Sinema endüstrisi, sadece bir rolle ün kazanan ve sonrasında spotların altından uzaklaşan oyuncuların hikâyeleri ile dolu. Bu oyuncuların bir kısmı kendi tercihleri ile bunu seçerken bir kısmının ise o büyük yükselişlerinden sonra ne yaptığını bulmak mümkün olamayabiliyor. İşte, bir filmde yıldızlaşan ancak sonra kayıplara karışan bazı oyuncular:
PETER OSTRUM
Bir filmlik oyuncular arasında belki de en meşhur isim Peter Ostrum. 1971 yapımı “Willy Wonka ve Çikolata Fabrikası” filmindeki rolüyle ünlenen Ostrum, o günden sonra hiçbir filmde rol almadı.
Henüz 12 yaşındayken Gene Wilder gibi üst düzey bir oyuncuyla başrolü paylaşma şansına erişen Peter Ostrum, sonrasında gelen bütün teklifleri reddederek eğitimine odaklandı. Veterinerlik alanında doktora yapan Ostrum’un günümüzde özellikle büyükbaş hayvancılık konusunda uzman bir veteriner olduğunu söyleyelim. Evli ve iki çocuk babası olan Peter Ostrum, sinemada Charlie Bucket rolüyle unutulmaz bir iz bıraktıktan sonra kişisel başarı tatmininin farklı bir alanda olabileceğini bizlere kanıtlayan bir isim.
ANNE SELLORS
Büyük beğeni toplayan bilim kurgu gerilim türündeki “Threads” filminde rol alan Anne Sellors, daha sonra hiçbir filmde karşımıza çıkmadı. Sellors; tiyatro ve sinemaya aşık bir kadındı ve bu nedenle drama öğretmenliği yapıyordu. Nitekim 1984 yapımı Threads filmindeki rolü de bu öğretmenliğin bir getirisiydi. Filmin yönetmeni Mick Jackson, Sellors’un eski bir öğrencisiydi ve yüksek prestijli bir TV filminde rol almak isteyip istemeyeceğini sorduğunda öğretmeninin bunu kabul etmesi şüphesiz Jackson’ı mutlu etmişti.
Fakat bu filmdeki rolünden sonra Sellors, alışık olduğu yaşama döndü. Hayatının geri kalan kısmını öğrencileriyle, ardından emeklilik hayatıyla, bahçe hobileriyle geçirdi. 2015 yılında hayata gözlerini yumduğunda 63 yaşındaydı.
SARAH PICKERING
1987 yapımı “Little Dorrit” filminde rol aldığında Sarah Pickering henüz 15 yaşındaydı. O yaşta prestijli bir Charles Dickens uyarlamasında oynadıktan sonra Pickering’in yolu güzel sanatlara düştü.
Özellikle fotoğrafçılık ve 3D gibi alanlarda faaliyet gösteren Pickering, çok yönlü bir sanatçı olarak performans sanatı ile de ilgileniyor. 2010 yılında “Patlamalar, Yangınlar ve Kamu Düzeni” isimli bir de kitabı yayımlanan Pickering’in Londra ve Chicago başta olmak üzere pek çok farklı şehirdeki müzelerde eserleri daimi olarak yer alırken kendisi de halihazırda London College University bünyesindeki Slade School of Fine Art’ta yarı zamanlı öğretim üyesi olarak çalışıyor.
DOROTHY MCGOWAN
60’lı yıllarda oldukça popüler bir manken olan Dorothy McGowan, bu popülaritesinin getirisi olarak bir filmde de rol aldı. “Qui êtes-vous, Polly Maggoo?” filminde aslında hikâye itibarıyla biraz da kendisini oynayan McGowan, sonrasında herhangi bir filmde karşımıza çıkmadı. Filmde bir topmodel, paparazzilerin kendisine yakıştırdığı çapkın erkekleri ekarte ederek hayatının aşkını arıyordu.
McGowan bu filmdeki rolü ve prestijli mankenlik kariyerinin ardından gözden uzakta bir yaşamı tercih etti. Fotoğrafçı Didier Darot ile iki çocuk sahibi olacağı bir evlilik yaptı ve 2022 yılında 82 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.
LIA BELDAM
“The Shining” filmini izlemiş miydiniz? Bu filmdeki bütün hayaletler tüyler ürperticidir, ama birisi var ki onu unutmak çok kolay değildir. Evet, küvetteki kadından bahsediyoruz. Bu rolü canlandıran ise Lia Beldam’dı.
Beldam, böylesine yüksek prestijli bir filmden sonra herhangi bir yapımda karşımıza çıkmadı. Bilindiği kadarıyla o dönem evli olduğu George Beldam’dan bir çocuk sahibi olan genç kadın, ardından boşandı ve Frank Manning ile evlendi. 2021 yılında ise aramızdan ayrıldı.
Sinema tarihi, bir sefer parlayan yüzlerce yıldızla dolu elbette. Biz içlerinden en dokunaklı hayat öykülerine sahip ve bu yazıyı okuduktan sonra izleyebileceğiniz en prestijli filmlerde rol almış olanları tercih ettik. Siz de bu filmlerden ilham alarak seyir rotanızı belirleyebilirsiniz!