2050 yılında bir rakı masasında, bir dost meclisinde 2023 yılında hit olmuş bir şarkı meşk edilir mi sizce?
Ya da şöyle sorayım;
2050’lerde popüler kültür şarkıları rakı masalarının yeni müdavimi olabilir mi?
“Bugünden yarına ne kalır?” İnsanoğlunun, belki de en kadim sorularından biri olmalı bu. Asırlardır sorduk, asırlardır buna yanıtlar aradık. Kimi şehirler fethetti bu soruya öznesi kendi olan yanıtlar bulmak için, kimi büyük aşklara adadı kendini, kimi bir çocuğun gözlerinde gördü gelecekteki izini. Ve kimileri de sanata, en sağlam çivilerden birine sarıldı….
Şimdi düşünün, hem kendi topraklarımızdan hem de yabancı topraklardan kulağımıza mıhlanan eserleri, ölümsüz şarkıları, üstünden onca yıl geçmiş olsa da, demlene demlene değeri artan notaları… Örneklerini saysak bitmez ama bir şeyden eminiz, “o ölümsüz şarkılar tüketilmek için değil, tükenmemek üzere yazılmıştı.”
Peki, şimdi aynı soruyu tekrar soralım; ‘Bugünden yarına ne kalır?’
Ülke çapında ve dünya genelinde her gün yenilenen “dinlenme listeleri” ve dünya hitleri ne için ortaya çıkarılıyor? Şarkıların amacı ne artık? İnsanın ruhuna ulaşmak, varoluşla hemhal olmak, yarına uzanmak mı yoksa hem dinleyeni hem de üreteni için sadece basit hevesleri karşılamak mı? Ne acı ki, bu sorunu cevabını hepimiz biliyoruz. Bugünün notaları, bugüne hapsediliyor. Oysa notalar çılgın atlar gibidir, zapt edilmemelidir. Notalardan menfaat bekleyen, gününü eyler ama yarınını yok eder.
Her gün on binlerce hit adayı üretilen bu yeryüzünde neredeyse hiçbir gün gerçek eser kaygısı güdülmüyor. Önce şarkılar yok oldu… Ve daha da korkuncu ne biliyor musunuz? Bu gidişle o şarkıları söyleyen şarkıcılar da yok olacak. Çünkü, yakında çok yakında, yapay zeka sayesinde yapay vokalistler, matematiği zaten çoktan çözülüp her popüler şarkıcı tarafından uygulanan ‘hit müzik kimyasını’ seslendirip listelerde hep ilk sıralarda olacak.
YAPAY ZEKAYLA AYNI MASAYA OTURMAM ARKADAŞ!
Her alanda soruyoruz ya, yapay zeka insanoğlunu yenecek mi diye… Aslında çoktan yendi, hepimiz o tüketim matematiğine maruz kalıyoruz bile. Zekamız yapaylaştı. Ama korkmuyorum, siz de korkmayın. Tarihte tüm savaşların tek galibi sanat olmuştur. Bu tüketim savaşının da galibi sanat olacak. Gerçek sanat! Yine gerçek müzik yapılacak, yine hiçbir hit listesine girmeyen ama bir yerlerde bugünden yarına kalsın diye gitarının tellerine dokunan o meçhul müzisyenler bizi bulacak.
Kısacası, bugünden yarına ne mi kalacak? Bugünden yarına bugünün sesi kalacak. Ve o ses, bir yerlerde usul usul çınlıyor, sesi daha da çağlayacak. Ama adı henüz hiçbir listede, çöp olmak üzere yer almayacak.
Dinlediğim notalar insanın ruhuna dokunmalı… çünkü oluşan her nota yine bir ruhu temsil eder.😍🎶🎵❤️
Kalemine sağlık Ercan’cım. Harika bir yazı. Benim inancım o “yapay zeka” er veye geç çöp olacak. Geriye gerçeklik kalacak. Her yanıyla🌺
Ne zaman ki Dönülmez Akşamın Ufkunda Sevmekten Usanan biri çıkagelir işte o zaman kıyametin koptuğu andır…. O an gelene kadar Söyleyemem Derdimi Ercan abi, Karakışlar gibi bir eser ölmeyeceği için, Benzemez kimse sana… 👍
Bırakın 2024 ü, 2020 den sonra yapılmış tek şarkının hatırlayanacağını sanmıyorum. 80ler, 90larda duygular aynen şarkılara işlenirdi. 2000 sonrası azala azala 2020 de sıfırlandı, hem insan duyguları hem şarkılar şiirler… teknoloji ve internet insana,sanata önemli ölçüde zarar verdi