İnsanoğlunun en kritik yaş aralığı olarak bakılan, kişinin kendini bulma arayışının had safhaya ulaştığı, belli kalıplara girilmenin reddedildiği, anne ve babaların kabus olarak baktığı ergenlik döneminde gençlerin neden bu kadar kötü ve keskin koku sağladıklarını duyunca şaşıracaksınız.
Günümüzde yediğimiz gıdalar, çevresel koşullar ergenlik dönemini bir hayli erkene aldı. Erkeklerde 8-13 yaş aralığında kızlarda ise 9-14 yaş aralığında girilen ergenlik döneminde, davranışsal özelliklerin yanı sıra fiziki özelliklerde de bir takım değişiklikler meydana geliyor. Vücut boy olarak uzuyor, kemikler gelişiyor, tüylenme başlıyor, kızlarda regl döngüsü ortaya çıkıyor ve daha birçok fiziksel değişiklik meydana geliyor. Ergenliğin kimlik karmaşası dışında kötü yanlarından bir diğeri de ne yazık ki yoğun ve keskin ter kokusu.
TÜM SUÇLU O STEROİDLER!
Ergenlik döneminde ter kokuları kasların da gelişimiyle daha güçlü hale geliyor fakat bilim insanları ergenlerin kötü kokma nedenini sadece gençlerde yoğun olarak bulunan iki çeşit steroidin olduğunu ortaya çıkardı. Bu iki streroid 5α-androst-16-en-3-one adı verilen misk ve küflü meyve kokusu ağırlıklı sebomin diğeri de 5α-androst-16-en-3α-ol adı verilen diğer misk ve sandal ağacı ağırlıklı koku. Bu steroidlerin bebekler, çocuklar ve yetişkin insanlara göre gençlerde daha yoğun olarak bulunduğu gözlemlendi.
Bilim insanlarının ergenlerde ter kokusu üzerine yaptıkları araştırmaları Communications Chemistry dergisinde yayımladı. Dergide yayımlanan rapora göre, bebeklerin ve küçük çocuklarınkinden farklı olarak gençlerin vücut kokusunda iki kokulu steroid ve daha yüksek düzeyde karboksilik asit bulunuyor. Bu kimyasallar, hava koşullarına göre nemli olan koltuk altı terini daha keskin hale getiriyor.
36 KİŞİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMA YAPILDI
Bilim insanları bu araştırma için yaşları 14 ila 18 arasında olan 18 gençten ve 0 ila 3 yaş arasında olan 18 küçük çocuktan bir gece boyunca koltuklarının altında pamuklu pedlerle uyumalarını sağlayarak vücut kokusu örnekleri topladı. Bazı kimyasal sınıfları yaş grupları arasında fark göstermezken, karboksilik asit kokularının gençlerde daha yaygın olduğu görüldü. Toplanan koku örnekleri meyvemsi, sabunlu veya çimensi olarak değerlendirilebilir şekilde sınıflandırılmış bir panel tarafından incelendiğinde gençlerin kokularının sevimsiz, küflü veya keçi benzeri kokan, keskin ve daha az çekici kokulardan oluştuğu görüldü. Katılımcıların çalışmasından önceki iki gün boyunca deodoranttan kaçınmalarına ve kokusuz vücut temizleyicilerle yıkamalarına ve deterjan kullanmamalarına rağmen, güzel kokulu birkaç örneğin çıkması ise şaşırttı.
