Bakın bir test başlamak istiyorum. Testimizde müebbet hapis cezası almış bir mahkum var. Test ise psikolojik bir test. Olay şu; mahkuma belirli aralıklarla üç farklı serum takılacağı söyleniyor. İlk serumda pek bir etki görülmeyeceğini, hafif hafif bedeninin uyuşmaya başlayacağını söylüyorlar. İlk serum bitince gerçekten de öyle oluyor. İkinci serumda daha belirgin etkiler olacağı, his kaybı yaşayacağı ve hareket kabiliyetini oldukça yitireceğini söylüyorlar. Velev ki, ikinci serum sonrası mahkumumuz hareket edemez ve neredeyse konuşamaz hale geliyor. Üçüncü serumun sonunda öleceği söylenen mahkum serum bitince yaşamını yitiriyor. Aslında bilmediği şey serumların içerisinde onu öldürecek herhangi bir maddenin olmaması…
Yani etkilendiği durum onu öldürüyor. Böyle pek çok örnek var. Mesela siz başınızın ağrıdığını söylüyorsunuz, ben size iyi geleceğine ikna ettiğim bir hap versem ağrınız geçer. Ama işte o aslında bir şekerlemeymiş de sizin haberiniz yokmuş. Bu yazıyı yazmadan önce denedim bu arada ve inanılmaz sonuçlarla karşılaştım, insan beyni inanılmaz işleyen bir sistem. Mesela ilk verdiğim örnek nosebo etkisine, ikinci örnek ise plasebo etkisine bir örnektir. Tabi kendi bedenini ve zihnini kontrol edebilmek bambaşka bir durum ve boyut.
Ama yani ben şimdi size sulu sulu bir limonu yiyişimi anlatsam biliyorum ki, ağzınız sulanacak ya da müthiş lezzetli bir yemeği anlatsam bir anda acıkıvereceksiniz. O zaman bu durumdan yola çıkarak kilo veriyorum diye düşünüp bu olmuş gibi davranırsak kilo bile verebiliriz. Yani hep deriz ya aksilikler peş peşe gelir diye, o gün bir türlü yüzümüz gülmez, zihnimiz de temiz değildir ki, o gün. Rahat olmayan bir zihinde rahat bir beden de olması pek mümkün değil. Şöyle oturup açık yüreklilikle kendimizle sohbet edelim bir, hayatımızda vaktimizi ve hatta paramızı neye harcadığımızı, kime kimlere harcadığımızı bir düşünsek… İnanın zihniniz sadece bedeninize değil hayatınıza da hükmedecek. Beynimizin biyolojimiz üzerindeki etkilerinin araştırılışı hala devam ediyor ve bence bitecek bir serüven değil bu.
Size bir kitaptan bahsetmek istiyorum bu aşamada. Ünlü hücre biyoloğu ve genetik bilimci Profesör Dr. Bruce Lipton’un İnancın Biyolojisi kitabı, zihnin biyoloji üzerindeki etkisini anlatan alanında oldukça meşhur bir kitap. Okuyunuz, okutunuz. Bilemiyorum, ileride bir zaman diliminde bu kitap hakkında da daha detaylı bir yazıyla gelebilirim.