İnsanlık var olduğundan beri tüm toplumlarda kadın-erkek eşitliği ve eşitsizliği üzerine iki cins arasında hep bir sürtüşme olmuştur. Biz şu an bu sürtüşmeden bahsetmek yerine, kadınların erkeklerden daha şanslı olduğu bir konudan bahsetmek istiyoruz. Her ne kadar bazı toplumlarda kadınların yaşadığı regl durumu bir tabu olarak görülüyor. Ama insanlığın var olabilmesi için henüz bilim kurgu filmlerinde olduğu gibi insan eliyle sıfırdan yaratılan yumurta ve sperm olmadığı için ‘regl’ ya da halk dilinde ‘adet kanaması’ gerekli tek şey. Adet kanaması olmadığı zaman yumurtlama da olmaz ve insanoğlu üreyemez. Peki size adet kanamasının çok daha farklı bir işe daha yaradığını söylesek?
ELİNİZE İĞNE BATIRMAYA SON!
Bir genç kızın kadınlığa ilk adımıdır regl döngüsü. Dünyada yaklaşık 1,8 milyar kadın regl oluyor. Adet kanının rengi kadının yaşadığı belli başlı rahim kaynaklı hastalıklara ip ucu veriyor fakat dünyada ilk kez ABD Gıda ve İlaç İdaresi adet kanıyla hastalıkların teşhis edilebilmesi için Q-Pad testini geliştirdi. Bu zamana kadar bilinen ve evde uygulanabilen en pratik kan testi diyabetli hastaların kullandığı testlerdi. Fakat o testlerde sadece şeker ölçümü yapılıyor, diğer hastalık belirtilerinin bulguları tespit edilemiyordu. Öte yandan sürekli elinize iğne batırmak acı verici olabiliyordu.
NORMAL KANDA TESPİT EDİLMEYEN BULGULAR TESPİT EDİLDİ
Regl kanı da en nihayetinde bir kan ve kişinin sağlığına ilişkin bilgi edinebilmek için iğneye ya da acı verici testlere gerek kalmadan kullanılabilecek bir materyal. 2019’da adet kanı üzerine yapılan ön çalışma sonucu, iki ay boyunca 20 kadından alınan adet kanı örnekleri normal kan örnekleri ile karşılaştırıldı. Araştırmayı yapan ekip, adet kanıyla , diyabet ve cinsel aktivite dahil olmak üzere çeşitli biyolojik belirtilerin yanı sıra üreme hormonlarının düzeylerini güvenilir bir şekilde tahmin edebildiğini ve adet kanında tespit edilen kişiyi rahim ağzı kanseri için tehdit eden papilloma virüslerinin normal kanda tespit edilemediğini ortaya çıkardı.
ŞİMDİLİK DİYABETİN TEŞHİSİNDE KULLANILACAK
Dünya genelinde bilinen diyabet hastalarının yanında bilinmeyen diyabet hastaları da mevcut. Q-Pad testi şimdilik diyabet olduğundan bir haber yaşamını sürdüren kadınların diyabetlerinin teşhisi için geliştiriliyor fakat ilerleyen süreçlerde Q-Pad testinin diğer hastalıkların teşhis ve tedavisi için geliştirileceğinin müjdesi verildi. Şu anda ürünü piyasaya sürmenin erken olduğu açıklansa da bu gelişme, kadınlar için belli başlı hastalıkların erken teşhis ve tedavisi için bir devrim niteliğinde.
ADET KANININ NORMAL KANDAN FARKI NE?
Adet kanı damarlardan veya arterlerden gelen kandan çok daha karmaşık. Vücudun diğer kısımlarından alınan kanla elde edilen kanı içerdiği gibi rahme özgü proteinler, hormonlar ve bakterileri de içerir. Düşünün bir numunelik adet kanında binden fazla protein tespit edildi. Bunların yalnızca 385’i normal kanında bulunur, dolaşımdaki kanda veya normal sıvıda bulunmaz.
ADET KANI TESTİNİN (Q-PAD) POTANSİYELİ NE?
Adet kanı testi şimdilik diyabet teşhisi için onaylandı. Şu anda 49 dolara satılması düşünülüyor. Testin satışının yüksek meblağda olması nedeniyle her kadının rahatlıkla ulaşamayacak olması, şimdiden tartışmalara yol açsa da bu teknik geliştikçe ve pazar büyüdükçe fiyatların düşebileceği iddia ediliyor. Öte yandan adet kanında doğurganlığa veya menopoza işaret eden üreme hormonları, tiroid hormonları, COVID-19’a neden olan SARS-CoV-2 virüsüne karşı reaksiyonunu gösteren antikorlar, safra, rahim kısırlığının işaret eden bulgular da tespit edildi. Adet kanının bu işlevi sayesinde, bu belirtilerin tespit edilmesi için rahmin yıkanması, röntgen veya diğer görüntüleme testleri, fizik muayene, ultrason, MRI ve hatta ameliyat gibi karmaşık prosedürler uygulanması gerekiyor. Geliştirilen bu test sayesinde bu karmaşık prosedürlere gerek kalmayacak.
Öte yandan adet kanının adet sırasında veya bireyler arasında farklı noktalarda nasıl değişebileceği henüz tam olarak araştırılamıyor. Bir diğer zorluk ise kan havayla temas ettiğinde mikroplar ona etki etmeye başlar. Adet kanının çabuk bozulmaması için teknik koşullar altında nasıl stabilize edilip edilmeyeceği de ayrıca bir tartışma konusu. Araştırmacılar bu anlamda ve adet kanında başka hangi hastalıkların teşhis edilebileceği yönünde ki çalışmalarına halen devam ediyor.