Her anne fedakardır. Her evlat da biraz ömür törpüsü. Fakat doğada öyle bir canlı var ki, bu konularda çıtayı arşa koymuş.
Bir canlı düşünün ki, hayatında sadece 1 kez anne olabiliyor. Çiftleşmeden hemen sonra kendisine bir oyuk buluyor, yumurtlamaya başlıyor ve yumurtalarını oyuğun tavanına itinayla diziyor. Sonra başlasın kuluçka!
Yumurtalar temiz kalsın diye oyuğa sürekli su pompalıyor ve 5 ay boyunca müstakbel yavrularının yanından hiç ayrılmıyor. O kadar ki, acıktıkça kendi kollarını yiyor. İşte ahtapot annelerin, aşılması imkansız fedakarlığı böyle bir seviyeye varıyor!
Anne olacak ahtapot, 5 aylık süreçte o kadar acıkıp yıpranıyor ki, yavruları yumurtadan çıkınca oracıkta hayatını yitiriyor. Doğanın dengesi bu ya; yumurtadan çıkan ahtapotlar da, hayatlarındaki ilk besin olarak annelerinin bedeniyle besleniyorlar.
İster doğanın acımasızlığı de ister anneliğin kutsallığı. Nereden baktığına göre değişiyor.