Fareler üzerinde yapılan bir çalışmaya göre, yeni bir tedavi ölümcül nörodejeneratif hastalık olan ALS’ye karşı umut vaat ediyor.
Ünlü beyzbol oyuncusundan sonra Lou Gehrig hastalığı olarak da adlandırılan amiyotrofik lateral skleroz (ALS), beyindeki ve omurilikteki sinir hücrelerini harap ediyor.
Dünya genelinde yaklaşık 450 bin kişiyi Türkiye’de de 6 bin kişiyi etkileyerek motor ve bilişsel işlevlerinde kalıcı ve büyük hasarlara neden olan ALS’de çoğu hasta tanı konulduktan sonraki beş yıl içinde yaşamını yitiriyor.
YENİ ARAŞTIRMA ÇIĞIR AÇACAK
PLOS Biology dergisinde yayımlanan yeni araştırmada, Northeastern Üniversitesi’nden Jeffrey Agar liderliğindeki bir ekip, hücreleri gıda tüketiminin ve oksijen solumanın toksik yan ürünlerinden koruyan bol miktardaki bir enzimi hedef almanın ve stabilize etmenin bir yolunu araştırdı.
SOD1 adı verilen bu proteinin üretiminden sorumlu gendeki kalıtsal mutasyonlar, birçok ALS vakasında rol oynuyor ve diğer zamanlarda bu tür mutasyonlar aile öyküsü olmadan da meydana gelebiliyor.
Arızalı bir SOD1 geni, proteinin yanlış şekilde toplanmasına neden olduğu için görevlerini yapmasını engellerken aynı zamanda Alzheimer, Parkinson ve diğer hastalıkların ayırt edici özelliği olan protein yığınlarının oluşumunu da tetikleyebiliyor.
HASARLI GENİ ONARIYOR
Agar, AFP’ye, 12 yıl boyunca kendisinin ve meslektaşlarının bir “dikiş” gibi davranan ve proteini doğru konfigürasyonda kalmasını sağlayan bir “moleküler stabilizatör” S-XL6’yı keşfedip test ettiklerini söyledi.
Araştırmada ana zorluk, konakçıyı zehirleyecek “hedef dışı” proteinleri değil, yalnızca SOD1’i hedef alacak bir moleküler birleştiricinin bulunmasıydı.
Ekip, moleküllerini, bir tür ALS hastalığına sahip olacak şekilde genetiği değiştirilmiş farelerde test etti ve bunun yalnızca proteinin işlevini onarmakla kalmayıp, aynı zamanda ikincil toksik etkilerini de durdurduğunu buldu. Tedavinin güvenilirliği fareler ve köpeklerde denenerek test edildi ve kanıtlandı.
BAŞARIYLA STABİLİZE ETTİ
Kan hücrelerinde SOD1 proteinlerinin yüzde 90’ını, beyin hücrelerinde ise yüzde 60-70’ini başarıyla stabilize etti. Yakında molekülün insanlarda klinik deneylere taşınması için izin almayı umuyorlar. Araştırma insanlar üzerinde de doğru sonuçlar verirse Agar bunun, 2023’te Gıda ve İlaç İdaresi tarafından hızlandırılmış onay alan ve vücuttaki SOD1 gen kopyalarının sayısını azaltarak çalışan çığır açıcı bir rejim olan Biogen’in Qalsody’si için bir ortak tedavi haline gelebileceğini umduğunu söyledi.
ALS HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELER?
ALS’nin belirtileri her hasta için aynı değildir. Genellikle hastalığın erken döneminde ağırlıklı olarak kol veya bacaklarda kendini göstermeye başlıyor. İlk olarak kaslarda sertlik, kramp ve seğirmelerle başlıyor. Kaslarda güçsüzlük nedeniyle konuşma ve yürümede değişiklikler görülebiliyor.
Sonrasında kaslarda güçsüzlük ve erime görülüyor. ALS’nin hiçbir döneminde hafıza ve zihin etkilenmiyor. Kaslardaki güçsüzlüğün elden başladığı durumda kalem tutmada, anahtar çevirmede veya çay bardağını kaldırmada güçlük meydana geliyor.
ALS hastalığı bacaklardan başladığında ise yürüme güçlüğü ve yürürken ayakta takılmaya yol açıyor. İlerleyen dönemlerde gövde kasları etkileniyor. Hastaların yaklaşık %10’unda konuşma, yutma ve solunum kaslarının ön planda etkilenmesiyle seyrediyor.
Hastalığın son evrelerine kadar kişi, günlük hayatındaki ihtiyaçlarını kendi başına karşılayabiliyor. Son evrede kaslarda çok yoğun erimeler baş gösteriyor ve hasta yürüyemez, konuşamaz ve kollarını kullanamaz hale geliyor. Yatağa bağımlı hale gelen hasta, solunum cihazına ihtiyaç duyuyor.
Buna karşın ALS, bağırsak ve mesane kontrolünü, duyu sistemini, hafızayı ve zekayı etkilemiyor. Ayrıca kalp kası da zarar görmüyor. Göz kasları çoğu kez en son etkilenen kas olurken kimi zaman hiç etkilenmiyor.
ALS ilerledikçe aşağıdaki semptomlar daha belirgin hale gelir:
- Özellikle el ve ayaklarda kas seyirmesi ve kramp, seğirme ya da güçsüzlük
- Halsizlik ve zayıflık
- Kilo kaybı
- Kollarda veya ellerde kontrol kaybı
- Kronik yorgunluk
- Koşma veya yürüme zorluğu
- Tökezleme ya da düşmeler
- Nesneleri tutamama, çanta taşımakta zorlanma
- Yazı yazarken zorlanma
- Kontrol edilemeyen ağlama ya da gülmeler
- Denilenin zor anlaşıldığı, peltek, genizden konuşma ve kelimeleri doğru telaffuz etme zorluğu
- Nefes darlığı
- Nefes alma ve yutma güçlüğü
- Hareket edememe