6 Nisan 2025

Kalp kırıklığı mı, kişisel evrim mi?

Hayat dediğimiz bu lunapark treninde, bazı vagonlar dolup taşarken bazıları sessizce boşalır. Arkadaşlıklar da tıpkı tren yolculukları gibidir. Kimileri kısa mesafelik, kimileri ömürlük. Ama ne olursa olsun, her biri bize...

Hayat dediğimiz bu lunapark treninde, bazı vagonlar dolup taşarken bazıları sessizce boşalır. Arkadaşlıklar da tıpkı tren yolculukları gibidir. Kimileri kısa mesafelik, kimileri ömürlük. Ama ne olursa olsun, her biri bize bir şey öğretir. Peki, arkadaşlıkların bozulması neden bu kadar can yakar ve bir o kadar da öğreticidir? Gel, biraz kalp kırıklığına mizah katarak birlikte inceleyelim.

 

KENDİMİZİ TANIMAYI ÖĞRENİRİZ

Bir arkadaşlık bittiğinde “Ben ne yaptım?” sorusu otomatik olarak devreye girer. İşte o an kendinle dürüst bir yüzleşme başlar. Belki fazla verici oldun, belki sınır koymadın, ya da belki… sadece artık aynı frekansta değildiniz. Her durumda bu analiz seni bir üst seviyeye taşır.

Arkadaşlıklar aslında mini sosyal laboratuvarlardır. İyi gittiğinde “mükemmel ekip çalışması”, bozulduğunda “iletişim kazası”dır. Kim haklı kim haksız oyununa girmeden önce, bu bozulmanın ardında hangi kalıpların olduğunu keşfetmek, gelecekteki ilişkilerde süper güç olabilir.

 

DOST CANLISI OLMAK HER ŞEYE KATLANMAK ZORUNDA OLMAK DEĞİL

Bazı arkadaşlıklar sırf alışkanlıktan devam eder. Ama bir yerde biri artık “yeter” der. Ve işte o sihirli kelime gelir; Hayır! Bu sınır koyma deneyimi, hayatın her alanında sana bir zırh kazandırır. Bazen sınırlarının olması hiç sınırın olmamasından çok daha iyidir. Öte yandan biten her arkadaşlık, yerine başka biri gelebilsin diye alan açar. Bazen bu kişi sensin. Yalnızlığı kimse sevmez hatta kendinle arkadaş olmak fikri ilk başta garip gelebilir ama uzun vadede en sağlam ilişki odur.

 

KOMİK ANILAR DA HATIRLANIR

Bozulan arkadaşlıklar bazen arkada acı değil sadece kahkaha bırakır. “Hatırlıyor musun bir keresinde…” diye başlayan cümleler, ilişkinin bittiğini ama değersiz olmadığını hatırlatır. Herkesi hayatından sonsuza kadar silmen gerekmez. Arkadaşlıkların bozulması üzebilir, evet. Ama onları dramatik bir veda sahnesi gibi değil, mezun olunan bir okul gibi düşünmek gerekiyor. Mezun olduk ama öğrendiklerimiz bizimle kaldı. Hem kim bilir, bazı ilişkiler ara tatil gibidir, belki bir gün yeniden başlar.

ETİKETLER: