Her sinemaseverin kendince popüler bulduğu film türleri vardır. Kimisi romantik komedi sever, kimisi aksiyon macera, kimisi de korku gerilim. Siz de bizler gibi arada korku filmi olsa da iki izlesek adrenalimiz tavan yapsa diyenlerden misiniz? O halde size son dönemlerde korku filmi sektörü kan ağlasa da şöyle bizleri tirim tirim titreten filmler yapılmasa da adını bu kategoride büyük harflerle yazdıran filmleri sizler için sıraladık. Eğer bu filmleri daha önce izlemediyseniz baştan uyaralım, sakın yalnız başınıza izlemeyin!
1- PARANORMAL ACTİVİTY
Çok az film Hollywood’a Paranormal Activity kadar ihtiyaç duyulan bir adrenalin patlaması yaşatmıştır. Oren Peli‘nin 2007 yapımı perili ev filmi, 15 bin dolarlık bütçeyle sadece 7 günde çekildikten sonra beklenmedik bir başarı yakalamıştı. Buluntu film türünü yeniden canlandıran film, bir seri yaratmayı da başarmıştı. Kötücül güçlerin dadandığı genç bir çifti konu alan bu nefes kesici film, izleyicilerini günlerce uykusuz bırakmış ve korku söz konusu olduğunda azın çok olduğunu bir kez daha kanıtlamıştı. Size tavsiyemiz bu filmi kesinlikle yalnız izlemeyin.
2- DABBE: CİN ÇARPMASI
Dabbe filmi 3. seri olan ‘Dabbe: Bir Cin Vakası’ ile beraber daha da korkutucu bir çizgi yakalamayı başarmıştı. Ancak serinin bütün filmlerini izlemiş birisi olarak iddia edebilirim ki, filmin kendi çizgisi içerisinde en korkunç temalı olanı 4. seri olan ‘Dabbe: Cin Çarpması’dır. Bu film bir önceki serinin benzeri hatta mantık olarak aynısı olarak görünse de aslında Cin Çarpması’nı diğerlerinden ayıran çok önemli farklar var. Hikayenin işleniş biçimi, akıcılığı, aşamaları ve korku hissi izleyicilere en iyi şekilde geçirilmiş. Hasan Karacadağ bu film serisinde kendini tekrar etmeyi sevse de Dabbe serisinin en iyisi her açıdan ‘Dabbe: Cin Çarpması’ olabilir. Film aynı zamanda gerçek hayatta adına videolar çekilip konu edilen Kıbledere Köyü’nde çekildiği için gerçeklik duygusunu da ciddi bir şekilde izleyicilere aşılamıştır.
3- OTOPSİ
Baba Tommy ve oğul Austin birlikte çalışan adlî tıp memurlarıdır. Austin annesinin ölümünden sonra babasını yalnız bırakmamaya gayret etse de yavaş yavaş kendi hayatını kurabilmek adına kız arkadaşıyla birlikte şehir değiştirmeyi planlamaktadır. Bunu babasına söyleyeceği akşam evlerinin bodrum katında yer alan morglarına bir ceset getirilir. Görünürde hiçbir ölümcül yarası olmayan genç kadın cesedi hakkında bütün bilgiler belirsizdir. Baba-oğul cesedi inceledikçe tutarsız ipuçları bulmaya başlarlar. Ancak bilmedikleri şey, cesedin sıradan bir cinayet kurbanı olmadığıdır. İkili cesedi inceledikçe işler daha da gizemli ve tehlikeli bir hal almaya başlayacaktır. Tüyler ürpertici ve her anı gerilim dolu bu filmde korkuyu iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
4- REC: ÖLÜM ÇIĞLIĞI
Genç bir TV muhabiri olan Angela ile haber kameramanı Pablo, itfaiyecileri konu edinen bir program hazırlamaktadırlar. Oldukça sıkıcı geçen program bir telefonun gelmesiyle hareketlilik kazanır. Yaşlı bir kadının geçirdiği ev kazası ile ilgili gelen bu ihbar üzerine Angela ve Pablo itfaiyecilerin peşine takılır. Kadının evine varan ekip, evin içinden korkunç çığlıklar duymaya başlıyor. İşte tam olarak bundan sonrası hafızalardan çıkmayacak bir kabusa dönüşüyor. 4 seriden oluşan bu sürükleyici gerilim filmi izleyicide adrenalini en üst seviyelere çıkarmayı başarıyor.
5- DERİN KABUS
Bir grup gezgin, Paris metropolünün saklı kalmış yer altı mezarlarını araştıracakları gizem ve macera dolu bir yolculuğa çıkarlar. Sokaklardan daha dolambaçlı olan yerin altı, kaşifleri, uzun zaman önce kendini unutturmuş gizemler ve ölülerden arta kalanlar kadar kendi iblisleriyle de yüzleştirir. Bu korku dolu yolculukta gördükleriniz karşısında gerilimi sonuna kadar hissedeceksiniz.
6- THE RITUAL
Yakın arkadaşlarının ölümünden altı ay sonra onun anısına İsveç’e doğa yürüyüşüne giden dört eski arkadaş, yürüyüş rotası olarak Kungsleden (Kral Yolu)’nu seçer. Ancak bir noktada arkadaşlardan biri ayağını burkar ve yürümekte zorlanır. Bunun üzerine farklı bir yol denemeye karar verirler. Daha kısa olan bu yolda karşılarına garip semboller ve ağaca asılı şekilde bırakılmış bir geyik çıkar. Fırtınanın da bastırması ile birlikte bir kulübede geceyi geçirmeye karar verirler. Ancak ormanda var olan kadim bir bela dört arkadaşın her hareketini takip ediyordur. Her anı gerilim dolu bu filmde İskandinav efsanelerindeki karanlık ve gizemli ormanların karşılarına ne çıkaracağını tahmin bile edemeyecekler.
7- MIRRORS
Ben Carson eski bir polistir. Birkaç yıl önce yangın faciası geçirmiş olan ve çalışanları vefat eden bir dükkanda gece bekçisi olarak görev yapmaktadır. Dükkanda her şey kül olmuş ve geriye bir iki ayna kalmıştır. Aynalar Carson ile iletişime geçer. Öyle ki ailesi tehdit altına girer ve Carson bu durumu çözmek için aynanın içindeki kötü ruhla savaşmak zorundadır. Bu filmi izledikten sonra bir daha aynalara bakmaya korkar hale geleceksiniz.
8- THE RITE
Yaşanmış bir olaydan esinlenen film, tartışmalı şeytan çıkarma ayinin ve kendi inancı hakkında şüphe etmesine rağmen şeytan çıkarma ayinlerini incelemesi için Vatikan’a gönderilen ilahiyat fakültesi öğrencisi Michael Kovak’ın (Colin O’Donoghue) hikayesini anlatıyor. Şüpheciliği bir zihne sahip olan Michael, ele geçirilme vakalarının arkasında şeytanı değil, psikiyatrik öğeleri aramak konusunda rahiplere meydan okur. Fakat alışılmamış yöntemler uygulaması ve yaptığı binlerce şeytan çıkarma ayiniyle tanınan Peder Lucas’ın (Anthony Hopkins) yanına gönderildiğinde, Michael’ın şüpheciliği kaybolmaya başlar. Peder Lucas’ın bile yeteneklerinin yetmediği bir vakayla karşılaştığında, açıklayamadığı veya denetleyemediği bir olaya ve inandığı her şeyi sorgulamasına neden olacak kadar korkutucu ve şiddetli bir kötülüğe tanık olur.