17 Nisan 2025

KAYSERİLİ Görme Engelli Goalball Milli Sporcu Süleyman Ekici’nin İlham Veren Hikayesi

Süleyman Ekici'nin Doğumundan ve Engellilikle Mücadele SüreciKayseri'de, halk arasında "tavuk karası" olarak bilinen ve tıbbi adıyla "Retinitis pigmentosa" olan göz hastalığıyla dünyaya gelen Süleyman Ekici, görme kaybı nedeniyle hayatını yeni...

Süleyman Ekici’nin Doğumundan ve Engellilikle Mücadele Süreci

Kayseri’de, halk arasında “tavuk karası” olarak bilinen ve tıbbi adıyla “Retinitis pigmentosa” olan göz hastalığıyla dünyaya gelen Süleyman Ekici, görme kaybı nedeniyle hayatını yeni bir perspektiften şekillendirmiştir. İlk, orta ve lise eğitimlerini çeşitli görme engelli okullarında tamamlayan Ekici, genç yaşta edindiği bu deneyimlerle kendisini geliştirmiştir.

Müzik ve Sporla Tanışması

İlkokul üçüncü sınıfta bağlama çalmaya başlayan Ekici, ortaokulda keman eğitimi almış ve sonrasında ut ve piyano dersleriyle müzik eğitimi hayatını ilerletmiştir. Lisede ve üniversitede bağlama üzerine yoğunlaşmış, bu enstrümanla kendini yetiştirmiştir. Ayrıca piyano çalabilmekte ve çeşitli enstrümanların akordunu kolaylıkla yapabilmektedir. Bu süreçte, müzik eğitimi onun ruhunu besleyen önemli bir unsur olmuştur.

Görme Engelli Sporculuk ve Goalball’a Katkıları

Süleyman Ekici, 2001 yılında görme engelli ağabeyiyle birlikte kurduğu spor kulübüyle Kayseri’de goalball sporunun gelişimine öncülük etmiştir. Bu sporun Türkiye’de yaygınlaşmasına katkı sağlayan Ekici, aynı zamanda ilk goalball antrenörlerinden biri olarak Kayseri’de bu alanda öncü olmuştur. 2004 yılında düzenlenen Dünya Şampiyonası’na katılan Ekici, milli sporcu olarak ülkemizi temsil etmiş ve çeşitli branşlarda da deneyimler kazanmıştır: atletizm, yüzme, judo ve halter gibi spor dallarında da kendini göstermiştir.

Engelli Öğrencilere Yönelik Müzik Eğitimi ve Öğretim Yaklaşımları

Ekici, özellikle çocukların davranışlarında ve ruh hallerinde müziğin olumlu etkisini fark etmiş ve bu doğrultuda çalışmalar yapmıştır. “Her müzik öğretmeni, hazır ve yetenekli öğrenci peşinde koşar; bizim amacımız ise, her öğrenciyle bir müzik ilişkisi kurmaktır” diyerek, müziğin erişilebilirliğine ve öğrencilerle kurulan iletişimin önemine vurgu yapar. Ritim duygusu ve estetik anlayışını geliştirmeye yönelik çalışmalarını, öğretmen ve öğrenci arasındaki samimi iletişimle güçlendirmektedir.

Başarılar ve Öğrenme Sürecine Dair Düşünceler

Ekici, “Başarı, bizim için önemli değil; önemli olan, öğrenci-öğretmen arasındaki bağın kuvvetlenmesidir” diyerek, eğitimin temel amacının, öğrencilerin kendilerini ifade edebilecekleri ve yeteneklerini keşfedebilecekleri bir ortam yaratmak olduğunu belirtir. Ayrıca, imkanların sınırlı olmasına rağmen, azim ve kararlılıkla eğitimde fark yaratmayı hedeflemektedir.

Engelli Öğrencilerle Çalışmanın Zorlukları ve Keyifli Yanları

Ekici, “Tek başıma değilim; özel eğitim alanında çalışan öğretmenlerimiz yanımda. Ben sadece yönlendirme ve kılavuzluk yapıyorum” diyerek, takım çalışmasının ve destek ekiplerinin önemini vurgular. Ayrıca, görme yetersizliği olan öğrencilerin eğitimine yönelik yeni yaklaşımların ve kaynaştırma eğitim sisteminin avantajlarından bahseder; “Ailelere tavsiyem, ilk birkaç yıl çocuklarını özel eğitim kurumlarında eğitimsinler. Bu, onların gelişimi açısından faydalı olur” şeklinde görüşlerini paylaşır.

Ekici, “Zor olmuyor; aksine, bu işi yaparken büyük bir keyif alıyorum” diyerek, engelli bireylerle çalışmanın içsel tatminini ve sevincini ifade eder. Öğrencilerinin gelişimini görmek, onun en büyük motivasyon kaynağıdır.