Her sabah kahvaltıda simit mi, avokadolu tost mu? Bir düğünde zeybek mi oynanmalı, yoksa TikTok dansı mı? İşte tam da bu noktada kadim bir soru çıkar karşımıza; Gelenekler mi, yenilikler mi? Cevap basit değil. Çünkü bu bir “ya o ya bu” meselesi değil; tam anlamıyla bir “hem o hem bu” durumu. Ama gelin, biraz geçmişe, biraz bugüne, biraz da kahkahaya doğru mini bir yolculuğa çıkalım.
Gelenekler, toplumların zamanla oluşmuş ortak hafızasıdır. Mesela Türk kahvesi… İlk kez 16. yüzyılda Osmanlı sarayına gelen kahve, zamanla dost sohbetlerinin baş tacı oldu. Bugün bile kahve falı bakılmadan oturulan bir kız isteme merasimi biraz eksik sayılıyor. UNESCO, 2013 yılında Türk kahvesini “Somut Olmayan Kültürel Miras” listesine aldı. Yani dünya bile kabul etmiş, bu bir gelenekten fazlası!
Ama öte yanda yenilikler var. Mesela son yılların gözdesi dijital düğün davetiyeleri! Artık zarfa para harcamıyoruz, WhatsApp grubuna link atıyoruz. Eskiden “el öpmeye gel” derdik, şimdi Zoom’dan bağlanıp “görsel el öptürüyoruz”. Hayat gerçekten hızlandı, ama bu kötü mü?
Gelenekçilerin “Nerede o eski bayramlar!” diye yakındığı her anda, yenilikçilerin “Bak şimdi, bu yıl bayramda hologramla büyükannemi aradım!” diye karşılık vermesi çok olası. İlginç bir örnek de Japonya’dan, Kyoto’da bazı tapınaklar, ibadetleri artırmak için robot rahipler kullanıyor. Evet, robot! İsmi Mindar ve oldukça bilge konuşmalar yapabiliyor.
Ama Türkiye’ye dönersek; mesela bir yandan Hıdırellez gibi eski gelenekleri kutluyoruz, dileklerimizi gül ağacının altına gömüyoruz; öte yandan Instagram’da #Manifesting etiketiyle aynı dilekleri dijital evrene fırlatıyoruz. Esasında aynı şeyin farklı dillerde söylenişi bu.
Geleneklerin sıcaklığı, aidiyet hissi verirken, yeniliklerin heyecanı bizi ileri taşır. Elbette sadece geçmişte yaşamak gelişimi engeller; ama yeniliğin heyecanına kapılıp gelenekleri tamamen unutmak da köksüz kalmaktır. Belki de yapılması gereken en mantıklı şey, bu iki dünya arasında dans etmektir. Hem eski bir Türk sanat müziği eşliğinde kahve içip hem de Spotify’da “Lo-fi beats to study to” listesine geçiş yapmak gibi…