Bir adam düşünün… Elinde ney, sırtında sarıklı cübbe, gözleri yerde yavaş yavaş dolaşan kaplumbağalarda. Gören ilk bakışta “Bu adam ne yapıyor?” diye sorabilir. Cevap: Kaplumbağa terbiye ediyor! Peki bu gerçekten mümkün mü? Yoksa olayın arkasında çok daha derin bir hikaye mi var? Hadi birlikte zamanda küçük bir yolculuğa çıkalım.
KİM BU KAPLUMBAĞA TERBİYECİSİ?
Bu şahane tablo, 1906 yılında Osman Hamdi Bey tarafından yapılmış. Osman Hamdi, sadece bir ressam değil, arkeolog, müzeci, hatta Osmanlı’da ilk güzel sanatlar akademisinin kurucusu! Yani tam anlamıyla bir multi-tasking Osmanlı entelektüeli.
Tabloda ise kendisini bir “terbiyeci” olarak resmetmiş. Ama sıradan bir hayvan terbiyecisi değil… Kaplumbağa terbiyecisi. Evet, yanlış duymadınız. Ama merak etmeyin, burada işler göründüğünden çok daha derin.
YAVAŞ VE DERİN
Resimdeki kaplumbağalar sadece birer hayvan değil; toplumun değişime dirençli, ağırdan alan kesimini temsil ediyor. Terbiyeci ise sabırla onları eğitmeye çalışan bir aydını simgeliyor.
Ve işin ilginç tarafı; elinde sadece bir ney var! Yani bu aydın, toplumu modernleştirmeye çalışırken geleneksel yöntemlere bel bağlıyor. Sonuç? Kaplumbağalar hâlâ marul peşinde, terbiyeci ise hâlâ bekliyor…
Bir bakıma bu tablo, “Değişim zaman alır, ama biri sabırla uğraşmalı” diyen sanatlı bir eleştiri!
“Kaplumbağa Terbiyecisi” sadece bir tablo değil, bir zaman kapsülü. Osmanlı’nın modernleşme sancılarını, aydınların mücadelesini ve değişimin ne kadar zorlayıcı olduğunu tek karede anlatıyor.
MİLYONLUK DEĞERİ VAR
“Kaplumbağa Terbiyecisi” o kadar sevildi ki Osman Hamdi Bey aynı tablonun 1907’de ikinci bir versiyonunu da yaptı. Ve 2004 yılında, bu ikinci versiyon yaklaşık 5 milyon dolara satıldı! Bugün orijinal tablo Pera Müzesi’nde ziyaretçilerini bekliyor. Tablonun orijinalini görmek için oraya gidebilirsiniz.
