göz kamaştırıcı kırmızı halıların ve ışıltılı sahnelerin ardında, ünlülerin hayatları genellikle hayranlık uyandırıcı bir gizemle dolu. Ancak, son yıllarda bu gizem daha da derinleşti. Artık sadece yetenekleriyle değil, estetikleriyle de dikkat çeken ünlülerin sayısı oldukça arttı.
Bu yazımızda; estetik müdahalelerin yalnızca bir görünüş değişimi olmadığını, aynı zamanda bir kişinin özgüvenini, kariyerini ve hatta yaşam tarzını nasıl etkileyebileceğini, toplumun güzellik algısının nasıl evrildiğini ve ünlülerin bu algıya nasıl uyum sağladığını da göreceğiz. Hazırsanız görünümüyle bambaşka kişilere dönüşen dünyaca ünlü yıldız isimlere yakından bakalım…
Listenin başında bir dönemi güzelliğiyle mest eden Megan Fox var tabii ki. Cat eyes, bişektomi, jawline, dudak dolgusu, rinoplasti işlemlerini oldukça abartan Fox, bambaşka bir görünüme ulaşan ünlü isimlerden.
Chrissy Teigen, dolgularını o kadar abartmış ki elmacık kemikleri patlayacak neredeyse. Önceki sofistike güzelliğini geride bırakan bu dokunuşlar, Teigen’ı oldukça değiştirmiş.
Madonna deyince akan sular durur. Fakat bence biraz kendisi de durmalı, aksi takdirde yaptırdığı estetik işlemleri onu çok başka bir görünüme kavuşturacak gibi görünüyor.
Jennifer Lawrence, “Dudakları, gözleri, çenesi… daha ne kaldı ki?” dediğinizi duyar gibiyim. Ah, Lawrence, sen kendine ne yaptın!
Biz seni marjinal tarzınla sevmiştik Lady Gaga! Giderek öne doğru uzayan çenen, yukarıya çekilen gözlerin ve çıkıntılı elmacık kemiklerinle ‘O eski halinden eser yok şimdi…’
Sevgili Meryem Üzerli, sana kimse dur demedi mi? Biz senin o kızıl saçlı, çakır gözlü, hafif tombul halini sevmiştik. Böyle giderse mimik yapmakta zorlanacak gibisin. Umarım rol almakta zorlanmazsın.
Estetik deyince koşulsuz şartsız akıllara ilk Ajda Pekkan‘ın ismi gelir. Ülkede güzellik algısını baştan yazan Pekkan, saymakla bitiremeyeceğimiz operasyonlarla akıllara kazındı bir kere. Kim der ki 78 yaşında! Kimler geldi, kimler geçti, senin gibisi gelmedi be Ajda!
“Güüünaaayyyydıııınnn, Ben güzel bir kadınım, hep güzeldim!” sözleriyle Türkiye’nin ikonik ismi haline gelen Seda Sayan. Bağımlılık derecesine gelen bu estetik işlemleri onu tanınması zor bir hale getirdi. Doğallığı sevmediğini her fırsatta söylüyor ancak sünnet derisi enjekte ettirecek kadar sevmediğini bilmiyorduk açıkçası. Umarız durur, yoksa bu işin sonu kötü gibi.
Ne diyelim, onlar hayatlarından mutlu, bize de saygı duymak düşer haliyle. Mutlu olmasalar, servet değerinde paralar harcamazlar herhalde bu operasyonlara değil mi? Kusura bakmayın bunu söylemeden bitiremeyeceğim. Sanatın sınırlarını estetikle değil, estetik operasyonlarla zorlamaya çalışanlara selam olsun! Hoşçakalın…