Hamburgerlerin, patates kızartmaların hatta İtalyanlar duymasın makarnanın bile vazgeçilmezi, dnyada en sevilen soslar arasında yer alan ketçabın kökenleri aslında çok ilginç ve eski. Hikayesi sanılanın aksine Amerika değil, Asya’ya hatta Çin’e uzanır. Çünkü ilk ketçap bugünkü halinden çok farklıydı.
Ketçap, 17. yüzyılda Çin’de Ke-tsiap adı verilen bir balık sosu olarak ortaya çıkıyor. Bu sos fermente edilmiş balıklar ve tuzdan yapılıyordu. Çin’den Güney Doğu Asya’ya özellikle Malezya ve Endonezya’ya yayılan bu sos, İngiliz tüccarlar tarafından 18. yüzyılın başlarında Avrupa’ya getiriliyor. Tüccarlar bu yeni ve egzotik lezzeti Avrupa mutfağına taşımak istemişler ama orijinal tarifte bulunan malzemeler Avrupa’da bulunmadığı için de İngilizler kendi tariflerini geliştirmeye başlıyor.
Zamanla evrilen bu sos başlangıçta mantar, ceviz ve istiridyeden bile yapılabiliyordu. 19. yüzyıla gelindiğinde domates ketçaplı tariflerin ana malzemesi haline geldi. İlk domates bazlı ketçap tarifi Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkıyor. Özellikle 1876’da Henry John Heinz tarafından üretilen ketçap, bugünkü modern ketçabın temeliydi.
Öte yandan şu ayrıntıyı da atlamak istemiyorum. 1830’larda Amerika’da domatesin faydaları hakkında çeşitli spekülasyonlar ortaya çıkıyor. O dönem Ohio’lu bir doktor olan John Cook Bennett, domateslerin birçok hastalığı tedavi edebileceğini iddia ediyor. O dönemde domates bazı insanlar tarafından zehirli olabileceği konusunda şüpheyle karşılanıyordu. Bennett, domatesi öne çıkararak sindirim sorunları, ishal, hazımsızlık gibi rahatsızlıkları tedavi edebileceğini savundu. Bu iddiaların ardından da domates ketçabı ilk olarak hap şeklinde üretilmeye başlanıyor ve ilaç ketçabı olarak satılıyor. Fakat satışları uzun sürmüyor. 1850’lerden sonra hızla gıda ürünü olarak popülerlik kazanıyor ve bugünkü halini alıyor. Yani anlayacağınız bir ketçap, ketçap olmak için nelerden geçiyor…