Yetenekleri, dahi tasarımları ve çarpıcı vizyonlarıyla dünyaya damgasını vurmayı başaran bir isimdi Karl Lagerfeld! Moda dünyasında ‘Kaiser’ yani imparator lakabıyla tanınan sıra dışı dahimiz; 2019 yılında, 85 yaşından aramızdan ayrılmıştı. Arkasında binlerce efsane bırakan Lagerfeld için 60 yıllık bir ‘trendsetter’ diyebiliriz!
Arkadan sıkı sıkı topladığı beyaz saçları, deri eldivenleri, simsiyah gözlükleri ve ‘snob’ tarzıyla akıllara kazınan Lagerfeld için sadece modacı demek, bu vizyon dolu hayata tam olarak saygısızlık olacaktır! 20 ve 21. Yüzyıl moda tarihinin mihenk taşı halini gelen Lagerfeld; fotoğrafçılık sanatıyla da yakından ilgileniyordu. Hatta yönetmenlik konusunda bile oldukça başarılıydı! Tasarımdan ziyade geride efsane sözlerini de bıraktığını unutmamak gerekiyor; tamamen kendi deneyimlerini aktardığı kitabı da vardı zaten.
GABRIELLE’DEN SONRA LAGERFELD EFSANESİ!
1930’lu yıllarda Atatürk’ün, Türk Silahlı Kuvvetleri için üniforma tasarlamasını istediği Gabrielle Coco Chanel… ‘Yüzyılın En Önemli 100 Kişisi’ listesine girebilen tek moda tasarımcısı… Şimdilerde tüm dünyanın yakından takip ettiği bir marka olan Chanel’in kurucusu!
İşte, Lagerfeld böyle kıymetli bir mirasa dokundu ve Chanel ailesi bünyesinde markaya vizyoner bir heyecan kattı. Lagerfeld imzalı Chanel defileleri, moda haftalarının en çok konuşulan olayları arasına girdi… Kıyafetlerin ve tasarımların yanı sıra, defile ambiyansıyla da imzasını hissettiren Lagerfeld’in 2017/2018 Sonbahar Kış Haute Couture Koleksiyonu ise bende en çok iz bırakanlar arasındaydı…
80’li yıllarda kendine ait giyim ve parfüm markasını çıkaran Lagerfeld; Chanel dışında, Chloé ve Fendi gibi moda devi markalarla da çalıştı. Kısacası kendisi dokunduğu her detaya bambaşka bir vizyon katan bir dahiydi..
Ve, bu dahinin 26 Mart’ta Paris Ticaret ve Sanayi Odası’nda açık artırmaya çıkarılan olağanüstü dairesi; geçtiğimiz günlerde liste fiyatının iki katından fazlasına satıldı. Bu göz alıcı yaşam alanının yeni sahibi ise henüz kapalı kapılar ardından bir sır olarak saklanıyor!
“BU BİR EV DEĞİL, BİR UZAY GEMİSİ!”
Her detayını incelikle düşünüp tasarladığı bu eşsiz dairesi için Lagerfeld, 2008 yılında işte tam olarak böyle demişti; “Bu bir ev değil, bir uzay gemisi!”. Ve şimdi bu uzay gemisinin resmi olarak yeni bir sahibi var!
New York Times’ın haberine göre; müzayedenin kimliği belirsiz kazananı, başka bir müzayede katılımcısı ile oldukça hararetli bir teklif savaşına girmiş ve son olarak 10.8 milyon dolar gibi oldukça yüksek bir bedel ödeyerek bu savaşın galibi olmuş. Lagerfeld’in hem ev hem stüdyo olarak kullandığı bu daire için açık arttırmada 5.77 milyon dolardan kapı açılmıştı; fakat iki katı fiyata yeni sahibini buldu…
MODERN BİR GEÇMİŞTE KENDİ UZAY GEMİNİZDE YAŞAMAK GİBİ…
Artık yepyeni bir sahibi olan Lagerfeld’in 2800 metrekarelik dairesi, 17. Yüzyıldan kalma tarihi dokulu bir binanın 3. katından yer alıyor. Lagerfeld, ölümünden 7 yıl önce, 2012 yılında verdiği bir röportajda; Seine Nehri manzaralı bu ütopya dairesini, avangart bir mekana dönüştürmek için tam olarak 2 yılını harcadığını dile getirmiş.
Lagerfeld’in son 10 yılını geçirdiği dairede yemek kokusunun zerresini bile bulamıyorsunuz! Bunun sebebi de ünlü tasarımcının bu evde yemek pişirmeyi yasaklamış olması; çünkü evde yemek kokusuna tahammülü olduğu pek söylenemezmiş. Bu sebeple de evinde değil, daima evine yakın bir restoranda yemek yermiş. Dairenin mutfağı da bu sebeple zaten ilk günkü gibi parlamaya devam ediyor. Mutfak dolaplarının ve mutfak aletlerinin ise paslanmaz çelikten olduğu, dairenin fotoğraflarında dikkat çeken detaylardan. Evinin kilerinden ise tabii ki yemek saklamıyor; bunun yerine burada diyet kola depoluyormuş…
Yatak odasında ise tabii ki ilk olarak giyinme odası dikkatinizi çekiyor! Binlerce göz kamaştıran tasarımda imzası bulunan Lagerfeld’in oldukça geniş bir alana tasarlattığı giyinme odası, siyah ve gri renklerin ışıltılı bir harmanını oluşturuyor. Konforuna oldukça düşkün olduğu bilinen Lagerfeld, yatağını da küçük kuytu bir alana yerleştirmiş.
UZAY ÇAĞINI 8 ODAYA SIĞDIRMAK
Fütüristik özellikleriyle dikkat çeken bu daire; 8 odanın birleşiminden oluşan oldukça geniş bir yaşam alanı sunuyor. Hatta bu büyüklükle verilmek istenen his, yoğun bir uzay çağı hissi. Efsane isim verdiği röportajlarından birinde “Her yerde cam ve şeffaflık duygusu olan, ölümüne aydınlatışmış bir daire istiyordum, çünkü gerçekten oldukça aydınlatılmış koşullarda yaşıyorum. Çizim yaparken gün ışığının tam olarak yeniden yaratılmasına ihtiyacım var.” şeklinde konuşmuştu…
KENDİNİZE AİT BİR TARZINIZ VAR MI, BAY LAGERFELD?
İlham verici hayatıyla ve dahiyane tasarımlarıyla dünyanın dört bir yanına imza bırakan Karl Lagerfeld’in gizli sığınağının da böylelikle tüm detaylarını öğrenmiş ve görmüş olduk. Her karesi gerçekten oldukça etkileyici! Dairesinin satışıyla tekrar gündeme gelen ünlü tasarımcının hayatını daha yakından öğrenmek isteyenler için de müjdeyi tekrar hatıralatmakta fayda var. Kaiser Karl: The Life of Karl Lagerfeld adlı kitabına dayanarak ikonik tasarımcının hayatını konu alan Becoming Karl Lagerfeld; 7 Haziran tarihinde Disney+ kullanıcıları ile buluşmaya hazırlanıyor. Bu biyografik mini dizinin 6 bölümü olacağı da açıklandı…