Dünya genelinde şu an popüler olan birçok virüsün kaynağı olduğu gibi Kuş gribi de Çin’den tüm dünyaya yayılan bir virüs. İlk olarak 1996 yılında saptanan virüs, insana bulaştığında ilk canı 1997 yılında aldı. Önceleri kanatlı kuşlarda görülen virüs, kuşların göç yollarını kullanmasıyla dünyaya yayılmış ardından da çiftliklerde yetiştirilen kümes hayvanlarına ve oradan da birçok insana bulaşarak birçok hayvan ve insan ölümüne neden oldu. Biz genelde haberlerde virisü hep hayvan çiftliklerinde itlaf edilen hayvanların görüntüsüyle bildik ama Antartika’da bile kuş gribinden yaşamlarını yitiren penguenleri görmezden geldik. Öte yandan şu ana kadar dünya genelinde virüse nispeten az sayıda insan yakalandı, ancak yakalananlarda ölüm oranı ne yazık ki çok yüksek. Virüsten dolayı enfekte olan insanların yüzde 50’sinden fazlası yaşamını yitirdi.
Kuş gribinin H5 türü ve çeşitleri, ilk tanımlandığından bu yana yarım milyardan fazla çiftlik hayvanının katledilmesine yol açtı. Yabani kuş ölümlerinin takip edilememesinden dolayı milyonları bulduğu tahmin ediliyor. Yalnızca 2023’ten bu yana Güney Amerika’da 600.000 civarında bilinen yabani kuş ölümü gerçekleşti. En az 26 kanatlı türünün virüs nedeniyle enfekte olduğu gözlemlendi. Öte yandan yabani hayatta sadece kuşlarda değil, memeli canlılar da virüse maruz kalmıştı. Antarktika’nın Kuzey Weddell Denizi’nde Antarktika kürklü foku da dahil olmak üzere farklı türlerden alınan yaklaşık 120 karkas örneğinde her 10 örnekten 4’ünde kuş gribi virüsü tespit edildi. Kuşların nadir bulunduğu bir kıtada memeli canlılarda bile virüsün görülmesi, nasıl bir felaketle karşı karşıya olduğumuzun bir göstergesi. Zira virüs yeniden insanlara bulaşmaya başlarsa durdurulması çok güç olabilir.
KUŞ GRİBİNİN ÇIKIŞ ÖYKÜSÜ
Çin’in güney Guangdong bölgesi göller, nehirler ve sulak alanlardan oluşan bir mozaiğe sahip bir bölge. Orada bulunan sulu habitatlar, düşük patojenik kuş gribinin doğal konakçısı olan su kuşları için çok uygun. 1996 yılında o bölgede bir çiftlik kazı, H5N1 olarak bilinen yeni, son derece patojenik bir virüs türüyle teşhis edilen dünyadaki ilk kuş oldu.
Kuş gribinin düşük veya yüksek patojenik olarak sınıflandırılması, diğer kuş (veya memeli) türleri için değil, yalnızca tavuklar için oluşturuldu. Ancak düşük yollu kuş gribi yabani kuşlarda ölümcül olmasa da ve tavuklarda yalnızca hafif hastalığa neden olurken, kümes hayvanlarında ölümcül hastalıklara neden oluyor.
KUŞ GRİBİ DÜNYAYA NASIL YAYILDI?
2005-06’ya gelindiğinde virüs yabani kuşlara sıçramış ve Avrupa, Afrika ve Orta Doğu’ya kadar yayılmıştı. Virüsün zaman çizelgesi ise şu şekilde;
1996: Çin’in Guangdong kentinde kümes hayvanlarında tespit edildi
1997: Hong Kong’da ilk insan ölümü
2005: Büyük ölçüde yabani kuşlara yayıldı. Yeni türler ortaya çıkıyor.
2020: Yabani kuş popülasyonlarında yıl boyunca varlığını sürdürebilecek bir tür ortaya çıkıyor
2020-22: Yabani kuş popülasyonlarında endemik hale geliyor
2021: Kuzey Amerika’ya varıyor
2022: Güney Amerika’da tespit edildi
2024: Antarktika’da görüldü.
Ancak bu sıralama, 2020 yılında yeni bir H5N1 türünün ortaya çıkmasıyla değişti. Nedeni tam olarak bilinmese de tür, yabani kuş popülasyonlarında yıl boyunca varlığını sürdürebiliyor. Artık kuşların üremek için yüksek yoğunluklarda toplandığı bahar aylarında yayılabilen virüs, hızla yabani kuş popülasyonlarında endemik hale getirebiliyordu.
2021’in sonlarında virüs, Kanada’nın doğusundaki Newfoundland eyaleti aracılığıyla Yeni Dünya’ya ulaştı. Bir gölette hasta bulunan kara sırtlı martı, yaban hayatı rehabilitasyon merkezine götürüldü ve ertesi gün orada öldü. Daha sonra H5N1 pozitif olduğu anlaşıldı. Ölümünden günler sonra, bir kümes hayvanı çiftliği ölüm oranlarının arttığını bildirmeye başladı ve otopsiler de virüsün varlığını doğruladı.
İNEKLERDE DE GÖRÜLÜYOR
Günümüzde birçok ülke alarm durumuna geçerken, ABD’de ise virüsün inekler arasında yayılması, ülkeyi alarm durumuna getirdi. ABD sağlık ve tarım hizmetleri, büyüyen yayılma ve yayılma için acil bir çaba içinde süt ineklerinde kuş gribinin testlerini ve takibini arttırmaya başladı. Yetkililer, şu ana kadar insanlara yönelik riskin düşük seviyede olduğunu söyledi ancak bilim insanları, virüslerin insanlar arasında daha kolay yayılacak şekilde değişebileceği konusunda temkinli olunması gerektiğini savunuyor. Bu zamana kadar Tip A H5N1 olarak bilinen virüs, sekiz eyaletteki yaklaşık üç düzine süt hayvancılığı sürüsünde tespit edildi. Uzmanlar, halkın pastörize süt yeme konusunda endişelenmesine gerek olmasa da kullanılan çiğ veya pastörize edilmeyen sütten kaçınmaları gerektiği konusunda uyarılarını sürdürüyor.