22 Kasım 2024

Bu antik kentleri sosyal medyada göremezsiniz!

Sosyal medyada sürekli gördüğünüz o antik kentleri unutun! Yurdumuzun dört köşesinde henüz çok bilinmeyen öyle yerler var ki...

Türkiye, arkeolojik zenginlikleriyle adeta hem açık hava müzesi hem de birçok medeniyetin izdüşümü. Sosyal medyada sürekli gördüğümüz arkeolojik yerlerin dışında, pek tanıtılmamış harika yerler var. Bu gizemli duraklar özellikle gençler ve meraklıları için hem eğlenceli hem de keşif dolu bir macera sunuyor. Hazırsanız, başlıyorum!

BLAUNDUS ANTİK KENTİ (UŞAK):

Bir zamanlar Büyük İskender’in askerlerinin kurduğu bu şehir, dağların zirvesinde, uçurumların kenarında muazzam bir manzaraya sahip olmasıyla ünlü. Hem doğa fotoğrafı çekmek hem de doğa sporlarına düşkünseniz ayrıca keyifli olacağını söylemeliyim.

AMORİUM ANTİK KENTİ (AFYONKARAHİSAR): 

Amorium henüz tam anlamıyla keşfedilmemiş bir yer. O yüzden de gidiyorum ama çok da kalabalık olacak diye düşünmenize gerek yok. Bileni az olduğu için gideni da az ama bu yazıdan sonra gideni çok olursa şaşırmayacağım. Amorium’da eşsiz Bizans kalıntıları arasında kendinizi Indiana Jones filminde gibi hissedeceksiniz, benden söylemesi…

KANYTELLA (MERSİN):

Yeraltı mezarları ve ilginç kaya oymalarıyla bu muazzam yer adeta bir mistik macera sunuyor gidenlere. Hem tarihe dokunup hem de bolca fotoğraf çekerek burayı siz de fark ettirebilirsiniz.

ADRAMYTTEİON ANTİK KENTİ (BALIKESİR):

Edremit Körfezi’nin adeta saklı incisi olan bu tarihi kent, denizle tarihin birleştiği eşsiz bir yer. Kalıntılar arasında yürürken şahit olacağınız atmosfer sizi adeta büyüleyecek.

TERMESSOS (ANTALYA): 

Antalya’nın turistik cazibesinin dışında kalan bu Pisidya şehri, dağların tepesinde, bulutların arasında adeta tanrıların dünyasında gibi hissetmenize neden oluyor. Antik tiyatrosundaki manzaralar ise görülmeye değer.

ANİ HARABELERİ (KARS):

UNESCO Dünya Mirası olan bu yer, karlı bir günde masalsı bir havaya bürünüyor. Orta Çağ’ın izlerini taşıyan Ani, hem tarih hem de sanatla ilgilenenler için harika bir seçenek.

LAGİNA HEKATE TAPINAĞI (MUĞLA):

Mitoloji severler burayı çok sevecek. Ay Tanrıçası Hekate’ye adanmış bu tapınak, gizemli atmosferiyle sizi başka bir dünyaya götürecek. Yıldızların altından burayı ziyaret etmek yaşanılması gereken bir deneyim. Küçük bir ipucu, eşiniz veya sevgilinizle giderseniz romantizmi fazlasıyla yaşarsınız.

TLOS ANTİK KENTİ (MUĞLA): 

Likya yolu üzerinde yer alan Tlos, dağların içinde oyulmuş mezarları ve muhteşem manzarasıyla hem yürüyüş severler hem de antik kent kaşifleri için biçilmez kaftan. Ayrıca burada mitolojik kahraman Bellerphontes’in hikayesini de öğrenebilirsiniz.

SATALA ANTİK KENTİ (GÜMÜŞHANE):

Roma İmparatorluğu’nun doğudaki en önemli askeri üslerinden biri olan Satala, görülmesi gereken yerler listenize eklemeniz gerekenlerden birisi. Buraya giderken Karadeniz’in eşsiz köylerinden geçmek ve oraları da görmek artı bonusu.

 

 

 

ETİKETLER: