Kahve kokulu pazar sohbetlerim…

Hayat, bir iç mimarın gözünden bakıldığında nasıl bir yer mi? Renkler, dokular ve boşluklar arasında dans eden bir serüven. Ama benim hikayem sadece estetikle sınırlı kalmadı. Bir de ne yalan söyleyeyim, ben çok sevmedim. İç mimarlık eğitimiyle başlayan yolculuğum, mutfakların sıcak atmosferinde profesyonel bir şef olarak devam etti. Çünkü hayat boyu benim en büyük zevkimdi yemek yapmak. Ve şimdi? Şimdi içine doğduğum müzik dünyasında ritimlerle ve melodilerle yeni bir bölüm yazıyorum. Her biri, beni ben yapan parçalar.

Bir zamanlar zorla tasarlamaya çalıştığım mekanlar, lezzetlerle dolup taşarken, şimdi ise müzikle hayat buluyor. Bu yolculuk, pek çokları için ‘Biraz karmaşık değil mi?’ sorusunu akıllara getirse de benim için her bir adım, benzersiz bir öğrenme ve keşfetme serüveni oldu. Ve şimdi, tüm bu deneyimleri bir araya getiren yeni bir projem var: ANN’de “Söz Uçar Yazı Kalır” köşemde, sevdiklerim, dostlarım ve ilgimi çeken herkesle “Pazar Sohbetleri” yapmak. Burada, yaşamın her alanından hikayeleri, deneyimleri ve ilhamları paylaşacağım. Sanat, müzik, tasarım, yemek… Hiçbir konu tabu değil.

Bu sohbetlerle, sadece kendi bakış açımı değil, aynı zamanda köşeme misafir ettiğim herkesin dünyalarını keşfetmeyi amaçlıyorum. Her röportajda, farklı bir konuğun hikayesini dinleyerek, yeni perspektifler sunmayı hedefliyorum. Belki de bu sohbetler, başkalarının da kendi tutkularının peşinden gitmeleri için bir ilham kaynağı olacak.

Yani evet, hayatım biraz renkli ve dolambaçlı bir yol gibi görünebilir. Ancak her bir dönemeç, beni bugün burada, yeni bir maceranın eşiğinde durmaya hazırladı. “Pazar Sohbetleri”nde, sizlerle bu yolculuğun her anını paylaşmaktan büyük heyecan duyuyorum. Belki de en önemlisi, hepimizin içindeki yaratıcı gücü keşfetme ve onu en sıra dışı şekillerde ifade etme cesaretini bulmamıza yardımcı olacak.

Haydi, bu renkli yolculuğa birlikte çıkalım. Kim bilir, belki de en güzel hikayeler henüz yazılmadı…