17 Nisan 2024

İster karma diye söyleyin, ister ettiğini bulma!

Kardeşin kardeşe ettiğini kimse kimseye etmiyor. Kabil'in Habil'e ettikleri cezasız mı kaldı? İşte insanlık tarihinin ilk cinayetinin öyküsü...

İlk insanlar Adem ile Havva’nın iki oğlu Habil ile Kabil’in hikayesini az çok duymuşsunuzdur. Duymayanlar için de bu yazımızda kısaca değineceğiz lakin bir de bu hikayenin çok konuşulmayan tarafı, Kabil’in akıbetini sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Dünyadaki ilk insanlar Adem ile Havva’nın tefsir kitaplarında yer alan bilgilere göre biri kız, biri erkek olmak üzere her batında iki ve toplam yirmi batında kırk çocukları olmuş sadece Hz. Şît tek doğmuştur. İlk batında doğan çocuklar Kābil ve Aklîmâ, ikinci batında doğanlar Hâbil ve Lebûda’dır. Kardeşler evlilik çağına geldiklerinde Kabil, kendi ikizi Aklima’nın Habil’in ikizinden daha güzel olduğunu söyleyerek ikizi Aklima’nın Habil ile evlenmesini istemez. Bunun üzerine Adem Allah’a kurban sunmaları gerektiğini kimin kurbanını kabul edilirse onun kararının geçerli olacağını söyler. İki kardeşten Kabil, çiftliğinin en güzel mahsullerini Habil ise ilk doğan hayvanlarından en besili hayvanıyla birlikte hayvanlarından elde ettiği yağları Rabbine sunar. Allah, Habil’in kurbanını kabul eder, Kabil’inkilere dokunmaz. Bunun üzerine de Öfkelenip kinlenen Kabil, kardeşi Habil’e, “Seni öldüreceğim!” der.

İLK CİNAYET GELİYORUM DER…

Kabil’in Habil’i tehdit etmesinin ardından Habil, kardeşine, “Allah sadece muttaki olanlardan kabul eder. Ant olsun sen beni öldürmek için bana elini uzatsan da ben seni öldürmek için elimi uzatmam. Ben âlemlerin rabbinden korkarım. Ben dilerim ki sen benim günahımı da kendi günahını da yüklenesin ve cehennem halkından olasın. Zalimlerin cezası budur” der. Kabil’de bu sözler üzerine nefsine yenik düşerek kardeşini uyurken kafasını taşla ezerek öldürür. İnsanlık tarihinin ilk cinayeti Kabil yüzünden gerçekleşmiş olur.

KARDEŞİNİ NASIL GÖMECEĞİNİ KARGADAN ÖĞRENİR

Kabil, kardeşinin cesedini ne yapacağını bir türlü bilemez ve Allah’ın gönderdiği bir karga ona bu konuda yol gösterir. Kargaya bakarak önce toprağı kazar daha sonra kardeşinin cesedini kazdığı çukura koyup gömer. Kardeşini gömerken de şu sözleri mırıldanır, “‘Yazık bana, şu karga kadar bile olmaktan, kardeşimin cesedini gömmekten âciz miyim!”

KABİL’E NE OLDU?

Kabil’in sonuyla ilgili çok çeşitli rivayetler vardır. Bir rivayete göre Kabil, Aden’in doğusunda Nod diyarında yaşamını sürdürmüştür. Başka bir rivayete göre ise Kabil, iyi insanlara zulmeden, Tanrı ülkesiyle mücadele eden ve kötülük sembolü olan Bâbil’in kurucusu olarak geçer. Ama en çok dikkat çeken rivayet de Kabil’in bugünkü Peru-Meksika sınırında bulunan Azteklerin atası olduğu ve bir tapınak yapımı sırasında üzerine kocaman bir kaya düşmesi sonucu başının tıpkı kardeşi Habil gibi ezildiği rivayettir.

ETME BULMA DÜNYASI!

Kabil ile Habil’in yaşadıkları günümüzde çok defa anlatılara konu olmuştur. Kardeşin kardeşe düşmanlığı, bir kötülük edenin ettiği kötülüğü yaşamadan ölmemesi, günümüz popüler kültürüne göre karma, eskilerin deyimine göre ise etme bulma dünyası olarak karşımıza çıkıyor. Yaşam baktığınızda çok komplike gibi görünse de yaşamı bizler birbirimize zehir ediyoruz. Neticede kardeşin kardeşe yaptığını kimse kimseye yapmıyor.