Birçoğumuz için karşımızdakine güvenmek, bir ilişkiye başlamak zordur. Bir süre sonra ilişkimizde bir şeylerin ters gittiğini anladığımız zaman ne olur? Hiç böyle bir şey yaşadınız mı? Genellikle kabullenmek istemeyiz, geçici bir durum yaşadığımıza kendimizi inandırırız. Peki ya toksik bir ilişki içindeysek?
İlişkimizin toksik olduğunu anladıktan sonra ne yapacağımızı genellikle bilemeyiz ve kendimizi çaresiz hissedebiliriz. İlk yapmamız gereken şey ilişkimizin “toksik” olduğunu kabullenmek. Bu söylemesi çok kolay ama atması çok zor bir adım. Hiçbirimiz için hatalı bir karar verdiğimizi görmek kolay değildir. Ancak ilişkimizde artık mutsuzsak bir değişiklik yapmamız için kabul anahtarımızdır.
İlişkimizin toksik olduğunu kabullendikten sonra bu ilişkide nasıl hissettiğimizi anlamamız gerekir. Toksik bir ilişki içinde olduğumuz kişiye duygularımızı ifade etmemiz önemlidir. Böylelikle karşıdaki kişiye olağan durumun değişmesi için bir şans vermiş oluruz. Duygularınızı ifade ederken hangi yolu izliyorsunuz? Özellikle duygularımız başa çıkamayacağımız kadar yoğunsa, karşı tarafın yaptıkları üzerinden kendimizi ifade ederiz, “Bana şöyle hissettiriyorsun, sen böyle yapıyorsun…” gibi. Doğal olarak karşı taraf hemen kendini savunmaya geçer. Bunun yerine, kendi duygularımızı ifade eden bir giriş yaparak, örneğin “Sen şunu söylediğinde kendimi çok üzgün hissediyorum…”, karşı tarafın söylediğimizi suçlayıcı bir şekilde anlama olasılığını düşürürüz.
Unutmayın! Karşınızdaki kişinin söylediğiniz şeye nasıl tepki vereceğinizi kontrol edemezsiniz. Bu noktadan sonra partneriniz iki şekilde davranabilir: ya sinirlenerek savunmaya geçer ya da durumu telafi etmeye çalışır. Bu yüzden duygularınızı ifade etmek ilişkiyi onarmak veya ilişkiyi bitirmek için önemli bir adımdır.
Duygularınızı ifade ettikten sonra, ilişkinin uğruna savaşmaya değer olup olmadığına veya bu kişi olmadan daha iyi durumda olup olamayacağınıza karar verebilirsiniz. Eğer partneriniz sizi dinleyip özür dilediyse ya da büyük bir sorun olduğunu ve yardıma ihtiyaç duyulduğunu kabul ettiyse, belki de ilişkiniz uğruna savaşmaya değerdir. Eğer karşınızdaki sizin duygularınızı anlamayarak savunmaya geçiyorsa, toksik davranışlarını tekrarlamasına izin vermemeniz gerekir. Böyle bir durumda bu ilişkiyi devam ettirmek ister misiniz?
Birçoğunuzun içinden kocaman bir “hayır” geçirdiğini düşünüyorum. Evet, artık bu ilişki için yapabileceğiniz bir şey kalmadı. Bu yüzden partnerinizle olan ilişkiyi bitirerek tüm iletişim yollarını kapamanız gerekli. İlişkiye başlamak zaten yeterince zordu, özellikle yıprandığınız bir ilişkiyi sonlandırmak ve iyileşmek daha da zor. Toksik bir kişi sizinle tekrar temasa geçmeye çalıştığında iyileşmek zordur. Bu yüzden bu kişiyle iletişim kurabileceğiniz tüm yolları, e-postaları, telefon numaralarını ve sosyal medya hesaplarını engellemelisiniz.
Bu söylediğim tabii ki sağlıklı bir ilişki sonlandırma yolu değil. Genelde ilişkiler biterken bir kapanış yaparız. Dilenen özürler, arkadaş kalalımlar… Toksik bir ilişkide bir kapanış beklemeyin. Toksik insanların davranışlarının sorumluluğunu genellikle almazlar. Hatta toksik ilişkilerde genellikle toksikolan partner bir anda ortadan kaybolur. Eğer kapanmaya ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız, büyük olasılıkla bu kapanışı kendinize vermeniz gerekecek. Kendi kendimize ilişkiye nasıl veda edeceğiz? İşe yarayan en yaygın yollardan birisi, toksik partnere gönderilmemiş bir mektup yazmak. Yüz yüze olsanız ona söyleyeceğiniz şeyleri düşünün ve hepsini yazın. Daha sonra bu mektubu parçalayarak, suya atarak veya toprağa gömerek ilişkiye veda edebilirsiniz.
Daha önce de dediğim gibi, ilişkileri bitirmek zordur. Biten ilişkinin ardından eski sevgiliyi özlemek, yalnızca iyi zamanları hatırlamak ve hayatına nasıl devam edeceğini bilememek normaldir. Böyle bir durumda bize en iyi gelen şeyler kendi değerimizin farkına varmak ve bize destek olan insanlarla zaman geçirmektir.
Artık toksik bir ilişkinin içinde umutsuz değilsiniz. Şimdi sizin için ilişkinizde “detoks” zamanı, harekete geçin!